ABD Venezuela’ya yönelik saldırılarıyla ülkenin petrolüne göz diktiğini açıkça ilan ederken, Trump’ın başdanışmanlarından Stephen Miller’ın Venezuela petrol endüstrisini ABD’nin yarattığına ilişkin sözleri dikkat çekmişti. Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcısı Miller, önceki gün X hesabından yaptığı paylaşımda, Venezuela petrol endüstrisinin “Amerikan teri, zekası ve zahmetiyle” yaratıldığını iddia etti. Venezuela’nın kendi topraklarındaki petrol sahalarını kamulaştırmasını “despotça gasp” diye niteleyen Miller bunun “Amerikan servetinin ve mülkünün kaydedilmiş en büyük hırsızlığı” olduğunu ileri sürdü. Miller "Yağmalanan bu varlıklar daha sonra terörizmi finanse etmek ve sokaklarımızı katiller, paralı askerler ve uyuşturucularla doldurmak için kullanıldı” ifadelerini kullandı. Beyaz Saray yetkilisinin bu paylaşımının altına X sosyal medya platformunun kullanıcılarınca oluşturulan Topluluk Notu eklendiği görüldü. Söz konusu notta Miller’a ABD’nin resmi belgeleriyle yanıt verildi. Notta “Venezuela’nın petrol altyapısını kuran ‘Amerikan teri’ DEĞİL. (Bu altyapı) Venezuela toprağında Venezuelalı işçilerin ellerince kuruldu” denildi. Kaynak olarak ABD Kongresi’nin 27 Aralık 2012 tarihli “ABD Petrol Rafineri Sektörü: Değişen Piyasalar ve Yakıt Politikaları Arka Planı” raporu gösterildi. American sweat, ingenuity and toil created the oil industry in Venezuela. Its tyrannical expropriation was the largest recorded theft of American wealth and property. These pillaged assets were then used to fund terrorism and flood our streets with killers, mercenaries and drugs. https://t.co/SXCAjcsFiF — Stephen Miller (@StephenM) December 17, 2025 Miller’ın paylaşımına düşülen topluluk notunda 1970’lerdeki kamulaştırmada ABD’li yatırımcılara “adil” bir tazminat ödendiği de belirtildi. Trump yönetimi Venezuela açıklarındaki saldırılarının gerekçesini “uyuşturucuyla mücadele” olarak sunarken Miller’ın paylaşımına düşülen topluluk notunda “ABD’nin kendi verileri ABD’ye giden kokainin tamamının yalnızca Kolombiya’da üretildiğini kanıtlıyor” denildi. Bu nota da ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi’nin (DEA) 2019 Ulusal Uyuşturucu Tehdit Değerlendirmesi başlıklı raporu kaynak olarak gösterildi.