Türkiye’nin uluslararası alanda attığı her adımı takip eden İsrail medyası, bu kez 3 Aralık’ta Pakistan ile imzalanan 5 hidrokarbon anlaşmasını mercek altına aldı. ABD’deki Yahudi nüfusunun yoğunlukta olduğu Brooklyn merkezli İsrail yayın organı Algemeiner, ‘dünyanın kameraları Levant’ın yanmakta olan sınırlarına ve Tahran’daki siyasi manevralara kilitlenmişken, İslamabad’da sessiz, bürokratik ve büyük ölçüde ana akım medya tarafından göz ardı edilen bir jeopolitik deprem yaşandı’ ifadelerini kullanarak Türkiye-Pakistan arasında imzalanan 5 hidrokarbon anlaşmasını analiz etti. Haberde, "İsrail güvenlik teşkilatları haklı olarak İran’ın ‘Ateş Çemberi’ne odaklanmışken, yeni ve potansiyel olarak daha ölümcül bir eksen şekillendi" ifadeleri kullanıldı ve anlaşmanın Tel Aviv’deki rahatsızlığına değinildi. Haberde ittifakın, "Neo-Osmanlı genişlemeciliğinin" yaygınlaştığından bahsedildi ve "İsrail’i Akdeniz’den Hint Okyanusu’na çevreleme tehdidi oluşturuyor" ifadeleri kullanıldı. MAVİ VATAN PARANTEZİ Algemeiner sitesinde ayrıca şu ifadelere yer verildi: Alıntı Metni Türkiye ile Pakistan arasındaki anlaşmanın stratejik analizi de yapıldı. Analizde, "Stratejik açıdan bakıldığında, bu Türkiye Donanması’na Hint Okyanusu’nda bir ileri üs sağlıyor. İlk kez, doğu kapısında İsrail’e karşı ‘düşmanca’ bir güç bulunuyor. İsrail ekonomisi deniz yoluyla serbest ticarete bağımlı; ticaretinin yüzde 90’ı deniz yoluyla gerçekleşiyor. Ankara, Karachi kıyısına bayrağını dikerek Eilat’a giden doğu yakalarına fiilen bir boğma noktası yerleştirdi. Türkiye artık İsrail’in Akdeniz ticaret yollarının girişini kontrol ediyor ve Hint Okyanusu’nda müdahale etmeye hazır" ifadeleri kullanıldı. 'TÜRKİYE ASKERİYEDE YÜKSELEN GÜÇ' Haberde ayrıca, Türkiye’nin askeri olarak yükselen bir güç olduğuna vurgu yapılarak, "Pakistan ekonomik çöküşün eşiğinde olan bir nükleer güç. Sert dövize ihtiyaç duyuyor. Türkiye ise yükselen bir askeri güç" ifadelerine yer verildi. İsrail yayın organı, anlaşmayla ilgili paranoyasını gizleyemeyerek, "Türkiye’den Pakistan’a devasa sermaye transferlerini içerdiğini ve bunun sadece doğal gaz için olduğunu düşünmenin tehlikeli bir saflık olacağını, Türk finansmanı karşılığında nükleer şemsiye veya taktik nükleer teknolojinin transferi" olduğunu iddia etti. TÜRKİYE-PAKİSTAN HİDROKARBON ANLAŞMASI Türkiye’nin kamuya ait petrol ve gaz şirketi Türkiye Petrolleri (TP), enerji kaynaklarını genişletme çabaları kapsamında salı günü İslamabad’da Pakistanlı şirketlerle üç açık deniz ve iki kara sahası için hidrokarbon arama ve araştırma anlaşmaları imzaladı. Türk makamlarının basına yaptığı açıklamaya göre anlaşmalarda Mari Energies, Fatima Group, OGDCL, PPL, Prime ve GHPL yer alıyor. Bakan Bayraktar duyurdu! Türkiye ile Pakistan arasında enerji anlaşması İmza töreninin ardından Anadolu Ajansına İslamabad’da konuşan Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Hedefimiz, bu sahalarda çalışmalara gelecek yıl başlamak; bazıları sismik araştırma, bazıları ise doğrudan sondaj aşamasında olacak" dedi. Törene Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif de katıldı. Bayraktar, Türkiye Petrolleri’nin (TPAO) açık deniz sahalarından birinin işletmesini üstleneceğini ve Türkiye’ye ait sismik araştırma gemilerinin gelecek yıl petrol ve doğal gaz aramak üzere Pakistan’a gideceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mayıs ayında yaptığı açıklamada, TPAO’nun Malezya devlet enerji şirketi Petronas ile dört sahada ortak arama için görüşmeleri sürdürdüğünü, ayrıca şubat ayında mutabakat zaptı imzaladığı Endonezya devlet şirketi Pertamina ile de temas hâlinde olduğunu belirtmişti. Bayraktar, ekim ayında Nikkei Asia’ya yaptığı açıklamada "Asya’da daha fazla enerji kaynağı aramak istiyoruz, ayrıca üçüncü ülkelerde ortak arama faaliyetleri için Asyalı şirketlerle iş birliğimizi derinleştirmeyi hedefliyoruz" dedi.