CHP’nin duyurduğu, ilan ettiği Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ’nun hakkında yürüyen davalardan siyasi yasaklı olma olasılığı ve diploma meselesi engeli malum. Dolayısıyla partideki yeni oluşan yönetim ve yapılanma konuşulduğunda ya da Genel Başkan Özgür Özel ifade edildiğinde konu şu iki noktaya geliyor ister istemez: Cumhurbaşkanı adaylık tartışması ve Mansur Yavaş ’ın pozisyonu...Zira gelişmeler, partideki genel hava eğer İmamoğlu aday olamazsa, her ne kadar “ben aday değilim” dese de Genel Başkan Özel’i işaret ediyor daha çok... İki forvetten biri olarak nitelendirilen Yavaş’ın adaylığı ise düşük bir olasılık olarak görülüyor. Ya da bilerek, isteyerek öyle bir algı yaratılıyor. Hatta Yavaş’ın adaylık meselesi sanki bir sorun gibi de konuşuluyor CHP’de... Açılışı yapılan Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi çalışmalarına Özel’in düzenli başkanlık edeceğinin duyurulması üzerine CHP’ye yöneltilen sorular da yine aynı yöndeydi nitekim: İmamoğlu olamazsa Cumhurbaşkanı adayı olarak Genel Başkanı Özel ’in adaylığı mı ön plana çıkıyor?.. Buna CHP ’nin yanıtı şuydu: “Bu ön kabulle hareket etmeyiz. Öyle olursa iktidarın yargı operasyonlarına teslim olmuş oluruz. Adayımız İmamoğlu...” Bu durumda da İmamoğlu’nun adaylığı gibi alternatif aday kim, ibre kimden yana tartışmaları da yine varsayımlar üzerine hep...Ki bu anlamda olasılıklar, öngörüler de siyaset kulislerinde pik yapmış halde...Bunlara dayanak olan siyasi manevra, hamleler de var elbette...Şöyle ki: ✰ ✰ ✰ İmamoğlu’ nun tutuklanması sonrasındaki performansı ve kurultaylardaki mutlak hakimiyetiyle şu sıralar CHP’nin en çok konuşulan ismi haline gelen Özel’in kendi tanımıyla teknik direktörlük adına taktisyenlik yetenekleri epey ön planda. İmamoğlu üzerinden bir mağduriyet söylemiyle, tepkileriyle kendisini ön plana taşımaya odaklandı, başarılı oldu da... Bu anlamda CHP ’yi konsolide etti, “siyasette vefa semt adı değilmiş” dedirterek liderlik hanesine artı puan topladı. Böylece de CHP’deki İmamoğlu taraftarlarının bulunduğu tribünün gönlünü hepten kazandı...Hal böyle olunca saha dışında kalmayı çağrıştıran teknik direktörlük metaforundan ziyade oyuncu-antrenör (kadroda değişiklikler yapabilir ve aynı zamanda takımda oynayabilir) pozisyonu daha ağırlıklı hale geldi...Hatta Özel’in Cumhurbaşkanlığı adaylığı, doğrudan oyuna nasıl dahil olacağına dönük CHP içinden gelen sesler söz konusu... Mesela şöyle diyorlar: “Özel 19 Mart sürecinin başından beri adaydı zaten, bu belliydi... Ama o süreçte adayım diye çıkamazdı, fırsatçı gibi görünürdü. İmamoğlu ’nun yanında durdu, ilmek ilmek süreci işledi...Siyasette aday olmayacağım demek asla olmam anlamına gelmiyor. Evet adaylığı konusunda herhangi bir talepte bulunmaz ama Özel’in Cumhurbaşkanı adayı olması için kapısında nöbet tutulur bir anda...’Sen aday olacaksın’ diye baskı yapılır...” Talep eden değil talep edilen adaylık durumu yani... Tıpkı önceki Genel Başkan Kılıçdaroğlu örneğinde olduğu gibi...Böyle olursa da yedek kulübesine gönderilmiş, dolayısıyla bir başka kulübe, partiye gitme olasılığı dahi konuşulan Özel’in diğer forveti Yavaş’ın durumu ne olacak konusu geliyor akıllara. Bu bağlamda konuşulanlarda tek cümleyle “CHP’nin müesses nizamı ve iç sisteminde Yavaş’ın şansı yok” şeklinde... Ama anketlere göre; CHP açısından kazanacak aday denilen Yavaş’ın sandık zamanı geldiğinde adaylık isteği de sır değil...CHP’den olamazsa Milliyetçi Cephe adayı olma olasılığı da öyle. Bu anlamda Ankara’da partiler arası hareketlilik bilinen durum yine. ✰ ✰ ✰ Bunlarında CHP Genel Merkezi ’nde değil ama teşkilatta, özellikle de seçmen nezdinde sıkıntı yarattığı, yaratacağı açık. CHP açısından bir başka sıkıntı noktası ise şu: CHP “Ben adayımı belirlerim, iktidarı değiştirmek isteyen takılsın peşime” havasında... Bunda da Saraçhane buluşmalarında oluşan rüzgârın büyük etkisi olduğu görüşü hâkim...Ancak CHP’nin sahada uyguladığı pres, zorlayıcı baskının diğer muhalefet partilerince destek görüp görmediği, buna katılım sağlama durumu da ciddi tartışma konusu... Evet Saraçhane’de başka partilerin destek görüntüsü vardı ama o anlık bir tepkisel, dayanışma gibiydi. Yoksa söylemde tüm muhalefet CHP’nin etrafında birleşti, kenetlendi anlamında değil...CHP’nin kurumsal olarak belirlediği adayı kabullenmek, peşine takılmak durumu falan yok...Nitekim “ortak aday belirleme” çıkışlarıyla bu alenen dillendirildi, dillendiriliyor da...Onların görmek istedikleri isim, adres de belli...Bu durumunda CHP Genel Merkezi’nde Yavaş’a karşı olanlarda ister istemez dayatma etkisi yaratacağı ortada. Bunun da CHP’de yaratacağı krizi kestirmek zor değil. CHP’deki Cumhurbaşkanı adaylık meselesinin , tartışmanın finale kadar süreceği belli yani...