AKP İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak’ın Oxford’un iki dönem önceki belediye başkanıyla çekilmiş fotoğrafını, Oxford’un belediye başkanı diyerek paylaşması sosyal medyada gündem oldu. Kadak daha sonra X’te Lubna Arshad’ın eski belediye başkanı olduğunu söyleyerek bir düzeltme yaptı ama sorun başka. Arshad ve Kadak’ın kıyafetlerini dert eden kişi sayısı da Kadak’ın sandığı gibi çok değil bu ülkede. Asıl sorun ise Kadak’ın yarı zamanlı milletvekilliği. Rümeysa Kadak’ın Oxford’a ilgisi belediye başkanlarıyla sınırlı değil. Oxford Üniversitesi’nin en pahalı okullarından birinde, iş dünyasında bir yere gelmiş, üst düzey yöneticiler için tasarlanmış yüksek lisans programını (Executive MBA) 2024 yılında bitiren Kadak, iki yıl boyunca Oxford’ta yarı zamanlı eğitim aldı. O sırada milletvekiliydi. Okul programı yaklaşık her dört haftada bir, Oxford’ta bir hafta derslere katılmayı gerektiriyordu. KENDİSİNE AİT ÖNERGE YOK Üniversite’den ders programını istedim, 16 modül, 20 ek hafta, kabaca bir hesapla yılda 36 haftaya denk düşüyor. 2018 yılından beri milletvekili olan Kadak birkaç haftayı kaçırsa bile yılın 30 haftasını Oxford’ta geçirdiğini tahmin edebiliriz. Derslerin olmadığı yaz aylarında TBMM’nin de kapalı olduğunu düşünürsek milletvekilliğine eğitimi sırasında fazla zaman ayıramadığını söylemek sanırım haksızlık olmaz. Meclis geçmişi de bunu gösteriyor. 2023 yılında sadece bir kez, 2024 yılında da iki kez Genel Kurul’da söz almış. Kadak’ın ilk imzası kendisine ait bir kanun teklifi ya da soru önergesi yok. Kadak, bir dönem daha milletvekilliği yapmak yerine yüksek lisansı tercih etse elbette sorun olmazdı ama bana aynı anda hem milletvekili hem de uzakta bir ülkede öğrenci olmak etik açıdan doğru gelmiyor. Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği mezunu Rümeysa Kadak’ın bitirdiği okulun bugünkü ücreti 7 milyon 136 bin TL (124 bin 920 pound). Yeme, içme, barınma hariç. Kadak, burs aldığını belirtse de ne kadar burs aldığını, bu bursun hangi kıstaslara dayanarak verildiğini hiç açıklamadı. Üniversitenin zenginlere hitap eden Said Business School’u (işletme bölümü) verdiği reklamlarda Rümeysa Kadak’ı “tam zamanlı milletvekili, yarı zamanlı MBA öğrencisi” diyerek tanıtmıştı. O reklamları görenler umarım aynı zamanda hem Türkiye’de milletvekili hem Oxford’ta öğrenci nasıl olunuyor diye sormamıştır. Kadak oy isterken seçmenlerine, ben iki yıl boyunca ülkede fazla olamayacağım demiş miydi? Keşke istifa edip sadece okula gitseydi. Etik açıdan doğru gelmeyen bir başka konu ise Kadak’ın X hesabından yazdıkları. Eski Oxford Belediye Başkanı’yla ilgili hatasını düzeltmek için yaptığı paylaşımda Kadak şunları yazmış: “Müslüman, Asya kökenli ve başörtülü bir kadının, Oxford gibi geleneklerine bağlı tarihi bir şehirde sadece ‘temsili’ bir figür olmakla kalmayıp halkla bütünleşen, kapsayıcı bir liderlik sergileyebileceğini de kanıtladı.” Oxford’ta okumuş birinin yaşadığı kentin yapısına ve geçmişine daha fazla hakim olmasını beklerdim. Oxford İngiltere’nin en açık fikirli, yabancı dostu kentlerinden biridir. Muhafazakar Parti’nin zayıf olduğu, belediye başkanlarının yıllardır İşçi Partisi ve Liberal Parti’den seçildiği bir kenttir. Yeşiller’in güçlü olduğu nadir yerlerden biridir. Muhafazakârlar 1990’dan beri kentte seçim kazanamadı. Müslüman, başörtülü ve Asya kökenli diye vurguladığı Lubna Arshad da İşçi Partisi’nden belediye başkanı oldu. Kaldı ki Arshad, Oxford’un gördüğü ilk müslüman belediye başkanı da değil. İnsanları dini inançlarını öne çıkararak nitelemek hoşuma gitmese de Oxford’ta, Mohammed Abbasi (2013) ve Mohammed Khan (2016) gibi müslüman belediye başkanlarının başkanlık yaptığını hatırlatmalıyım. Onlar da İşçi Partisi üyesiydi. AKP gibi sağcı ve muhafazakar partilerden değil sola yakın partilerden belediye başkanlıklarına uzandılar. Rümeysa Kadak’ın Oxford hakkındaki yanlış bilgisini, kimlik ve kıyafet üzerinden siyasete takılma hatasını bir kenara bırakalım. Oxford halkının müslüman ve kadın bir belediye başkanını seçerek önyargılardan uzak seçim yapmasını takdir ediyorsa ona bir önerim var. Oxford’un bir önceki belediye başkanı ve şimdiki başkan yardımcısı Mike Rowley, kentin homeseksüel (gey) kimliğini gizlemeyen ilk belediye başkanı olarak tarihe geçti. Kadak’ın övdüğü Lubne Arshad’ı seçen Oxford, hemen ardından gey bir belediye başkanı seçti. Keşke Kadak bir sonraki Oxford ziyaretinde Rowley’le de bir fotoğraf çektirse ve partisinin adeta cadı avı başlattığı LGBTİ+’lara yapılan ayrımcılığa karşı onlarla dayanışma içinde olsa. Oxford’ta okuyarak, yaşayarak aldığı dersi seçmenleriyle ve parti üyeleriyle paylaşması, onları dönüştürmesi ülkemizde demokrasinin ilerlemesine büyük katkıda bulunabilir.