Epstein skandalı: Baskılar sonucu paylaşılan dosyaların bir kısmı erişimden kaldırıldı

Kız çocuklarına yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı oluşturma suçlamalarıyla yargılanırken hapiste ölü bulunan ABD'li milyarder Jeffrey Epstein'e ilişkin tartışmalar devam ediyor. Başta ABD Başkanı Donald Trump olmak üzere çok sayıda ünlü ismin dava dosyalarında adının geçmesi, soruşturmaya yönelik belgelerin yayınlanması için baskılara neden oldu. ABD Adalet Bakanlığı ise himayesinde bulunan Epstein soruşturmasına ilişkin belgelerin bir kısmını, "Epstein Dosyaları Şeffaflık Yasası" kapsamında çevrimiçi bir veri tabanında yayımladı. Kamuoyuna sunulan yeni belgelerde fotoğraflar, mahkeme kayıtları, jüri belgeleri ve soruşturma sürecine ilişkin çeşitli dokümanlar yer aldı. Belgelerde, eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın da yer aldığı Epstein ile bağlantılı birçok tanınmış ismin ve siyasetçinin fotoğrafları dikkat çekti. Dosyalarda adı geçen ve fotoğraf karelerinde yer alan isimler arasında oyuncu ve komedyen Chris Tucker, şarkıcı Michael Jackson, Mick Jagger ve Diana Ross, İngiliz patron Richard Branson, gazeteci Walter Cronkite, oyuncu Kevin Spacey, Andrew Mountbatten-Windsor ve York Düşesi Sarah Ferguson bulunuyor. Erişimden kaldırıldı Ancak kamuoyuyla paylaşılmasından kısa süre sonra belgelerin bir kısmının erişimden kaldırıldığı bildirildi. ABD Adalet Bakanlığı'nın erişime açtığı ve dün itibarıyla indirilebilir durumdaki bazı dosyaların ulaşılamaz durumda olduğu belirtildi. ABD medyasında yer alan haberlerde, "Epstein Kütüphanesi" adlı internet sitesinde, bugün itibarıyla bir düzineden fazla dosyaya erişilemediğine, bunlar arasında ABD Başkanı Donald Trump'ın yer aldığı bazı fotoğrafların da bulunduğuna değinildi. Erişime kapatılmış belgeler arasında Trump tarafından imzalanmış 22 bin 500 dolarlık büyük boy bir çekin fotoğrafının yer aldığı vurgulandı. Kaldırılan dosyalar arasında ayrıca "çıplaklık içerenler dahil olmak üzere" çeşitli sanat eserlerinin de bulunduğu bilgilerine yer verildi. Adalet Bakanlığı, internet sitesinde, yayınlanmaması gereken dosyaları özel bir e-posta adresi kullanarak kuruma bildirmeleri konusunda insanları yönlendiriyor. Söz konusu internet sayfasında, "ABD Kongresi tarafından belirlenen son tarih göz önüne alındığında, mağdurlara, diğer özel kişilere ait kişisel bilgileri incelemek, gizlemek ve hassas materyalleri ifşa edilmekten korumak için tüm makul çabalar gösterilmiştir" ifadelerine yer verildi. Adalet Bakanlığı'nın, dosyaların neden artık erişilebilir olmadığına ilişkin yorum talebini ise yanıtsız bıraktığı kaydedildi. ABD'li siyasiler ise söz konusu duruma tepki gösteren açıklamalarda bulundu. Ne olmuştu? En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan Epstein, tutuklu olduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi'ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019'da ölü bulunmuştu. Açıklanan Epstein dava dosyalarında Prens Andrew, ABD Başkanı Donald Trump, eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson ve illüzyonist David Copperfield gibi ünlü isimler yer almıştı. ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) da ABD Adalet Bakanlığı ile incelemesi sonucunda ünlü isimlerden oluşan "müşteri listesi"nin tutulduğuna dair herhangi bir kanıta ulaşılamadığını, aralarında hükümet yetkilileri, ünlüler ve iş insanlarının da bulunduğu kişilerin suça ortak olduğu gerekçesiyle örtbas amacıyla öldürüldüğü öne sürülen Epstein'ın ise aslında hücresinde intihar ettiği sonucuna varıldığını öne sürmüştü. ABD'li gazeteci Tucker Carlson da Epstein'ın, "İsrail için çalıştığını, başkent Washington'da herkesin aynı şekilde düşündüğünü ancak açıkça söylenemediğini" iddia etmişti. Wall Street Journal gazetesi ise Epstein'ın kız arkadaşı Ghislaine Maxwell'in, Epstein'ın 50'nci doğum günü vesilesiyle tanıdıklarından ona yönelik mektup yazmasını istediğini, bunlardan birinin de Trump'a ait olduğunu belirtmişti. Ayrıca geçtiğimiz haftalarda Jeffrey Epstein'ın e-postaları ortaya çıkmış ve yazışmalarda ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın da yer aldığı öğrenilmişti. Yazışmalarda Epstein'in, Barrack’a “Senin ve çocuğun fotoğrafını gönder. Beni gülümset” dediği belirtilmişti.