Avrupa'da denge krizi: Merz'ten 'Pax Americana bitti' uyarısı, AB'de Rus varlıklarını dondurma tartışması

Rusya-Ukrayna savaşı sürecinde Avrupa’nın aldığı pozisyon, kıtada ekonomik yaptırımlardan siyasi ittifaklara kadar geniş bir alanda yeni kırılmaların önünü açacak gibi duruyor. Avrupa Birliği'nin (AB), Rusya’ya ait 210 milyar avroluk varlığı süresiz dondurarak savaşı küresel finans alanına taşıması kıta içerisinde ciddi tartışmalar yarattı. Bunun yanında, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in transatlantik ilişkilere dair yaptığı “temel değişim” uyarısı, Batı ittifakının artık eskisi gibi işlemeyeceğine dair yeni emareler ortaya koydu. 'Transatlantik ilişkiler değişiyor, hazırlıklı olalım' Almanya Başbakanı ve Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, Avrupalıların transatlantik ilişkilerde temel bir değişime hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade etti. Merz, hükümetin küçük ortağı ve CDU'nun kardeş partisi konumundaki Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU) Münih kentinde düzenlediği genel kurulda konuştu. Dış politika, güvenlik ve ekonomi konularına değinen Merz, dünyada şu anda yaşanan olayların boyutunun muhtemelen yıllar sonra anlaşılabileceğini savundu. Merz, dünyada olağan dalgalanmaların yaşanmadığını ifade ederek, " Bu, bir konjonktürün normal iniş çıkışları değil. Bu, iyi ilişkilerin normal iniş çıkışları da değil. Bilakis dünyadaki siyasi ve ekonomik güç merkezlerinde adeta tektonik bir kaymadır. Almanlar ve Avrupalılar olarak biz bu sürecin ortasındayız " diye konuştu. Sorumluluk taşıyan siyasetçilere ileride, "Avrupa'nın ortasında özgürlüğün, barışın, açık bir toplumun ve piyasa ekonomisinin korunmasına azami katkıda bulunup bulunmadıklarının" sorulacağını aktaran Merz, bu yüzden özgürlük, barış, hukukun üstünlüğü, demokrasi, liberalizm ve açık bir toplum için mücadele edilmesi gerektiğini öne sürdü. "Rekabet edebilirlik" konusunda geriye düştüklerini dile getiren Merz, sürecin son yıllarda özellikle kendi kontrolleri dışında gelişen olaylar nedeniyle hızlandığını belirterek, " Buna, bizim farklı olmasını istediğimiz ABD’nin gümrük politikaları da örnek gösterilebilir " dedi. Merz, ABD'nin mevcut politikasının kısa vadeli bir olay olduğunu düşünülmemesi gerektiğini vurgulayarak, " (ABD Başkanı Donald) Trump bir gecede gelmedi ve ABD'nin bu politikası bir gecede ortadan kaybolmayacak. Halefi ile daha da zor olabilir. Burada transatlantik ilişkilerde temel bir değişime hazırlıklı olalım " şeklinde konuştu. 'Pax Americana bitti' İkinci Dünya Savaşı'nın ardından kurulan, ABD'nin kendisini Avrupa'daki müttefiklerinin güvenliğinden sorumlu hissettiğini öne sürdüğü "transatlantik barış" düzenini ifade eden "Amerikan Barışı'nın (Pax Americana) Almanya ve Avrupa açısından büyük ölçüde geride kaldığı uyarısında bulunan Merz, şu değerlendirmede bulundu: Bu bildiğimiz şekliyle artık yok. Burada nostaljinin de bir faydası yok. Bu nostaljiye kapılmak istemeyen son kişilerden biri olurdum. Ancak bunun yararı yok. Durum böyle. Amerikalılar artık kendi çıkarlarını çok sert bir şekilde savunuyor. Merz, Avrupalıların da kendi çıkarlarını savunmasını isteyerek bu konuda güçsüz olmadıklarını, İngiltere ile birlikte 500 milyon nüfusa sahip olduklarını ifade etti. 