Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, düzenlediği basın toplantısında Çanakkale Savaş Alanları’nda hayata geçirilen yeni mevzuat düzenlemelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kaşdemir, yapılan değişikliklerle Çanakkale Savaşları’na ait kara ve deniz unsurlarının birlikte ele alınacağı bütüncül bir koruma ve yönetim modeline geçildiğini söyledi. Kaşdemir, 6546 sayılı Kanun’un Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı’nın tarihî, kültürel, manevi ve doğal değerlerinin korunması amacıyla yürürlüğe konulduğunu hatırlatarak, uygulama sürecinde edinilen idari ve teknik tecrübeler doğrultusunda mevzuatta güncellemeye gidildiğini ifade etti. Yapılan değişikliklerle alan yönetiminin etkinliğinin artırılması, yetki karmaşasının giderilmesi ve savaş mirasının tek elden korunmasının hedeflendiğini belirtti. “TARİHİ ALAN BAĞLANTI NOKTALARI” TANIMLANIYOR Basın toplantısında, Çanakkale Savaşları’na ait çok sayıda tabya, kale, savunma yapısı, şehitlik ve lojistik unsurun mevcut Tarihi Alan sınırları dışında kaldığına dikkat çekildi. Özellikle Çanakkale Boğazı’nın Anadolu Yakası’nda yer alan bu yapıların bir kısmının koruma ve denetim eksikliği nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıya olduğu vurgulandı. Bu kapsamda, geniş alanların Tarihi Alan sınırlarına dâhil edilmesi yerine, savaşla doğrudan ilişkili nitelikli yapı ve anıtların “Tarihi Alan Bağlantı Noktası” olarak tanımlanmasının öngörüldüğü bildirildi. Bağlantı noktalarının sınırlarının, ilgili kurumların görüşleri alınarak Cumhurbaşkanı kararıyla belirleneceği ve bu alanların Tarihi Alan hükümlerine tabi olacağı kaydedildi. DENİZ MUHAREBELERİ VE SUALTI MİRASI DA KORUMA ALTINDA Yeni düzenlemeyle, Gelibolu Tarihi Alanı’nın sınırlarının deniz muharebelerine ait savaş gemisi batıkları ve sualtı kültürel mirasını da kapsayacak şekilde genişletildiği açıklandı. Kaşdemir, Ege Denizi ve Çanakkale Boğazı’ndaki bu unsurların Çanakkale Savaşları’nın tarihsel bütünlüğünün ayrılmaz parçaları olduğunu belirterek, kara ve deniz cephelerinin artık tek bir yönetim çatısı altında ele alınacağını ifade etti. Ayrıca, Tarihi Alan ile sınırdaş ve Çanakkale Savaşları ile tarihsel bütünlük taşıdığı tespit edilen alanlarda da Cumhurbaşkanı kararıyla sınır genişletmesine gidilebileceği belirtildi. SAVAŞ HATIRALARI HUKUKİ GÜVENCE ALTINDA Mevzuat değişikliğiyle Çanakkale Savaşları’na ait silah, mühimmat, teçhizat, kıyafet, belge ve benzeri materyallerin, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında “korunması gerekli taşınır kültür varlığı” olarak açıkça tanımlandığı bildirildi. Bu düzenleme sayesinde savaş materyallerinin izinsiz toplanması, el değiştirmesi ve yurt dışına çıkarılmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Söz konusu materyallerin tespiti, tescili ve korunmasına ilişkin usul ve esasların Millî Savunma Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından birlikte hazırlanacak bir yönetmelikle belirleneceği kaydedildi. TARİHİ ALAN MÜZELERİNE DEVLET MÜZESİ STATÜSÜ Yapılan değişiklikle, Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren müzelerin Devlet müzesi statüsüne kavuştuğu açıklandı. Bu statüyle birlikte, Çanakkale Savaşları’na ait arkeolojik ve tarihî değerlerin bilimsel esaslara dayalı olarak korunacağı ve koleksiyonların doğrudan devlet güvencesi altına alınacağı belirtildi. DOĞAL SİT ALANLARINDA BÜTÜNCÜL KORUMA Doğal sit alanlarının yeniden değerlendirilmesi sürecinin de Gelibolu Tarihi Alanı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu ile Tarihi Alan Başkanlığı’nın görev ve yetkileri arasına alındığı bildirildi. Kararların, alanın tarihî, kültürel ve doğal değerlerinin birlikte ele alındığı bütüncül bir koruma anlayışıyla alınacağı vurgulandı. Kaşdemir, yapılan düzenlemelerle Çanakkale Savaş mirasının tek elden, etkin ve sürdürülebilir bir yönetim modeline kavuştuğunu belirterek, bu adımların Gelibolu Tarihi Alanı’nın ulusal ve uluslararası ölçekte daha güçlü bir koruma ve tanıtım çerçevesine sahip olmasını hedeflediğini söyledi.