Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü Furkan Torlak’ ın adı uyuşturucu operasyonuyla tutuklanan Mehmet Akif Ersoy ile birlikte geçmiş, Torlak bunun üzerine istifa etmişti. Saray görevlisi bir ismin de başını yiyen AKP içi kavganın bu yeni safhasında ilginç itiraflar gelmeye devam ediyor. Torlak’ın adını kamuoyu gündemine getiren ilk haberi hatırlayalım önce. Berat Albayrakların sahibi olduğu Sabah gazetesinde Mehmet Akif Ersoy’a ilişkin bir haberde, şu ifadeler yer almıştı: “Ersoy beni Ankara'dan gelen arkadaşı Furkan T. ile tanıştırdı. Bir gün, 'Furkan T. ile beraber Ayfer B.'yi de alarak bir mekâna gidecektik' dedi. Ancak mekân yerine, Akif'in kiraladığı eve gittik. Orada Furkan T. ve Ayfer'le birlikte uzun süre kaldık.” Bu ismin Saray çalışanı Furkan Torlak olduğu kısa sürede sosyal medya üzerinden yayılmış, ilgili isim, görevinden istifa ettiğini açıklamak zorunda kalmıştı. İddiaları kabul etmeyen Torlak, kuruma zarar gelmemesi için bu kararı aldığını söylüyordu. Bu istifanın ardından cesaretlenen AKP içi kavganın diğer aktörleri, kirin ne kadar büyüdüğünü de bu kavgayla birlikte ortaya saçan açıklamalar yapmaya başladılar. Bakanlar hakkında rapor, 40 milyonluk ev, 10 milyonluk araba ve dahası TGRT’de dün katıldığı bir programda konuşan yandaş isim Cem Küçük, oldukça kritik açıklamalarda bulundu: “ Özel hayatı beni ilgilendirmiyor. Uyuşturucu testinden Furkan Torlak’ın da geçmesi lazım. Bize yaptığın kötülükler hadi neyse. Meseleyi kişiselleştirmek istemiyorum. Ankara’da oturduğun ev 40 milyon lira, bindiğin araba 10 milyon lira. Menekşe İnşaat üzerinden neler çevirdiğini biliyoruz. Detayı hepsi bizde belgeleriyle de mevcut. Yani neler yaptığın, arsaları kapattığın ve benzeri biliniyor. Yani bakanlar hakkında bile şunların hakkında raporlar hazırlandı diyor, böyle istedi Cumhurbaşkanı diyor, o isimler hakkında rapor hazırlatılıyor, bakanlar bile korkutulmaya çalışıyor ." Bakanları dahi fişleyen, onlar üzerinde bile korku yaratmayı başaran bir mekanizmadan söz ediyor Küçük. Aynı zamanda aralarında kendisinin de bulunduğu bir dizi isme dair Saray'a negatif raporlar sunan kişinin de Torlak olduğunu söylüyor. Cem Küçük belli ki Torlak'ın fişinin çekilmesinin verdiği güvenle Torlak'tan ibaret olmayan ekibin üzerine gitmeye çalışıyor. Bunu yaparken de kimi ipuçları veriyor. AKP içinden bir kanadın Mehmet Akif’i savunmayı bırakmasını istiyor örneğin Küçük, kendisini bu nedenle arayanlar olduğunu da dile getiriyor. Torlak’ın HAS Parti ekibiyle AKP’ye geldiği bilgisini verip Numan Kurtulmuş’u da işaret ediyor, bu ismi giderayak Fahrettin Altun’un Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin başına geçirdiğini de söyleyip hedef genişletiyor Küçük. Kavganın başladığı yere dönüyoruz: Neler oluyor? soL'da daha önce yer verdiğimiz üzere Altun'un görevden alınması süreci İbraim Kalın ile ilişkilendirilmiş, ipin ucu dolaylı olarak Hakan Fidan rakebetine bağlanmıştı. Altun'un görevden alınması adımı AKP içi kavganın görünür olmasını sağlayan ilk başlıklardan biri olarak da kayıtlarda yerini almıştı. Son adımın da Cem Küçük tarafından dolaylı olarak burayla ilişkilendirilmesi dikkat çekti. Sonuç olarak "belaltı" bir planla başlatılan Mehmet Akif Ersoy operasyonu sırasında Saray'dan bir ismin doğrudan Sabah gazetesi tarafından hedef alındığı, şimdi de itiraflarla giderek genişlediği bir süreçle karşı karşıyayız. Torlak'ın Ankara'da 40 milyonluk bir evde yaşadığı, 10 milyonluk bir arabası olduğu, bakanlar hakkında dahi rapor hazırlattığı, bazı yandaş isimleri Saray'a rapor ettiği iddiaları AKP içi kavgadan ortaya saçılan yeni önemli başlıklar oldu. Gerisi de belli ki gelmek üzere...