2024 Eylül - 2025 Ağustos döneminde en az 72 çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti. Lise çağında okul dışında kalan çocuk sayısı 1 milyonu geçti. Ortaokuldan mezun olan 300 bine yakın öğrenci ise liselere kaydolmadı. MEB’in istatistiklerine göre ilkokul çağında 273 bin 179, ortaokul çağında 484 bin 476 çocuk okullara kayıtlı değil. Esas dikkat çekici veri ise lisede, tam 1 milyon 130 bin 354 lise çağındaki çocuk okul dışında. Açıköğretim lisesi ve ortaokuluna kayıtlı 1 milyon 50 bin kişi ve Eylül 2024 verilerine göre MESEM’e kayıtlı 421 bin 633 öğrenci ile birlikte okul dışında kalan çocuk sayısı tam 3 milyon 264 bine yükseliyor. Devlet olarak imzalamamıza rağmen 18 yaşına değin herkesin çocuk sayıldığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne, küçük çocukların çalışmasını yasaklayan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) anlaşmalarını dikkate ve ciddiye almıyoruz. Üstelik çocukların korunmasını, gelişmesini devlet olarak yüklenmişken... 1 gün okulda ve 4 gün işte olan ve MESEM’deki çarkı döndüren öğrencilerden14, 15, 16 yaşındaki çocuklar karın tokluğuna asgari ücretin üçte birine çalıştırılırken, daha henüz yıl bitmeden 11 ayda 85 öğrenci bu projenin yol açtığı sorunlar-kazalar yüzünden yaşamını yitirdi. İntihar eden ile başlayıp, makinelere saçını-kolunu kaptıran ile işkenceye uğrayan çocuklar var. ∗∗∗ İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre, son 12 yılda en az 770 çocuk çalışırken yaşamını yitirmiş. Çocukların acımasızca sömürüldüğü bu ortamda; iş bununla da kalmıyor… Canını kurtarıp üniversiteye gidip mezun olduktan sonra başka sorunla yüzleşmek zorunda… Çünkü, üniversite mezunlarının yaklaşık %25’i işsiz. Mekanizma öyle çalışıyor ki, hani artık kendi lisansın üzerinden bir idealize program yapmak imkânsız olduğu gibi, neyi bulursan şükrede doğru giden süreç var. Burada da lisans mezunlarının kendi alanında çalışma oranı %56,1’de kalıyor. Kuryecilik ihtisas dalı oldu… Ve açıkta kalan çocuklar! Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre suça sürüklenen çocukların karıştığı olay sayısı, 2010'da 83 bin 393 iken, 2024'te kadar 178 bin 834'e çıkmıştır. 2021'de 133 bin çocuk suça sürüklenirken, bu sayı yüzde 56 artışla 2022'de 207 bine ulaşmıştır. Türkiye’de 9 milyon kişi yasal, 12 milyon kişi yasadışı bahis oynuyor. Bu nüfusun yüzde 23’ü demek. Büyük oranı genç yaş kategorisinde… Hayatın kuralsızlaştırılıp anlamsızlaştırıldığı yerde yasadışı kurgular alanı ele geçirir ve kullanır. Sadece yoksullaşmada eşitlik üzerine bir stratejinin sonunu kestirmek mümkün değildir. Eğitimi arka bahçeye döndürmek doğru olmayan bir siyasi stratejidir. Çünkü bunun ağır bedeli yıllar sonra ortaya çıkar. ∗∗∗ Kendi alanım spor olduğu için oradan devam edeyim: Okul öncesi Beden Eğitimi dersi yok… İlköğretimin ilk dört senesinde Beden Eğitimi dersine sınıf öğretmenleri giriyor. Çocuk, ‘altın dönem’ denilen temel eğitim devresi çalışmalarından mahrum kalmaktadır. Haliyle,10 yaşına gelen çocuktan başarılı sporcu olabilmesini beklemek mümkün değil ki ayıp olur! İşte bu yüzden devşirme üzerine yatırım planları yapılmakla birlikte, bir de olimpiyatlar başta olmak üzere, spor alanında bir yerlere gelmeyi beklemek büyük cesaret işi olur. Türkiye’de faal sporcu sayısının -kaygılarıma rağmen- 4,5 milyon olduğu açıklandı. Kaygılarım; aynı yıl içinde hem tüm okul sporlarında ve üniversite sporlarında, hem de kulüplerde aynı kişiye iki lisans çıktığı için sayının aşağı çekilmesi gerek. Gene de 4,5 milyon üzerinden gidelim… 85 milyon nüfusa sahip ülkede 4,5 milyon faal sporcu sayısı % 5,2’ye tekâmül etmesiyle birlikte, Türkiye 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarını 3 gümüş ve 5 bronz olmak üzere 8 madalya ile tamamladı. 4 ile 10 yaş arasında okullarda temel eğitimi alamayan çocuklar haliyle ailenin girişimleriyle kulüplere veya spor okullarına yönelerek bir şeyler yapmalarına olanak aramak zorunda kalıyorlar. Devlet sorumluluğu aile sorumluluğuna dönüyor ki parası olan ve olanakları da olan aileler bunu yapabilmekte. Bu noktada bir tek yerel yönetimlerin sorumluluğu devreye girip çözüm olanağı sunuyor. Sonuç mu? 2014 raporuna göre, futbolda altyapıdan yetişen ve kendi A takımında oynayan oyuncu sayı oranları İspanya’da %57,7, Fransa’da %53,8, Almanya’da %34,6, İngiltere’de %32,3 olurken, Türkiye’de 2018 raporuna göre %29,6 olmuş. Son ölçümlerde daha da aşağıda olacaktır. ∗∗∗ Gelelim anlı-şanlı dört büyüklere, Galatasaray %18,5, Fenerbahçe %10, Beşiktaş %32 ve Trabzonspor %29,7 oranında kadrolarında altyapıdan oyuncu bulundurmaktadırlar. Tabii bunların kaçı sürekli oynuyor sorusuna girmiyorum… Süper Lig'in toplam mali hacmi 1,6 milyar avro olurken, elde edilen gelir 700 milyon avrodur. Ve tüm Süper Lig takımlarının toplam borcu 100 milyar TL’nin üzerindedir. Bu kara delikten nemalananlar hâlâ, ellerini kolalarını sallayarak ve otorite havasında konuşmaya devam ediyorlar. Gelinen noktada, eğer üretim mekanizması kurarak bunun modellemesini yapmayıp, politikalarla korunması ve yürütülmesi sağlanmazsa sorun katlanarak devam eder. Her çocuğun, ayrımcılığa uğramadan nitelikli eğitime -temel eğitim-spor-sanat dahil- erişme hakkı vardır ve korunmalıdır. Aksi durum, bu kadar ölüm olayı yaşanırken, yaşayan çocukları da birer ölü haline getirir.