Beşiktaş'taki gece kulübü yangını davasında 12. duruşma: 'Bu bir kaza değil, olası kasttır'

2 Nisan 2024 tarihinde Beşiktaş Gayrettepe’de bulunan bir gece kulübünün tadilatı sırasında çıkan yangında 29 işçi hayatını kaybetmişti. Bugün 12’nci duruşması görülecek olan davanın Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde yangında hayatını kaybedenlerin yakınları adalet aramak için bir kez daha bir araya geldi. “İhmal değil olası kasıt, Gayrettepe katliamı için adalet” yazılı pankart açan aileler, sorumluların cezalandırılmasını talep etti. Yangında ölen Şivan Dolu’nun ablası Zülfiye Dolu'nun yaptığı açıklamada, "Bu katliam bir ‘kaza’ değil, denetimsizliğin ve rant hırsının yol açtığı bir iş cinayetidir. Bu dava yalnızca 29 canın değil; bu ülkedeki tüm emekçilerin güvenli çalışma ve yaşam hakkının davasıdır” dedi. ‘Bu dava, bilinçli taksirin değil, olası kastın davasıdır’ Basın açıklamasını yangın faciasında hayatını kaybeden Şivan Dolu’nun ablası Zülfiye Dolu yaptı. Gece kulübünde çıkan yangında 29 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Dolu, “Aradan geçen 19 ayda acımız dinmedi; biz her sabah yeni bir güne değil, o karanlık 2 Nisan sabahına uyanıyoruz. Bu süreçte üzerimize binen en büyük yük ise adaletin gecikmesidir. Çünkü biliyoruz ki: Adaletin gecikmesi, adaletin inkarıdır" dedi. Katliamın, yalnızca birkaç kişinin hatasıyla açıklanamayacağının altını çizen Dolu, “Tadilat adı altında yürütülen kaçak faaliyetler, devre dışı bırakılan yangın sistemleri, görmezden gelinen iş güvenliği denetimleri ve mevzuata aykırı izinler zincirleme bir ‘olası kastın’ sonucudur. Yangın çıkış kapısı dahi olmayan, yasal olarak kapalı tutulması gereken bu kulüpte yaşananlar, göz göre göre gelen bir katliamdır. Bu dava, ‘bilinçli taksirin’ değil, ‘olası kastın’ davasıdır” diye konuştu. Zülfiye Dolu, 11 duruşma geçmesine rağmen gerçek sorumluların halen yargı önünde olmadığını, ruhsat verenlerin, denetlemeyenlerin ve ihlallere göz yumanların da bu suçun ortağı olduğunu söyledi. ‘Bu katliam bir kaza değil, denetimsizliğin ve rant hırsının yol açtığı bir iş cinayetidir’ ANKA 'dan Hakan Kaya'nın habere göre Dolu, “Bilirkişi raporlarının, ihmal zincirini bilimsel ve bağımsız bir biçimde en üst sorumluya kadar tespit etmesini bekliyoruz. Bu katliam bir ‘kaza’ değil, denetimsizliğin ve rant hırsının yol açtığı bir iş cinayetidir. Bu dava yalnızca 29 canın değil; bu ülkedeki tüm emekçilerin güvenli çalışma ve yaşam hakkının davasıdır. Bu dava tatil yaparken ölmek istemeyenlerin davasıdır. Bu dava eğlenirken ölmek istemeyenlerin davasıdır” şeklinde konuştu. Aileler taleplerini şöyle açıkladı: İyi hâl veya haksız tahrik gibi hiçbir indirim uygulanmamalıdır. Suçun ağırlığına denk, caydırıcı ve emsal teşkil edecek cezalar verilmelidir. Denetim kültürünün tavizsiz uygulanması için sorumlu tüm kurumlar harekete geçmelidir. Her bir canımız için olası kasttan ceza almalıdırlar. ‘Bu dosyada yargılanan bütün sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz’ Ailelerin avukatı Ahmet Ergin ise şöyle konuştu: “Bu davada halihazırda yargılanan ve sorumlulukları bugüne kadarki yargılamayla ortaya çıkmış, kişilerin tutuklanması, tutuklu hiçbir sanığın serbest bırakılmamasını istiyoruz. Bu duruşmaya bu beklentiyle gidiyoruz. Henüz son bilirkişinin raporu dosyaya girmedi. Dosyaya girdiğinde de dosyanın bir an önce adaletli bir kararla bütün sorumluların cezalandırıldığı, en azından bu dosyada yargılanan bütün sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz.” Aileler adalet istiyor Yangın faciasında ölen Özkan Baş’ın eşi Emine Kayabaş şunları söyledi: "Bizim istediğimiz şey, bu duruşmaların çok uzamaması ve gerekli olan cezaların alınmasını istiyoruz. Çünkü alınmayan cezalar ve duruşmaların da süre olarak uzaması sonraki katliamları tetikliyor. Gerekli olan her kişi cezasını çeksin istiyoruz." ‘Benim oğlumun katili şu anda dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor’ Yangında ölen 19 yaşındaki Onur Aladağ’ın babası Bayram Aladağ: "Benim oğlumun patronu Ercan Erkan. Bu kazada tek kurtulan Ercan Erkan. Ama şu anda ne mahkemelerde, ne duruşmalarda ne de taziyelerimizde hiçbir yerde göremiyoruz. Bunun sebebini öğrenmek istiyoruz. Benim oğlumun katili şu anda dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor. Adaletin, adalete yakışan görevini yerine getirmesini bekliyorum." ‘Ben çok güçlü bir kadındım ama bittim, tükendim’ Onur Aladağ’ın annesi Gülşen Aladağ: "Mahkeme inşallah güzel bir sonuçla biter. Kimse indirim alsın istemiyoruz. Davanın adaletli bir şekilde bir an önce bitmesi lazım. Çünkü biz bittik tükendik. Ben çok güçlü bir kadındım ama bittim, tükendim. Tek istediğimiz adaletin bir an önce  haklı bir şekilde bizim tarafımızdan bitmesidir. Benim çocuğuma işçi diyorlar. Benim çocuğum öğrenciydi. İşçiler can değil miydi? Hepimizin can yandı. 29 kişi, şu anda kaç kişiyi yakıyor biliyor musunuz? Sadece 29 aile değil. Arkadaşı konuşamıyor. Onun abisi değil, kardeşi değil, arkadaşı sadece. Ben kendimden önce onların arkadaşlarına dua ediyorum. Çünkü onların çektiği acıyı görüyorum.” ‘Yapılan ihmal bir kazaya değil, katliama sebep olmuştur’ Onur Aladağ'ın çocukluk arkadaşı ise şöyle konuştu: "Kendisi dahil olmak üzere burada olan herkesin acısını anlıyor ve onlarla beraber acısını yaşıyorum. Yapılan ihmal bir kazaya değil, katliama sebep olmuştur. Gereken cezanın verilmesi için bu davayı sonuna kadar destekleyeceğiz. Adaletin tecelli etmesini ve gereğinin indirimsiz şekilde yapılmasını istiyoruz."