ABD Başkanı Trump’ın Venezuela’yı deniz ablukasına aldıklarını açıklamasının ardından Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro “Yeni bir Vietnam istemiyoruz” dedi. ABD’nin Venezuela’ya yönelik tehditlerinde yeni bir aşamaya geçilirken, ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamaları emperyalist piramidin tepesindeki ülkenin haydutluğunu nasıl utanmazca dile getirebildiğini de gözler önüne serdi. Trump Venezuela'nın petrol zenginliklerinin "ABD'den çalındığını" iddia etme cüretini gösterdi. Venezuela hükümeti Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne başvurarak korsanlığın siyasi baskı aracına haline gelmesinin önlenmesi çağrısında bulundu. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro da ABD'nin tehditlerine "Yeni bir Vietnam istemiyoruz" yanıtını verdi. Venezuela kaynaklı petrol tankerlerine ABD ablukası ABD Başkanı Donald Trump yaptırıma tabi tüm Venezuela kaynaklı petrol tankerlerinin bloke edilmesi talimatını verdiğini açıkladı. Venezuela yönetimini “yabancı terör örgütü” olarak tanıdıklarını belirten Trump ABD donanmasının Venezuela’yı tamamen kuşattığını da söyledi. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro “Yeni bir Vietnam istemiyoruz” açıklamasını yaptı. Venezuela hükümeti Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne mektup göndererek ülke açıklarında petrol tankerine el koyan ABD’yi korsanlıkla suçladı. Trump’tan Venezuela’ya deniz ablukası açıklaması sonrası petrol fiyatları yükseldi ABD Başkanı Donald Trump, dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda bir kez daha Venezuela’yı tehdit etti ve ülke yönetimini "yabancı terör örgütü" olarak tanıdıklarını duyurdu. Trump "Venezuela, Güney Amerika tarihinin en büyük donanması tarafından tamamen kuşatılmıştır. Bu donanma giderek büyüyecek ve onlara daha önce hiç görmedikleri bir şok yaşatacaktır” tehdidinde bulundu. Trump "Bugün, Venezuela'ya giren ve çıkan yaptırıma tabi tüm petrol tankerlerinin bloke edilmesi talimatını veriyorum” diye yazdı. 'Bizden çalışan petrol' dedi, ABD'ye verilmesini istedi Trump mesajında utanmadan Venezuela’nın kendi ulusal petrol sahalarından elde edilen petrolünse “ABD’den çalındığını” iddia etmekten çekinmedi. Trump Venezuela’ya yönelik kuşatmanın ne kadar süreceğine ilişkin olarak “daha önce bizden çalınan tüm petrol, toprak ve diğer varlıklar ABD’ye iade edilene kadar” diye yazdı. Trump’ın açıklaması sonrası uluslararası piyasalarda brent petrolün varili dün 61,30 dolara kadar yükseldi. Kaç tankerin bu karardan etkileneceği, ABD'nin yaptırımlı gemilere yönelik ablukayı nasıl uygulayacağı ve Trump'ın geçen hafta olduğu gibi gemileri durdurmak için Sahil Güvenliği devreye sokup sokmayacağı henüz netlik kazanmadı. Venezuela'da petrol yükleyen birçok gemi yaptırım kapsamında bulunurken, ülkenin petrolünü taşıyan bazı tankerler ile İran ve Rusya kaynaklı ham petrolü taşıyan gemiler yaptırım dışında tutuluyor. Chevron tarafından kiralanan tankerler de Washington yönetiminin daha önce verdiği yetki kapsamında Venezuela ham petrolünü ABD'ye taşımayı sürdürüyor. Çin ise Venezuela ham petrolünün en büyük alıcısı konumunda bulunurken, bu petrol Çin'in toplam ham petrol ithalatının yaklaşık yüzde 4'ünü oluşturuyor. Maduro: Yeni bir Vietnam istemiyoruz Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ülkesinin 25 haftadır ABD'nin askeri kuşatmasına maruz kaldığını belirterek, "Yeni bir Vietnam istemiyoruz" dedi. Başkent Karakas’ta katıldığı İşçi Sınıfı Kurucu Meclisi’nde yaptığı konuşmada Maduro, ABD’nin Venezuela’yı Libya, Afganistan ve Irak’a benzer bir senaryoya sürüklemek istediğini belirtti. Maduro "Yeni bir Vietnam istemiyoruz. Venezuela 25 haftadır bu askeri kuşatmadan şikayet ediyor, mücadele ediyor ve onları alt ediyor. Çok boyutlu bir saldırı altındayız ancak Venezuela halkı ne kadar güçlü ve dirayetli olduğunu gösterdi” diye konuştu. ABD hükümetinin "deniz haydutluğu" yaptığını belirten Maduro "Karayipler’in ve Venezuela’nın barışını savunmak aslında tüm dünyanın barışını savunmaktır. Denizcilik sektöründe çalışan tüm işçilerden küresel eylem yapmalarını talep ediyoruz. Maksadımız sadece Venezuela'nın değil tüm dünyanın ticaret özgürlüğünü savunmaktır. Kendilerini korsanlık yapma yetkisine sahip sananlara karşı mücadele etmeliyiz” dedi. ABD’nin açık denizde Venezuela’ya ait petrol tankerine el koyduğunu hatırlatan Maduro, geminin Venezuela’dan satın alınmış 1 milyon 900 bin varil petrol taşıdığını ve bunun açık bir korsanlık eylemi olduğunu belirtti. Venezuela hükümeti: Tehditleri reddediyoruz Venezuela hükümeti, Trump'ın yaptırıma tabi