Arama motorlarının indeksleyemediği, sıradan kullanıcıların ulaşamadığı internetin karanlık yüzü olan “dark web”de, Türkiye’deki mülteci kadınların satıldığı ortaya çıktı. Evrensel’ den Doğa Baskan’ın haberine göre “Müşteri memnuniyeti en hassas olduğumuz mevzudur” denilen sitede, Afganistan, Pakistan ve Suriyeli kadınlardan “ürün” diye bahsediliyor. 4 bin dolar karşılığında kadınların “Eli kolu bağlı şekilde adrese teslim edileceği” vadediliyor! “Utopia Market” isimli bir sitede 18-25 yaş aralığındaki Suriyeli, Afganistanlı, Pakistanlı kadınlar, “Hayyam” isimli kullanıcı tarafından Urfa, Kilis ve Antep illerinde, yedi gün içerisinde “teslimat garantili” olduğu ifade edilerek 4 bin dolar karşılığında satılıyor. Ödeme yöntemi olarak “escrow” adı verilen bir sistemin kullanıldığı bu sitede yer alan bilgilere göre; “hizmet” alıcıya ulaşıncaya kadar, para satıcının hesabına yatmıyor, eğer “teslimat” sağlanmazsa para alıcıya iade ediliyor. ‘Evlen ya da seks kölesi yap’ Söz konusu ilanın açıklamasında şu ifadeler yer alıyor: “Kataloğu gizlilik gereği escrow başladığında gönderiyorum. Listeden herhangi birini seçebilirsiniz. Evlenmek veya seks kölesi yapmak tercihinize kalmış. İlanı satın aldıktan sonra üstte yazılı üç şehirden birine gelip kendin seçip alır götürürsün veya biz özel arabayla eli kolu bağlı bir şekilde adrese kadar getirip teslim ederiz. Teslimat tamamlandıktan sonra sorumluluk dahil geriye kalan her şey bizden çıkar, size aittir, güvenliği ve bakımı size aittir artık. Yüzde 100 gizlilik garantisi. Kişiye ait not ve bilgileri tümden ortadan kaldırıyoruz. Escrow dahilinde satın alınması herkes açısından en iyisidir. Kataloğu ürünün escrowa düştüğünü gördüğümde size ileteceğim. Ödemeyi kızlar size sorunsuz olarak teslim edildikten sonra onaylarsınız. Basında çıkan bazı haberler… bunlar amatör ve yeni bu işe girenler gerekli tüm tedbirleri alıyoruz hiç şüpheniz olmasın.” Kadın ticaretine ‘yapıcı’ eleştiri! Satıcılar “vendor” ismi verilen bir profil oluşturuyor, burada kendilerini tanıtabiliyor, kullanıcılar da onlardan aldıkları “hizmet” hakkında yorumda bulunabiliyorlar. Bu ilana “5767bafb2cfb17ac” isimli kullanıcının yaptığı yorum ise dikkat çekiyor: “Eli kolu bağlı teslim etmeleri, profesyonel olmaları artı özellik, bir yıldızı kadınların sayısını arttırın diye kırdım, yapıcı eleştiri olarak düşünün.” ‘İlan’ değil ‘gerçek’: Sekiz kadın daha vardı Van Star Kadın Derneği yöneticileri, geçtiğimiz yıllarda böyle bir vaka ile karşılaştıklarını söylüyor. Van Star Kadın Derneği’nden edinilen bilgilere göre, söz konusu üç ilden birinde alıkonulan İranlı bir kadın, internet üzerinden satıldığını ve bir erkekle evlenmeye zorlandığını belirterek derneğe başvurdu. Satıldığı erkeğin yanından kaçıp derneğe başvuran kadın, alıkonulduğu yerde sekiz kadının daha olduğunu söyledi. Kadın, derneğin yardımı sonrası başka bir ile gitti ancak sürecin hızlı gelişmesi ve kadına bir daha ulaşılamaması sebebiyle suç duyurusunda bulunulamadı. Kadınlar güvenlik endişesiyle konuşmuyor “Mülteciler” ve “istismarın önlenmesi” konuları da dahil olmak üzere dezavantajlı kesimlerle ilgili faaliyet yürüten Dünya Evimiz Uluslararası Dayanışma Derneği Genel Koordinatörü Burçak Sel, sahada bu konuya ilişkin duyumlar aldıklarını söylüyor. “Mülteci ve sığınmacı kadınlara yönelik istismar ve kadın ticareti konusunda, özellikle kendilerini ‘dini referanslarla’ tanımlayan kimi şahıslar üzerinden belirli mağduriyetlerin yaşandığına dair duyumlar alıyoruz. Bu bilgiler çoğunlukla çalıştığımız mülteci yoğun mahallelerde topluluk temsilcileriyle yaptığımız rutin toplantılarda gündeme geliyor. Topluluk içindeki güven ilişkileri sayesinde ulaştığımız resmi olmayan kaynaklardan gelen bilgiler diyebiliriz.” Sel, bu meseleye müdahale etmek istediklerinde, konuyu ilgili yetkililere aktardıklarını ancak bunu dile getiren kadınların güvenlik endişesiyle konuşmadıklarını söylüyor. Güvencesiz yaşam koşulları, dil bariyeri, yasal statü belirsizlikleri, ekonomik kırılganlık ve sosyal destek mekanizmalarının sınırlılığının mülteci ve sığınmacı kadınların savunmasızlığını artırdığını belirten Sel, “Güvenli ve anonim bildirim kanalları, çok dilli kadın danışma merkezleri, ücretsiz hukuki danışmanlık, topluluk içi kadın liderlerin güçlendirilmesi, travma bilgili güvenlik prosedürleri, dijital güvenlik eğitimleri, güvenli barınma imkanlarının mülteci kadınları korumak için artırılması gerekiyor” diyor. İnsan ticaretinin yalnızca organize edenler tarafından değil, aynı zamanda bu suçu tüketen bir kesim tarafında da sürdürüldüğünü vurgulayan Sel şöyle devam ediyor: “Bu tür siteleri ve ilanları fark edenler polis, 157 YİMER hattı, kadın örgütleri yönlendirme hatları, info@dunyaevimiz.org ve savcılıklara suç duyurusunda bulunabilirler. İlanların ekran görüntüsü, linki ve zaman damgasıyla paylaşılması süreci kolaylaştırır.” ‘IŞİD’in gelir kaynağı, tüm yetkililerce biliniyor’ Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Hülya Yıldırım, “dark web” olarak adlandırılan bu sistemde kadınların ve kız çocuklarının satışa sunulmasının bu olayla sınırlı olmadığını söylüyor. Dört yıl önce kaçırılan yedi yaşındaki Ezidi çocuğu hatırlatıyor: “Özellikle bu sistem IŞİD tarafından finansal gelir kaynağı olarak kullanılıyor. Kadın ve kız çocuklarının ‘modern köle pazarları’ olarak adlandırılan bu sistemde satışa sunulduğunu biliyoruz. Bu mesele yetkili tüm birimlerce biliniyor. Devletin, kolluğun etkili soruşturma ve etkili yargılama yürütmesi, bu konuda çalışan hukuk örgütlerinin, çocuk, kadın örgütlerinin buna dair yargılama süreçlerinin dışında tutulmaması gerekmektedir.” Dört yıl önce benzer bir ilan Dört yıl önce, yedi yaşındaki Ezidi bir kız çocuğunun kaçırılması üzerine Gazeteci Timur Soykan, Halk TV’de katıldığı bir programda internet üzerinden kadın ticareti konusunu gündeme getirmişti. Evrensel, Soykan’ın ulaştığı ilanın içeriğiyle kendi ulaştığı ilanın tıpatıp benzediğine dikkat çekiyor: Aradaki fark sadece satıcının kullanıcı adı ve biyografisi. Her iki ilanda da “mülteci”, “18-25 yaş aralığı”, “Antep, Urfa, Kilis” vurguları dikkat çekiyor. Aradan dört yıl geçmesine rağmen ufak ifade farklarıyla ilan hâlâ “dark web”de bulunuyor. Ayrıca güncel ilanda bulunmayan ancak dört yıl önceki ilanda yer alan “17 yaş aşağısındaki ilanlar sadece daimi ve güvenilir müşterilerimize açıktır” ifadesi ise “Ezidi kız çocuğu” vakasıyla “eli kolu bağlı, adrese teslim kadın” kadın vakalarının arasında organik ilişkilerin olduğuna ilişkin şüpheler uyandırıyor. 2021 yılında Ankara’da IŞİD’e yapılan operasyon sonucu yedi yaşındaki Ezidi çocuğun Irak’tan kaçırılarak Türkiye’ye getirildiği ve çocuğun “deep web”de satışa sunulduğu ortaya çıkmıştı. Operasyonda tutuklanan S.O. ve N.H.R hakkında açılan dava Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. 11 celsedir devam eden yargılamada, savcı sanıkların insan ticareti suçundan cezalandırılmasını talep ederken, avukatlar ise olayın soykırım suçu olduğunu savunuyor.