ABD’nin Florida kentinde Cuma günü kritik bir Gazze toplantısı yapılacağı duyuruldu. Bu satırlar yazılırken henüz toplantı yapılmamıştı ama bilinen bir gerçek var ki, bu,rutin bir toplantı değil. Bu temas ateşkesin kaderini ve Gazze’nin savaştan sonra nasıl bir yere dönüşeceğini belirleyecek kritik bir eşik gibi duruyor. ABD, Katar, Türkiye ve Mısır’ın masada olduğu, İsrail’in ise doğrudan ve dolaylı kanallarla sürece yön verdiği bu buluşma aslında tek bir soruya cevap arayacak: Geçici ateşkes kalıcı bir düzene evrilebilir mi, yoksa çatışma yalnızca ertelenmiş mi olacak? Birinci aşama, Washington’un deyimiyle ‘yangını söndürme’ evresiydi. Rehineler, sınırlı insani yardım, düşük yoğunluklu bir ateşkes… Ama sahadaki tablo, bu kırılgan dengenin her an bozulabileceğini gösterdi. İşte Florida’daki toplantı tam da bu yüzden önemli. ABD’nin artık ikinci aşamaya geçmek istediği sır değil. Yani sadece silahların susması değil, Gazze’nin siyasi ve güvenlik mimarisinin yeniden tasarlanmasını istiyor. Bu kritik toplantıya giderken başkentlerdeki son pozisyonlara kısaca bakalım. ABD’nin kırmızı çizgisi ABD basınına yansıyan değerlendirmeler net: Washington’un önceliği, Gazze’nin yeniden Hamas’ın askeri kapasitesini tahkim edeceği bir alana dönüşmemesi. Bunun için iki hedef var. Birincisi, İsrail’in güvenlik kaygılarını tatmin edecek bir denetim ve kontrol mekanizması. İkincisi ise Gazze’de Hamas’ın askeri ve idari rolünü aşamalı olarak devre dışı bırakacak bir geçiş modeli. ABD’nin ‘sivil yönetim’ vurgusu tam olarak burada devreye giriyor. Ancak bu söylem, İsrail’in sahadaki askeri refleksleriyle sık sık çelişiyor. İsrail’in bazı askeri pozisyonlarından çekilmesini içeren kademeli geçiş süreci, Gazze’de yeni kurumsal yapının sahada var olabileceği güvenlik ortamının yaratılmasıyla eş zamanlı olacak. İkinci aşama bu yüzden ‘sıfırdan bir devlet’ inşasından ziyade, fiili kontrolün aşamalı değiştirilmesi için bir çerçeve oluşturmayı hedefliyor. Ocak baskısı ABD planı BM tarafından yetkilendirilmiş uluslararası istikrar gücünün (ISF)) sahaya yerleşmesini içeriyor. Bu güç sadece gözlemci değil; Hamas’ın askeri altyapısının tasfiyesi, yeni bir güvenlik kadrosunun eğitimi ve Gazze’nin yeniden inşası için güvenli alanlar sağlamayı hedefliyor. Gücün komutanlığının belirlenmesi, kapsamı ve nihaî rolleri hâlâ müzakere konusu, ama ABD bunun Ocak gibi konuşlandırılmasını istiyor. Bölünmüş İsrail İsrail basını, Florida öncesinde hükümet üzerinde iki yönlü baskı olduğunu yazıyor. Bir yanda Netanyahu’nun koalisyon ortakları “Gazze’den gerçek bir çekilme” fikrine sert şekilde karşı. Diğer yanda ise Washington’dan gelen mesajlar: Ateşkesin ikinci aşaması İsrail’in bazı askeri ve siyasi tavizler vermesini gerektiriyor. ABD, bunu doğrudan bir yaptırım diliyle değil, askeri ve diplomatik iş birliğini bir kaldıraç olarak kullanarak yapıyor. Katar ve Mısır’ın vurgusu Katar ve Mısır cephesinde ise ton daha farklı. Katar basını, ikinci aşamanın başarısını Hamas’la temasın tamamen kopmamasına bağlıyor. Doha’ya göre, masada olmayan bir aktör sahada denetlenemez. Mısır ise daha çok güvenlik ve sınır yönetimi üzerinden konuşuyor. Refah kapısı, insani yardımlar ve olası bir uluslararası istikrar gücü Kahire için kırmızı çizgi niteliğinde. Florida toplantısından büyük bir ilerleme çıkması zor. Ama tarafların Gazze’de kalıcı belirsizlik yerine kontrollü bir geçiş sürecine razı olup olmayacaklarının netleşmesi açısından önemli. Eğer bu olmazsa, ikinci aşama da birinci aşama gibi kâğıt üzerinde kalacak. ABD, bu toplantıyla topu biraz da İsrail’in sahasına atmak istiyor ancak İsrail iç siyasetinin sert gerçekleri, Washington’un diplomatik takvimini de sürekli zorluyor.