'Putin Ukrayna'yla yetinmeyecek' iddiası Ukrayna'daki savaşa da değinen Merz, " Bu, tüm Avrupa'ya karşı her gün yapılan bir saldırıdır. Toprak olarak Ukrayna'ya karşı, ancak her açıdan Avrupa Birliği'ne (AB), Avrupa'daki birlikteliğe, veri ağlarımıza, özgürlüğümüze, bilgi özgürlüğümüze karşı bir saldırıdır " diye konuştu. Ukrayna düştüğünde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bununla yetinmeyeceğini iddia eden Merz, " Putin durmuyor. Bugün hala bununla yetineceğine inanan varsa onun stratejilerini, belgelerini, konuşmalarını dikkatlice analiz etsin " dedi. Merz, Avrupa'daki sınırların köklü bir şekilde değiştirilmesinin ve eski Sovyetler Birliği'nin yeniden tesis edilmesinin istendiğini ileri sürdü. Almanya Başbakanı Merz, bu yüzden Ukrayna'ya desteğin devam etmesi, NATO'nun ve Batı ittifakının mümkün olduğunca uzun süre korunması ve caydırıcılık için Almanya'nın savunmasına yatırım yapılması gerektiğini kaydetti. AB'den Rusya'nın varlıklarını dondurma kararı Diğer yandan, Avrupa'da Rusya'nın varlıklarının dondurma kararının alınması kıta ülkeleri içerisinde kriz yaratmış durumda. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, Rusya'nın 210 milyar avroyu bulan varlıklarını süresiz dondurma kararı aldı. AB Konseyinden yapılan açıklamada, üye ülkelerin Rusya Merkez Bankasının AB'deki dondurulmuş varlıklarının geri gönderilmesini yasaklamaya karar verdiği duyuruldu. Açıklamada, kararın AB ekonomisine verilecek olası zararı sınırlamak amacıyla acil şekilde alındığına işaret edilerek, yasaklanmaması durumunda ek kaynakların Rusya tarafından Ukrayna'ya karşı savaşın finansmanı amacıyla kullanılacağı, bunun da AB ve üye ülkelerin ekonomilerine yönelik ciddi sonuçlar doğuracağı iddia edildi. Düzenlemeyle Rusya Merkez Bankası veya kurumun talimatıyla hareket eden herhangi bir tüzel kişi, kuruluş veya organın varlıkları ile rezervlerinin transferinin yasak kapsamına girdiği vurgulanan açıklamada, önlemlerin Rusya'nın AB ekonomisinin durumuna yönelik tehdidi devam ettiği müddetçe süreceği bildirildi. Oy birliği zorunluluğu da kaldırıldı Karar çerçevesinde Rusya'nın 210 milyar avro civarındaki devlet varlıklarının dondurulması işleminin uzatılması için her altı ayda bir oy birliğini gerektiren süreç sona erecek. Böylece, karara itiraz eden Macaristan ile Slovakya'nın, dondurma işlemini uzatmayı reddetmesinin de önüne geçilecek. Ukrayna'ya sunulacak krediye teminat planı AB Komisyonu, uzun süredir Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının Ukrayna'ya sunulacak krediye teminat olarak kullanılması fikri üzerinde çalışıyor. Plan kapsamında Ukrayna'ya ciddi miktarda kredi sağlanması, Ukrayna'nın bu krediyi sadece Rusya'nın savaş tazminatı vermesi halinde geri ödemesi öngörülüyor. Belçika öncülüğünde dört ülke farklı bir plan istiyor Belçika Başbakanı Bart De Wever ise 185 milyar avroluk kısmı ülkesindeki Euroclear finans kuruluşunda bulunan ve yaptırımlar kapsamında hareketsizleştirilen Rus varlıklarının, Ukrayna'ya sağlanacak kredinin teminatı olarak kullanılması için risklerin paylaşılması, birlikte hareket edilmesi ve yasal dayanakların açık biçimde ortaya konulmasını şart koşuyor. Mevcut plana dönük itirazını sert bir şekilde dile getiren Bart de Wever, Avrupa Komisyonu’nun teklifini "hırsızlık" olarak nitelendirdi ve dava açma olasılığını dışlamadı. Rus varlıklarına alternatif çözüm üretilmesini Belçika ile birlikte İtalya, Malta ve Bulgaristan da destekliyor. Süresiz varlık dondurma kararı ve verilen çeşitli güvenceler ile Belçika'nın, Rus varlıklarının Ukrayna'ya sağlanacak krediye teminat olarak kullandırılması planına destek vermesi de hedefleniyor. Bu konuda hukuki süreç başlatan Rusya ise Brüksel'deki Euroclear'da bulunan dondurulmuş varlıklarına el konulması halinde Belçika'nın sorumlu tutulacağını belirtiyor. Rusya'nın dondurulmuş varlıklarıyla ilgili konunun, 18 Aralık'ta Brüksel'de düzenlenecek AB Liderler Zirvesi'nde detaylı ele alınması bekleniyor.