■ Gazeteler yaşayan organizasyonlardır. Manşetleri ya da başlıkları belirlerken tartışırız; farklı fikirler, farklı bakış açıları arasında en doğru olanı bulmaya çalışırız. Cumartesi günü sizlerin karşısına çıkarken attığımız “Kanalizasyon” başlığı, tartışmaya dahi gerek duymadan ittifakla verdiğimiz bir kararın sonucuydu. Maruz kaldığımız gündem, en masumu aynalarla kaplı yatak odası gibi, bilmenin hayatımıza fayda sağlamayacağı detaylarla dolu. Milliyet olarak işin aslına, yaşananların suça dönüştüğü noktalara projeksiyon tutmaya çalışıyoruz. Mecbur kaldığımız gündemle birlikte yükselen toplumsal ahlak tartışmalarına gelince, ahlakın sadece cinsellik üzerinden tanımlanmasını da doğru bulmuyoruz. ■ Yaşadığımız günler, Terörsüz Türkiye çabalarını gündemin ikinci sırasına düşürdü. Türkiye, 1984’ten beri terörle mücadele ediyor. Cumhuriyet tarihimizin en önemli dönemlerinden birisini yaşıyoruz. DEM ve Kandil’den gelen provokatif açıklamalar, diğer yandan AK Parti’nin Komisyon’a teslim ettiği rapor var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayının ardından Komisyon’a sunulan raporda, devletin, terör örgütünün elindeki silahların geri dönülemez biçimde imha ettiği teyit edilmeden hiçbir hukuki aşamaya geçmeyeceği vurgusu yapılmış. Bu vurgu 2026 yılının ilk aylarında yeni gelişmeler, önemli tartışmalar olacağının göstergesi olarak kabul edilebilir. Milliyet olarak süreci, içeriden ve dışarıdan gelen provokasyon çabalarını dikkatle takip ediyor ve okurlarımıza aktarıyoruz. ■ Şam’da yaşanan gelişmeler, terör örgütünün Suriye kolunun merkezi yönetime dahil olmasına dair tartışmalar Terörsüz Türkiye çalışmalarında da ağırlık merkezi haline geldi. Milliyet, Şam’daki bir yılı sahanın en tecrübeli isimlerinden Uğur Yıldırım’ın kaleminden yazı dizisi yapan tek medya kuruluşu oldu. Saha kadar masaya da baktık. Bu konuyu manşet ve ikinci manşet yaparak okurlarımıza sunduk. ■ 2025 yılını mutlulukla kapatıyoruz. Eğitim Servisi Müdürümüz Ozan Kadüker’in Anadolu Ajansı’ndan aldığı Yılın Haberi Ödülü, Foto Muhabirleri Derneği’nin Yılın Basın Fotoğrafları’ndan gelen 6 ödül, Türkiye Basın Federasyonu’nun Anadolu Medya Ödülleri’nde Yılın Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ödülü, okurumuza en doğru bilgiyi sunmak adına gösterdiğimiz çabanın bir sonucu oldu, gururlandık. Şimdi 2025 yılını mutluluk veren ve onur duyduğumuz bir ortaklıkla sonlandırıyoruz: 72. AXA SİGORTA YILIN SPORCUSU ÖDÜLLERİ... ■ Milliyet, 75 yaşını kutladı 2025 yılında ve geriye kalan 71 yılda hep Yılın Sporcusu’nu seçti. Bu anlamlı yolculuğumuz AXA Sigorta ile devam edecek. Bu ortaklık bizi çok mutlu etti, sebeplerini maddeler halinde yazmam gerek. ■ Türkiye’de UN Women ile anlaşması olan tek medya kuruluşu Milliyet, AXA Sigorta 2018’de BM Kadın Birimi tarafından geliştirilen “Kadınların Güçlenmesi İlkeleri”ne imza koyan şirket. ■ Milliyet, küresel iklim değişikliğini, su sıkıntısını, hava kalitesini yıllardır manşet haberleriyle anlatan gazetedir. AXA Grubu, AXA Climate oluşumuyla, Gelecek Riskleri ile İklim ve Biyoçeşitlilik Raporu gibi çalışmaları yapan şirket. ■ Milliyet sadece Yılın Sporcusu’nu seçen değil, aynı zamanda amatör sporlara sayfalarında en fazla yer veren gazete. AXA Sigorta, kadın spor takımlarına ve bireysel kadın sporculara desteğe öncelik veren, Türkiye Voleybol Federasyonu ile 2018 yılından beri iş birliği yapan şirket. ■ Milliyet, kültür-sanat haberlerine tam sayfa ayıran tek gazete; Milliyet Sanat dergisiyle, her zaman sanatın ve sanatçının yanında duran medya kuruluşu. AXA Sigorta, özellikle müzelere ve genç sanatçıları öne çıkaran organizasyonlara sigorta desteği sağlayan şirket. ■ Milliyet eğitim haberciliğinde öncü, manşetlerinde eğitim haberlerine en fazla yer veren gazete. AXA Sigorta, üniversitelerin bilim kulüplerinin destekçisi. ■ Nisan 2026’da yine sizin oylarınızla seçilecek 72. AXA SİGORTA MİLLİYET YILIN SPORCUSU ÖDÜLLERİ sahiplerini bulacak. Biz çalışmaya hemen başladık, Büyük Jüri toplantımızı 25 Aralık’ta yapacağız. ■ Yılın son Milliyet’ten Mektup yazısı bu. Gazeteler yaşayan organizmalardır diye başlamıştım ya, biz yeni yıla, iyi yaptıklarımızla değil, neleri daha iyi yapabiliriz diye düşünerek başlıyoruz. 2026’nın bakmanın değil okumanın, konuşmanın değil dinlemenin, bencilliğin değil empatinin geçerli olacağı bir yıl olmasını diliyorum...