Açlık sınırının 30 bin, yoksulluk sınırının 100 bin liraya dayandığı bir tabloda Türkiye'de yüz binlerce emeklinin aldığı maaş, en düşük emekli maaşı olan 16 bin 881 lira . Milyonlarca emekli açlık sınırın altında bir ücretle yaşam savaşı veriyor. Emeklilerin hayat pahalılığı korkunç bir hızla artarken yaşadıkları sorunlara ilişkin geçtiğimiz günlerde Oksijen 'den Mine Şenocaklı imzalı bir haber gündem olmuştu. Emeklilerin hayatta kalmak için bir evde barınmasının dahi mümkün olmadığı, en ucuz otellerde hayatta kalma savaşı verdiği tablo çarpıcı şekilde gözler önüne serilmişti. Emeklilerin yaşadığı sorunlar sıkışıp kaldıkları otel odalarından da ibaret değil. Hayat pahalılığı en temel ihtiyaçları giderek karşılanamaz hale getiriyor. Osmaniye'de yaşayan emekli yurttaşlar, ANKA' ya, 1 Ocak 2026'dan itibaren elektrik faturalarında uygulanacak kademeli tarifenin değişecek olmasına ilişkin açıklamalarda bulundular. Açıklamaların ortak noktası, "zaten ödeyemiyoruz", "emekliyim yine de çalışıyorum ama yetişemiyorum" oldu. O değerlendirmelerden bazıları şöyle: "Emekliyim yine gelip burada çalışıyorum. Yetiştiremiyorum, ne yapayım başka? Zam gelirse ne yapacağım ki yorganın altına bürünüp yatacağım, başka yapacak bir şey yok." "Gelirimiz hiç çok şu anda, çalıştığımız iş durdu. İşler de yok, hiç tadı yok. Elektrik faturasını ödeyemeyiz. Ne yapacaksın ki fatura geldi mi kesilip kalacak mecbur, ödeyemeyiz." "Zammı kabul etmiyorum ben. Ben zaten fatura fiyatını ödeyemiyorum, iş yok. Bir de tutup elektrik parası ver, doğal gaz parası ver, su parası ver, ne yapacağım ben? Bundan başka benim yapacağım bir iş yok. Emekliyim, verdiği zam batsın, kendinin olsun o zam. Bana vermesin o zammı. Kendi malına zam yapmasın, petrole yapmasın, gübresine yapmasın, benden de istemesin o parayı. Elektrik, doğal gaz başka bir şeyim yok. Elimle geçinen bir adamım. Emekliyim, yine gelip burada çalışıyorum. Yetiştiremiyorum, ne yapayım başka? Zam gelirse ne yapacağım ki yorganın altına bürünüp yatacağım, başka yapacak bir şey yok." "Ne diyeyim ki? Allah'tan korkar adam. Ne diyeyim? Bu fakir fukara ne yapacak? Zaten verdiği bir maaş değil ki. Emekliyim, o parayı elektiğe mi vereyim, kiraya mı vereyim, ne yapayım? Ne yaparsın o parayla?"