Gönül EKİCİ* Bazı hikâyeler vardır, kapalı kapılar ardında, ışık görmeyen odalarda, koşullar ne olursa olsun bir müjde kuşu olur ve düşlerimize konar. Sen vazgeçmediğinde bir kuş tüyü de umut taşır sana. Kimsenin gücü yetmez o umudu yok etmeye. Ramazan Gülten, gökyüzünü bile kısıtlayan duvarlara inat avlusuna düşen bir kuş tüyünden ilham alarak kızı Maya için Müjde Kuşu’nu kaleme almış, Pınar Çalışkan Gülten de resimlemiş. Metnin duygusuyla çizimlerin ahengi bizi masalın içine alıveriyor hemen. Kırmızı Kedi Çocuk’tan çıkan Müjde Kuşu, hasretin, özgürlüğe olan umudun ve bir babanın içinden taşan sevginin hikâyesi… Müjde Kuşu’nda bir yavru serçe, bir babanın kızına olan özlemini taşımak için yollara düşüyor. Rüzgâr esiyor, yağmur yağıyor ama yavru serçe yoluna devam edip Maya’ya babasının sevgisini, umudunu ve özlemini götürüyor. Bazen rüzgâr nefesini tutuyor, bazen yağmur onu ıslatmamak için duruyor, bazen de bir yıldız ona ışık oluyor. Bir insanın içinde umut varsa, ne kadar engel çıkarsa çıksın karşısına Müjde Kuşu’na engel olamıyor. Kitaptaki yavru serçenin de dediği gibi: “Bir müjdeyi taşımak için büyük kanatlar değil güçlü bir yürek gerekir.” Ne mutlu Maya’ya ki, görünmez bağların altını çizen, ne olursa olsun ona ulaşan bir babası var. Ve ne mutlu bizlere ki yüreği sevgi dolu insanlar hâlâ bize de umut taşıyor. Samimiyetle örülen hayatın tökezlettiği anlarında bile sevgiyle yoğrulan hikâyeler bizim de yolumuzu aydınlatıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi’nde görev yaparken Üsküdar sahilindeki kaçak yapıların yıkımı sırasında saldırıya uğramasıyla kamuoyu Ramazan Gülten’i daha yakından tanıdı. Gülten, bugün yalnızca kendi adalet arayışının değil, bu ülkede kamusal görevini yerine getirdiği için kapıları yüzüne kapatılan herkesin sesidir. Şu an yolların çıkmaz, kapıların kilitli olduğu “Kapalı Kapılar Ülkesi”nden sadece kızı Maya için değil; tüm çocuklar ve yolu sevgiden, eşitlikten geçen herkes için sözünü söylemeye devam ediyor. Yazar*