Cemilpaşa Konağı'nda yapılan açıklamaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar, Keskin Bayındır, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüleri Meral Danış Beştaş, Ali Kenanoğlu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da katıldı. fazla oku Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field) Türkçesini DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Reşo Birhat Kurtulan'ın okuduğu açıklamada Öcalan'ın özgürlük koşullarının sağlanması gerektiği belirtildi. Açıklamanın tamamı şöyle: "Önemli bir eşikteyiz" Dünya ve Orta Doğu'da yaşanan gelişmeler hem bir yeniye ihtiyaç olduğunu hem de bu yeninin öncülüğünün hakların özgürlük ve ortak yaşam talebiyle mümkün olduğuna işaret etmektedir. Bölgesel olduğu kadar küresel etkinliğinin de olduğu 3. Dünya Savaşı'nı hakim kılmaya çalışılan belirsizlik siyasetinde en belirgin olan tablo hakların özesi olduğu özgürlük mücadeleleridir. Yeniden dizayn sürecini hedefleyen bu süreçte demokratik bir çözümü, barışı hem coğrafyamızda hem de Orta Doğu'da hayata geçmenin koşulları tüm zorluklarına rağmen mevcudiyetini korumaya ve çağrıcı olmaya devam etmektedir. Bir yüzyıl, Kürt halkının varlığının inkarıyla, hak ve tariflerinin bastırılması, faili meçhulerle geçti. Kürtlerin kesintisiz demokrasi ve özgürlük mücadelesi bu yüzyılda mahkeme salonlarında, cezaevlerinde, sürgünde ömürlerini geçirmek zorunda bıraktı. Bugün bir halkı savunmanın ve bir halkın direnişinin demokrasi ve özgürlüklere eğilmesinin önemli bir eşiğindeyiz. Halklar Önderliği Abdullah Öcalan'ın 15 Şubat 1999'da uluslararası bir komplo sonucu Türkiye'ye getirilmesiyle başlayan ve İmralı tecridiyle devam ettiren bu süreçte hedef, tekçi ulus devletin eksik kalan yerini tamamlamaktı. Bu vesileyle Kürt'ü her yönüyle kimliksiz, iradesiz bırakmaktır. İmralı Cezaevi ve oraya dönüp politikalardan hareket eden devlet ve iktidar aklının yasaları ve hukuku içe saydığı süreç, öyle ki ülkenin temel politikası haline geldi, getirildi. Siyasal, ekonomik, toplumsal birçok parametrenin belirleyeni olan Kürt sorunu Önder Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit ile hukuki ve siyasi bütün olası çözüm imkanlarından koparılmaya çalışıldı. Tecridin dozajı arttıkça ülkenin dört bir yanına yayılarak bütün toplumsal mücadele dinamiklerini etkisiz kılmaya çalışan bir yöntem, rejime dönüştü. 1993'den bugüne barış mücadelesini ve muhatap arayışını canlı tutan Önder Abdullah Öcalan her aşamada bütün koşullarını ve imkanlarını çözümün imkanı kılmaya çalışmıştır. Tek taraflı ateşkesler ülkenin başbakanları ve cumhurbaşkanlarıyla dolaylı da olsa temasa geçme çabaları, gazete ve televizyon röportajları 1999 yılında Türkiye'ye getirilmesiyle amaçlanan iç savaş tehditlerine karşı 1 Ekim ve 29 Ekim 1999'da gelen barış grupları, 2009 yılında gelen barış grubu savunmaları ve yazım literatürü. Hepsi demokratik çözümü ve onurlu bir barışın hem imkanlarını yaratmış hem de toplum nezdinde güçlü bir karşılık bulmuştur. "Türkiye'nin yeni yüzyılın karakteri tekçi olmamalıdır" Kapitalizmin seyrini ve dinamiklerini tespit ve eleştiriyi daha da görünür kılmış ve toplum karşı sömürü sistemini mahkum etmiştir. Kaptalist modernite karşısında toplumu esas alan demokratik modernitenin yani yeni bir yaşamın imkan ve yöntemlerini sunan paradigmasıyla sınırları aşan bir mücadelenin ve fikriyatın öncüsü olmuştur. Tarihin karanlık dehlizlerine kapatılan kadınların varlığını ve özgürlüğünü esas alan perspektifle hem mücadelesinin devrimci ve demokratik karakterini korumuş hem de kadınların varlık ve özgürlük mücadelesine güçlü bir ivme kazandırmıştır. Bunlar aynı zamanda toplumla birlikte tarihi de yeniden yazmanın en güçlü adımlarıdır. Bu tarihsel çözüm araçlarının ve alternatif sistem tartışmalarının birikimiyle aşağı çıkan 27 Şubat Barış ve Demokratik Toplum çağrısı ile hız kazanan yeni bir barış ve çözüm fırsatının içindeyiz. Yıllara varan savaş ve çatışmalı sürecin son bulmasına, yıllardır sürdürülen demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesinin halklar lehine hayat bulmasına, buna uygun yasal düzenlemelerin gerçekleşebilmesine vesile olacak bu sürecin her dakikası, her günü tarihi değerdedir. Önder Abdullah Öcalan'ın çağrısı, gerçekleşen fesih, silahların yakılması ve güçlerin geri çekilmesi inşa edilmek istenen demokratik toplumun ve barışın en önemli adımları olmuştur. Yine bu gelişmelerle paralel Önder Abdullah Öcalan'ın her aşamada özenle üstünde durduğu meclis ve ona bağlı bir komisyonun oluşması ve İmralı'da bir görüşme gerçekleşmesi tarih bir eşiktir. Demokratik, adil ve özgürlükçü bir ülke için önemli bir adım olan bu görüşme yeni adımların hayat bulması için de değerli bir başlangıç noktasıdır. Tarihsel bir birlikteliğin tüm zorluklarına rağmen kardeşlik hukuku anlamında yeniden ele alınması ve buna uygun hukuki düzenlemelerin yapılması ve hayata geçilmesi bugün hem toplumun hem de meclisin önündeki birincil görevlerden birisidir. Siyasetin adının barış, toplumun adının demokratik, geleceğin adının özgürlük olacağı bir yaşamı bu coğrafya ve halklar çoktan hak etmiştir. Türkiye'nin yeni yüz yılının karakteri ve içeriği, tekçilik ve inkar gibi eskisinin devamı değil, eşitlik, özgürlük ve adalet içeren ve yaşamsallaştıran bir karakterde olmalıdır. Bu temel ihtiyacı gören ve bu değerlere bağlı kalarak ağır tecrit koşullarında tutulmasına rağmen, paradigmasının rotasını barış sıralarında tutan Önder Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü, bu sürecin imkan ve koşulları belirleyecek bir karakterdedir. Dünyanın birçok ülkesinde filozofların, siyasetçi ve aydınların, Nobel ödüllü yazarların ve halkların öncülük ettiği Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlük kampanyası, Önder Abdullah Öcalan'ın paradigmasının sahiplenilmesi, yarım asır yıllık mücadelesinin halklaşan, evrenselleşen karakterinden kaynaklanmaktadır. Sözünün, sözün gücünün, emeğinin, perspektifinin, toplumsal karşılığının bu kadar yüksek ve etkili olduğu bir baş aktörün, bir kurucu önderliğin koşullarının bu tarihsel sürece göre yeniden düzenlenmesi ve fiziki özgürlük koşulları sağlanmalıdır. Mitinge çağrı Kürt halkı ve halklar barış ve çözüm umudunu önder Abdullah Öcalan'ın varlığı ve inancıyla dili tutmuş ve sahiplenmiştir. Dolayısıyla umut hakkı aynı zamanda bir halkın umut hakkı ve özgürlük hakkıdır. Hem AİHM kararı ve evrensel hukuk gereği hem Avrupa Konseyi'nin Bakanlar Komitesi'nin değerlendirmeleri gereği onun da ötesinde halkların yazılı hukukları da aşan güçlü iradesinin ve talebinin gereği umut hakkı geciktirilmeden uygulanmalıdır. Kapısı kilitli tutulan demokratik ulusun, demokratik cumhuriyetin, tarihsel kardeşliğin, hukukun anahtarı umut hakkındadır. Umut hakkının uygulanmasındadır. Kürt halkına ve bütün halklara özgürlük, Türkiye'ye ve Orta Doğu'ya demokrasi vadeden, bu çağrı ve iradenin sahibi, baş aktörü Önder Abdullah Öcalan fiziki olarak özgür olmalıdır. Önder Abdullah Öcalan'a fiziki özgürlük talebimizi en güçlü irade ile sahiplenmek ve gerçekleştirmek için tüm halkları 4 Acak Pazar günü istasyon meydanda birlikte olmaya ve sorumluluk almaya davet ediyoruz. Independent Türkçe abdullah öcalan Diyarbakır'da 4 Ocak'ta düzenlenecek “Umut ve Özgürlük” mitingi için açıklanan deklerasyonda, “Tarihsel kardeşliğin ve hukukunun anahtarı ‘umut hakkı’ndadır, ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır” denildi Çarşamba, Aralık 17, 2025 - 12:45 Main image:
Ekran alıntısı: Youtube
Haber jw id: T1rz3g4A related nodes: Abdullah Öcalan: Barış temsilcileri İslamcılardan gelirse büyük saygıyla karşılarım Öcalan: “Devletle ilişkimi bir demokratikleşme ilişkisi olarak tanımlıyorum” DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Halkın, siyasetçilerin, yazar ve akademisyenlerin de Öcalan’la görüşmesi gerekir Type: video SEO Title: Diyarbakır'da "Abdullah Öcalan'a özgürlük mitingi" çağrısı yapıldı copyright Independentturkish: