Saha içini konuşturanlara teşekkür

Trabzonspor ile Beşiktaş, pazar gecesi hepimize güzel bir futbol izletti. Bu nedenle iki takıma da teşekkür etmek gerek. Saha dışının çoğu zaman daha geçerli akçe olduğu ülkemizde, bize saha içini konuşturacak malzeme verdikleri için bir teşekkürü de buraya ekleyelim. Trabzonspor’un Onuachu’dan yoksunluğunu tek bir oyuncunun eksikliği üzerinden değil, bir oyunun yokluğu üzerinden okumak daha doğru olur. Çünkü Onuachu varken oynayacağınız oyunla, önde Felipe varken oynayacağınız oyun birbirinden tamamen farklıdır. Onuachu derine gelir, arkadaşlarına pas istasyonu olur; oyunun boyunu uzatır ve rakip stoperleri öne çıkmaya zorlar. Felipe ise daha çok savunma arkasında topla buluşmak isteyen, forvet karakteri ağır basan bir oyuncu. Bu nedenle Fatih Tekke, oyunu daha çok Zubkov’un birebirleri üzerinden kurguladı. Özellikle kırmızı karttan sonra Beşiktaş’ın derine çekilmesi, Trabzonspor’un orta sahada topu istediği gibi kullanmasına olanak sağladı. Bu da Zubkov’u zaman zaman bekle birebir bırakmalarını mümkün kıldı. Trabzonspor da buradan istediğini aldı. Sergen Yalçın’ın üç derbide de öne geçip puan kaybetmesi, kendi hanesine yazılan önemli bir eksi oldu. Trabzonspor karşısında oyunu biraz daha erken okuyup Zubkov’a yönelik önlemler alsa, örneğin savunmayı beşliye çevirse, Zubkov’u iki oyuncuyla karşılama şansı yakalayabilirdi. Bu da oyunun seyrini değiştirebilirdi. Sergen hocanın derbilere başlangıç planlarının genelde doğru olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ancak maç içinde yaşananlara verilen reaksiyonlar, takımının istediğini almasını engelledi. Teşekkürler Tedesco Bugünü adeta “teşekkür etme günü” ilan ettim. Bir teşekkürü de Tedesco hocaya edelim. Hoca sadece maçlara ve takımına odaklanıyor. Gereksiz polemiklere girmiyor, Türk futbolunun kaotik iklimine kendini kaptırmıyor. Fenerbahçe’de yükseliş net şekilde devam ediyor. Tedesco’nun oyunculara dokunduğu çok belli. Geniş kadroyu artık çok daha doğru kullanmaya başladı. Fenerbahçe sezon sonunda şampiyon olur mu, bunu zaman gösterecek; ancak yarışın içinde son ana kadar olacağı şimdiden net. Galatasaray Ne İsterse O Olur Galatasaray, Antalya’da son derece rahat bir galibiyet aldı. Antalyaspor ise ligin en zayıf ekiplerinden biri. Ne oynadığını, ne yapmak istediğini anlamak oldukça zor. Galatasaray cephesine dönersek; sarı-kırmızılılar hâlâ ligin en net favorisi. Şampiyonlar Ligi’nde ne kadar ilerleyecekleri, bunun lige nasıl yansıyacağı ve devre arasında yapılacak transferler hem Galatasaray’ın hem de ligin kaderini belirleyecek. Galatasaray doğruları yaparsa, sezon sonunda yine ipi göğüsleyen taraf olur.