Hibrit savaştan hibrit istihbarata doğru: MI6 ve Metreweli'nin zorlu sınavı

MI6 şefi Blaise Metreweli 15 Aralık’ta kamuoyuna açık bir konuşma yaptı ve bu MI6 açısından bir ilkti. Ayrıca klasik MI6 şeflerinin üslup ve tarzlarında biraz farklı, daha analitik ve teknoloji odaklıydı. Çiçeği burnunda istihbarat şefinin “MI6’in bir dizi güvenlik sorununun üstesinden gelmeye çalıştığını ve şu anda barış ve savaş arasındaki bir alanda çalıştığını” ifade etmesi, MI6 servis tarihi açısından oldukça kritik ve ilgi çekici bir beyanat oldu. Şeffaf bir tutum takınması da işin cabası oldu. Bu konuşmada ayrıca, Rusya’nın hibrit savaş ve gri alan taktiklerine verdiği örnekler de epey dikkatimi çekti: Avrupa’nın çeşitli başkentlerindeki havalimanları ve askeri hava üslerinde insansız hava araçlarının, drone’ların belirmesi, bir de kritik altyapıya yönelik siber saldırılar Metreweli’nin işaret ettiği konular. Tabii, Metreweli bunları “savaş eşiğinin hemen altında” kalan taktikler olarak sıralıyor ve Rusya’yı doğrudan işaret ediyor. Doğrusu, bu örnekler boş laf değil. Çünkü son aylarda Avrupa’da yaşanan olaylarla birebir örtüşüyor. Hatta, 2025’in  sonbahar aylarından beri, yani Eylül’den Kasım’a kadar gelinen süreçte, Polonya, Danimarka, Almanya, Belçika, Estonya gibi ülkelerde drone vakaları patladı. Mesela, Polonya hava sahasına 20’den fazla Rus menşeli drone girdi. Varşova, Rzeszow gibi havalimanları kısa süreliğine kapatıldı. Danimarka’da Kopenhag ve Aalborg havalimanları saatlerce uçuşa kapatıldı ve büyük drone’lar tespit edildi. Almanya’da Münih Havalimanı birden fazla kez drone yüzünden durdu. Askeri üsler üzerinde gözlem ve görüntüler raporlandı. Belçika’da askeri üsler ve sivil havalimanlarında benzer durumlar yaşandı. Bunlar elbette tesadüf değil. Zira, çoğu zaman kritik altyapı ve enerji tesislerinde, askeri üslerde, havalimanları yakınında koordineli uçuşlar gerçekleşti. Mevzuya bir istihbarat vakasını inceler gibi analitik bakalım: Bu drone’lar genellikle silahsız, patlayıcı taşımıyor ama amaçları başka. Birincisi, istihbarat toplamak: Haritalama, savunma zayıflıklarını tespit, fotoğraf, video çekmek. İkincisi, test etmek: NATO ülkelerinin hava savunma sistemlerini, tepki sürelerini algılayabilmek. Üçüncüsü ve en önemlisi, kaos yaratmak. Zaten havalimanlarını kapatınca binlerce yolcu mağdur oluyor. Ekonomi zarar görüyor. Halkta korku ve güvensizlik oluşuyor. Ucuz bir operasyonla (drone’lar görece düşük maliyetli) yüksek etki yaratıyorlar. Rusya bunu inkar ediyor tabii, “temelsiz suçlama” diyor ama Avrupa istihbaratları ve liderler, Danimarka Başbakanı Frederiksen’den Alman yetkililere kadar, parmakla Rusya’yı gösteriyorlar. Bazıları shadow fleet gemilerinden (Rus petrolünü taşıyan yaptırım dışı tankerler) fırlatıldığını düşünüyor. Siber saldırılar tarafı da aynı şekilde vuku buldu. Rusya bağlantılı gruplar kritik altyapıyı, enerji şebekelerini, su sistemlerini, ulaşım lojistiğini hedef alıyor. Ayrıca son yıllarda sabotajlar dört katına çıktı diyor istihbarat raporları. Üstüne üstlük, GPS jamming(küresel konumlandırma sistemi karıştırması) teşebbüsleri, kablo kesmeleri, hack’lemeler yaşandı. Bunlar da gri alanda gerçekleşen olaylar. Dolayısıyla direkt savaş ilanı değil ama sürekli baskı, yıpratma söz konusu. Peki tüm bunlar niçin şimdi yoğunlaşıyor? Ukrayna savaşı devam ederken Rusya, Batı’nın desteğini zayıflatmak istiyor. NATO’yu bölmek, halklarda “bu iş uzamasın” dedirtmek, hükümetlere baskı yapmak. Hibrit savaşın klasik örneği: Açık çatışma olmadan zarar ver, yanıt vermeyi zorlaştır. Açıkçası tüm bu istihbarat ve karşı istihbarat süreçlerinde Türkiye açısından da ders var: Biz de Karadeniz’de, Doğu Akdeniz’de benzer risklerle karşı karşıyayız. Drone teknolojisi ucuzladı, herkes kullanabiliyor. Bu nedenle savunmamızı, yani hava gözetleme, counter-drone sistemlerini, siber savunma sistemlerini, güçlendirmek şart. Hiç kuşkusuz, dünya gerçekten “barış ve savaş arası” gri alanda. Rusya bu taktikleri bırakmayacak gibi, ta ki maliyet hesapları değişene kadar. Avrupa’nın cevabı koordineli olmalı: “Drone wall” gibi projeler, ortak istihbarat, hızlı müdahale sistemleri şart. Nihayetinde Metreweli'nin vurguladığı gibi, karşı taraf hibrit taktikler kullanıyorsa, istihbarat da hibrit karakterde konfigüre edilmek durumunda. Artık gayet bariz ki, klasik insan istihbaratı yetmiyor. Dolayısıyla siber istihbarat, açık kaynak istihbaratı, sinyal istihbaratı, hatta yapay zeka destekli analizlerin müşterek hale getirilmesi söz konusu olacaktır. Velhasıl kelam, hibrit savaştan hibrit istihbarata doğru uzanan bu süreçte, MI6 ve şefleri Metreweli’yi çetin bir mücadele ve zorlu bir sınav bekliyor. *Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. hibrit savaş istihbarat MI6 Metreweli Umut Berhan Şen, Independent Türkçe için yazdı Umut Berhan Şen Perşembe, Aralık 18, 2025 - 09:30 Main image:

Footoğraf: AA

TÜRKİYE'DEN SESLER jw id: DKHVlcQH Type: news SEO Title: Hibrit savaştan hibrit istihbarata doğru: MI6 ve Metreweli'nin zorlu sınavı copyright Independentturkish: