Aradığınız YEŞİL’e ulaşılamıyor

Türkiye iç cepheyi tahkim etmek, barış ve kardeşlik bağlarını kuvvetlendirmek için samimi bir adım attı ya... Bu adımın toplumsal bir karşılığı olduğu, Tel Aviv başta olmak üzere bize karşı hasmane tutum içindeki bütün başkentlerde bu sebepten dolayı rahatsızlık yarattığı her geçen günbiraz daha belirginleşiyor ya... Operasyon medyasını hemen sahaya sürdüler... Türkiye’nin açık ara en karanlık yılları olan 90’ları hatırlatan yöntemlerle “Terörsüz Türkiye’ye” engel olmaya çalışıyorlar. 90’lara damgasını vuran faili meçhul cinayetlerin kilit ismi Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın isminden bile medet umuyorlar. Akıllarınca Yeşil üzerinden Türk-Kürt arasınayeni nifak tohumları serpecekler. Allahtan devlet ayakta. Yalana, provokasyona teknolojiyi de kullanarak geçit verilmiyor. İçişleri Bakanlığının açıklamasına göre kendisini Yeşil olarak tanıtarak bir gazeteciyi arayankişi bir açık cezaevindeki hükümlü C.A. 11 Aralık günü gazeteyi santral numarasından 3 kez aramış. Hükümlü C.A.’nın adam öldürme, kasten yaralama ve mala zarar vermekten suç kaydı var. Yani gazeteciyi arayanın 90’ların akıbeti meçhul karanlıkadamı Yeşil olmadığı ortaya çıktı. Ama operasyon medyasında operasyon bitmez. Bu kez terör örgütünü feshetme kararı alan örgüt elebaşının Gabar petrolü ve Güneydoğu’daki barajlardan üretilen elektrikten pay istediğini ileri sürdüler!!! Bu yalanı da biz yalanlayalım. Böylebir talep, istek söz konusu değil. Süreci tıkamaya yönelik bir algı çalışmasından başka bir şeydeğil bu iddia. Kesin bilgi, yayalım.. Opera opera olalı... Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlü-ğünün 2026 yılı bütçesi 5,2 milyar lira.... Yurt dışında Türkiye’nin yumuşak gücü olarak kritik icraatlara imza atan TİKA’nın bütçesi ise 3,8 milyar lira! Yurtdışı Türkler Başkanlığı bütçesi de 3,2 milyar lira. Yani TİKA ve YTB’nın toplam bütçesi Opera ve Bale Genel Müdürlüğü bütçesi kadar bir şey ! Demek ki neymiş? Recep Tayyip Erdoğan ve bu hükümet sanata, operaya, baleye o kadar da mesafeli değilmiş... Sanat ve kültür meselesine gereken önemi gösteren bir anlayışa sahipmiş. Algılar hiçbir şeyken, gerçekler her şeymiş.