tüm Venezuela kaynaklı petrol tankerlerinin bloke edilmesi talimatına yönelik "bu tehditleri reddediyoruz" yanıtını verdi. Hükümetin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Trump’ın Venezuela’ya yönelik söz konusu açıklamalarının uluslararası hukuku ihlal eden "ciddi ve pervasız" bir tehdit olduğu vurgulandı. Açıklamada, Washington’un bu adımının Venezuela'nın doğal kaynaklarını gasp etmeyi amaçlayan sömürgeci bir girişim olduğu belirtilerek, Karakas yönetiminin, bu duruma ilişkin Birleşmiş Milletler nezdinde resmi şikayette bulunacağı aktarıldı. Trump'ın, Venezuela'nın "ABD'den petrol, toprak ve diğer varlıkları çaldığı" suçlamasına ilişkin şu yanıt verildi: "Bu tehditleri reddediyoruz. Trump, uluslararası hukuku, serbest ticareti ve seyrüsefer özgürlüğünü ihlal ederek Venezuela Bolivarcı Cumhuriyeti’ne karşı son derece ciddi ve sorumsuz bir tehdit savurmuştur. Trump, sosyal medya paylaşımlarında Venezuela’nın petrolünün, topraklarının ve maden zenginliklerinin kendisine ait olduğunu varsaymakta ve bu nedenle ülkenin tüm kaynaklarının derhal kendisine teslim edilmesi gerektiğini savunmaktadır. ABD Başkanı, ülkemize ait zenginlikleri ele geçirmek amacıyla, tamamen akıl dışı bir şekilde Venezuela’ya sözde bir deniz askeri ablukası dayatmayı hedeflemektedir.” Dünya kamuoyuna çağrı Açıklamada, ABD halkına ve dünya kamuoyuna, Venezuela'nın zenginliklerini çalmaya yönelik Donald Trump’ın gerçek niyetlerini bir kez daha ortaya koyan bu aşırı tehdidi her düzeyde reddetme çağrısı da yapıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Trump, ‘Daha önce bizden çalınan tüm petrol, toprak ve diğer varlıklar ABD’ye iade edilene kadar’ şeklindeki sömürgeci söylemini açıkça dile getirmektedir. Venezuela ve ABD halkının da büyük gösterilerle kınadığı üzere, bu yaklaşım devasa yalan ve manipülasyon kampanyalarıyla ülkemizin petrolünü, topraklarını ve madenlerini ele geçirme çabasının bir parçasıdır.” Venezuela’nın "bir daha asla herhangi bir imparatorluğun sömürgesi" olmayacağı vurgulanan açıklamada, "Venezuela, halkıyla birlikte ortak refahı inşa etme yolunda ilerlemeye, bağımsızlığını ve egemenliğini kararlılıkla savunmaya devam edecektir. Venezuela halkı, ordu ve polisle tam bir birlik içinde, topraklarını, doğal zenginliklerini ve özgürlüğünü sınırsız biçimde koruma konusunda kararlıdır. Kurtarıcımız Bolivar’ın sözleriyle ifade edecek olursak: ‘Neyse ki bir avuç özgür insan, güçlü imparatorlukları yenmeyi başarmıştır'." ifadeleri kullanıldı. Venezuela’dan BM Güvenlik Konseyi’ne resmi başvuru: ‘Korsanlığın siyasi baskı aracı haline gelmesi önlenmelidir’ Venezuela, ülke açıklarında petrol tankerine el koyan ABD'yi "korsanlıkla" suçlayarak, konuyla ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) resmi mektup gönderdi. Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil imzasıyla BMGK'ye iletilen mektupta, ABD askerlerinin "açık denizde özel bir gemiye zorla çıktığı, mürettebatı alıkoyduğu ve Venezuela'ya ait petrol sevkiyatına yasa dışı şekilde el koyduğu" ifade edildi. El konulan petrolün uluslararası hukuka uygun, meşru ve düzenli bir ticari faaliyetin parçası olduğu belirtilen mektupta, söz konusu olayın ABD'nin Venezuela'ya karşı uyguladığı "sürekli bir zorlama ve saldırganlık politikası kapsamında" gerçekleştiği değerlendirmesi yer aldı. Mektupta, bu eylemin "seyrüsefer serbestisi ve meşru uluslararası ticareti koruyan hukuki düzenlemelerin açık ihlali olduğu" belirtildi, ABD’nin korsanlık yaptığı vurgulandı. ABD'nin alıkonulan mürettebatı derhal serbest bırakması, el konulan petrolü iade etmesi ve ülkenin meşru ticaretine yönelik müdahalelere son vermesi talep edilen mektupta, BMGK'ye söz konusu eylemin kınanması, deniz güvenliğinin korunmasına yönelik adımlar atılması ve "korsanlığın siyasi baskı aracı haline gelmesinin" önlenmesi çağrısı yapıldı. Mektupta ayrıca, BMGK'den Venezuela'ya ve ülkenin petrol ticaretine karşı bu tür operasyonları yetkilendiren herhangi bir karar bulunmadığını yazılı şekilde teyit etmesi istendi. ABD Başkanı Trump, 11 Aralık'taki açıklamasında, Venezuela açıklarında petrol taşıyan tankere el koyduklarını duyurmuştu. Trump, tankere "iyi bir gerekçeyle" el koyduklarını ve ellerinde tutacaklarını belirtmişti. Venezuela hükümeti ABD'nin eylemlini açık bir hırsızlık olarak nitelendirmiş ve ABD'nin uyuşturucuyla mücadele bahanesiyle Venezuela açıklarındaki eşi benzeri görülmemiş askeri yığınağının gerçek sebebinin bu eylemle açığa çıktığını duyurmuştu. Venezuela hükümeti ABD'nin nihai amacının Venezuela'nın ulusal zenginliklerine, petrolüne el koymak olduğunu vurgulamıştı.