Başkentin ortasında barınma krizi: Otel odalarında kalan emeklilerden sonra AŞTİ'de konaklayan yurttaşlar anlatıyor...

Türkiye’de milyonlar açlık sınırının altında yaşama mahkum edilirken artık kirada bile yaşamak lüks haline geldi. En düşük emekli maaşının 17 bin lirayı bile bulmadığı ülkemizde başkent Ankara’nın Ulus semtinde ucuz otel odalarında aynı odayı paylaşan emeklilerin haberi gündeme otururken, şimdi de kışı AŞTİ otobüs terminalinde geçiren onlarca yurttaş yaşadıklarını anlattı. Şiddetten kaçan kadınlar, emekliler, işsizler... Nefes gazetesinde yer alan haber, aralarında emeklilerin, şiddet mağduru kadınların, borç nedeniyle evinden olan çiftlerin, başkente iş bulma umuduyla gelenlerin olduğu onlarca yurttaşın AŞTİ terminalinde kalarak Ankara kışının geçmesini beklediğini gösterdi. Holdingler ve tarikatlar düzeninin iktidar temsilcileri “Şahlandık, çağ atladık” nutukları atarken, başkentte bile yurttaşlar yaşamlarını otobüs terminallerinde sürdürmek zorunda kalıyor. En düşük kiralık ev fiyatının 15 liradan başladığı başkentte ev kirasına ve bir pansiyon odasına dahi bütçesi yetmeyen yurttaşlar Ankara Şehirler Arası Otobüs Terminali’nde (AŞTİ) konaklıyor. Yurttaşlar uzanılmasın diye aralarına demir engellerin takıldığı banklar uyumak zorunda kalıyor. (Foto: Nefes) Başkentin evsizleri, yaşamlarını yanlarındaki birkaç poşet ve valize sığdırıyor. Soğukta sokakta kalmamak için çareyi AŞTİ’de konaklamakta bulan yurttaşlar şehirlerarası otobüs terminalinin üst katında barınmaya çalışıyor, buradaki banklarda uyuyor. Burada yaklaşık 70 kişi konaklıyor. Bu kişiler arasında; emekli maaşıyla geçinemeyen emekliler, icralık olanlar, iş bulma umuduyla başkente gelenler ve eşinden gördüğü şiddetten kaçarak hayatı yeniden başlamaya çalışan kadınlar bulunuyor. ‘Sosyal yardım diye 1000 lira verdiler’ Eşinden gördüğü şiddet nedeniyle boşanan 37 yaşındaki Nazlı Yaylagül, yeni bir hayat kurmak için Yozgat’tan Ankara’ya geldi ama hayal kırıklığı yaşadı. Serpil Güngör ile Nazlı Yaylagül terminaldeki hayatlarında birbirlerine can yoldaşı olmuş. (Foto: Nefes) Yaylagül, “Kadın sığınma evinde 6 ay kaldım. Sonra hayata yeniden başlamayı, iş bulmayı denedim, olmadı. 14 yaşındaki çocuğuma bakamadığım için sevgi evinde. Yanına gitmeye yol param yok. Sosyal yardım diye 1000 lira verdiler. Devleti göremiyorum” dedi. ’Yıllardır sigortasız işlerde çalıştık, emekli olamadık’ 55 yaşındaki Serpil Güngör, borçları nedeniyle icralık oldu. Daha önce babasının 16 bin 881 liralık emekli maaşıyla geçindiğini belirten Güngör, icra nedeniyle bu parayı da kullanamadığını söyledi. Güngör, “Aşçıyım. Yıllardır sigortasız işlerde çalıştırıldık, emekli olamadık. Üstümüz başımız kir, pas içinde. Banyo 350 lira, yapamıyoruz. Bu soğukta oğlumla beraber terminalde kalıyoruz. Soğuklar geldi, cansız bedenlerimizi terminalden kaldıracaklar” diye konuştu. Karşıdaki holding binalarını işaret eden emekli: ‘Para onlara gidiyor’ 66 yaşındaki işçi emeklisi M.Ç., 2015’te emekli oldu. En düşük emekli maaşı olan 16 bin 881 lirayla hayatta kalmaya çalışan M.Ç., 10 yıldır pansiyonlarda ve parası yetmediği durumda ise terminalde konaklıyor. M.Ç., “14 gün boyunca günlüğü 600 lira olan pansiyonda kaldım. 8 bin 400 lira ödedim. Maaşımı almaya iki haftadan fazla vakit vardı, mecburen pansiyondan ayrıldım. Şimdi terminalde konaklayarak ay sonunu getirmeye çalışıyorum ama para yine uçup gitti. Burada bir bardak çay 40 lira, alamıyoruz. Hayırsever bir çay ocağı sahibi var, evsizlere 10 liradan çay veriyor. Barınma evine başvurmuştum ancak emekli maaşım olduğunu öğrenince kabul etmediler” dedi. AŞTİ’nin karşısında bulunan holding binalarını işaret eden M.Ç., “Para onlara gidiyor. Ben yıllarca bu ülkeye çalıştım ama vaziyet bu” diye konuştu. ’80 kilolardan 60 kiloya düştük, bir hafta yemek yemediğimiz zaman oldu’ Bolu’dan başkente iş bulma umuduyla gelen D.K.A. ve eşi Y.Ö., altı aydır terminalde konaklıyor. D.K.A. ve eşi Y.Ö., yaşadıklarını Nefes'ten İlke Çıtır’a anlattı. D.K.A., “Bütün yetkili kurumlara gidip başımızı sokacak ev ve iş istedik. Elimizden tutan olmadı, 1000 lira yardım verip gönderdiler. Bana ‘kalacak yerin yoksa kadın sığınma evine git’ dediler. Eşim ne olacak? Biz 80 kilo olan insanlardık, sokakta kaldığımdan beri 60 kilolara düştük. Bir hafta yemek yemediğimiz zaman oldu. Çöpten ekmek yedik, yine de dilenmedik. Çamaşırımızı bile terminaldeki tuvalette yıkayıp bankların üstünde kurutuyoruz” ifadelerini kullandı.