Çağdaş Oğul ARI Öğrenci Veli Derneği Mersin Şubesi'nin düzenlediği "kamusal eğitimden piyasacı eğitime çocuk hakları" başlığı ile düzenlenen panel Yenişehir Belediyesi Kültür Merkezi'de gerçekleştirildi. Panelistler arasından ilk konuşmayı Veli-Der başkanı müfettiş İlhan Topaloğlu yaptı. Konuşmasında mesem eliyle gerçekleştirilen çocuk işçiliği ve çocuk cinayetlerine dikkat çeken Topaloğlu, şunları söyledi: "Mesem projesi çocukları köle gibi çalıştırmaktadır. Bu sistem çocuklarımızın eğitimde geri kalmasına neden oluyor ve öldürüyor. Bu sistem çocuklarımızı sömürüyor ve bu sistemin çarkı haline getiriyor, çocuk işçiliğine yasal bir kılıf oluşturuyor. Bir diğer sorun ise ÇEDES adı altında eğitimin gericileştirilmesi ve içinin boşaltılmasıdır. Bu sorunların karşısında bizler Veli-Der olarak çocuklarımızın kamusal eğitime erişimi için, ÇEDES-MESEM gibi uygulamaların sonlandırılması için mücadele etmeye devam edeceğiz." Sonrasında söz alan panelistlerden Çocuk Hakları Derneği başkanı Sabahat Arslan "Çocuk işçiliğinin çok yoğun olduğu mahalle ve semtlerde çocuk istismarı da çok yüksek sayılara ulaşmakta. Özellikle Mersin'de göçmenlerin ve yoksulların yoğun yaşadığı mahallelerde çocukların maruz kaldığı hak ihlalleri ve istismar korkunç boyutlara ulaştı" dedi. Arslan, konumşasını çocukların kentlerdeki sosyal alan yoksunluğundan, madde kullanımından bahsederek ve herkesi sorumluluğa davet ederek tamamladı. Ardından çocuk sağlığı üzerine konuşmasını yapmak üzere söz alan Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayşe Aydoğdu "Sağlık denildiği zaman sadece hastalık değil aynı zamanda çocuğun gelişimi için uygun koşul ve imkanları sağlamak da akla gelmelidir. Ulusal ve uluslararası anlamda sözleşmelerle çerçevesi çizilen çocuk haklarına dair bakanlıkların, hükümetin ve belediyelerin sorumluluk üstlenmesi önemlidir" diye konuştu. Son konuşmayı yapmak üzere sözü Mersin Barosu'ndan Av. Burcu Düzen devraldı. Konuşmasına çocukların ev içi işçiliğine maruz kaldığının altını çizerek başlayan Düzen; "çocukların hem suça sürüklenmesi hem de zorbalığa maruz kalmasının sonuçlarını değil nedenlerini tartışmalıyız. Ailenin, öğretmenin, yargının ve devletin bu konuda hassas olması ve üzerine düşeni yapması gerekmekte. Çocukların suça sürüklendiği, madde kullanımına bulaştığı, mesem eliyle ölüme gönderildiği bir ortamda bütün kamuoyu yan yana gelip bu konulara dair daha çok etkinlikler yapılmalı" ifadelerini kullandı. Konuşmalar tamamlandıktan sonra katılımcılar ile yapılan soru-cevap etkinliğinin ardından panel sonlandırılıdı.