Amerikan Kongresinde Suriye üzerine görüşmeler ve tartışmalar son olarak Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetimi üzerine yoğunlaştı. IŞİD'in hala ciddi bir tehlike olduğu, Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) mücadelesinin özellikle IŞID'a karşı stratejik olduğu, SDG ile ilişkinin sadece askeri değil, aynı zamanda politik olduğu, bu açıdan politik olarak da konumlanması gerektiği ifade edildi. SDG'nin konumlandığı Kuzeydoğu Suriye'nin en istikrarlı bölge olduğu gibi ciddi bir yönetim deneyimine sahip olduğunun ifade edilmesi meselenin başka bir yanıydı. Kongre'de SDG tarafından yıllardır uygulanan, ileri düzeyde başarılı bir örnek model olarak gösterilen Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetim modelinin Suriye genelinde uygulanmasının ileri sürüldüğü yönünde görüşler tartışıldı. Kuzey doğu Suriye modeline karşı üniter devlet modelini ikame etmek isteyen ve bu temelde İslamcı Baas modelini kurmak isteyen HTŞ lideri Ahmet Eş Şara 'ya karşı Kongrede açık uyarılar yapıldı. Başka bir nokta, Ak Parti medyası tarafından propaganda edilen, ABD'nin SDG'ye silah bıraktıracağı iddialarının hiçbirinin doğru olmadığı anlaşıldı. Trump'a gelince... Kongre, Suriye'ye uygulanan uluslararası ambargoyu kaldırdı. Ama bunu ek şartlara bağladı ve sıkı sıkıya denetlenmesi için Trump yönetimini uyardı. Kongre, ABD'nin Suriye politikasının geleceğine dair belirlemeler yaparken alınan kararlar Cumhuriyetçiler ve demokratların tam irade birliği ile onaylıyor. Bu nedenledir ki kongre kararlarının Trump yönetimi tarafından reddedilmesi söz konusu olmaz, olmuyor da. Ankara hükümeti ABD'nin Ortadoğu stratejisini, Kürtlere biçilen rolü, SDG ile kurulan ilişkinin salt IŞİD ile mücadele kapsamında olmadığını, çok daha kapsamlı bir Stratejik çerçeveye dayandığını ve bu kararların anlık ve tepkisel olmadığını biliyor. Son olarak Trump'IN bazı esnekliklerinin Suriye'de SDG'nin askeri politik pozisyonunu zaafa uğratmayacağı, Ahmet Eş Şara davetinde çok net bir şekilde ifade edildi. Trump, 'SDG konusunda tam yetkinin Pentagon ve CENTOM'un tam yetkili olduğunu' açıkladı. CENTOM komutanı General Cooper'ın bir süre önce SDG'ye yönelik açıklamaları, ABD için SDG'nin ne ifade ettiği, SDG'nin önemine yaklaşımını ziyadesiyle açık hale getirdi. Ankara Hükümeti bunu bilmesine rağmen SDG'ye yönelik politikasında ısrar ediyor. Manidar! Peki neden? Ankara Hükümeti SDG'nin önemli bir güç olduğunu, daha bir güçlenme potansiyeli gösterdiği halde, ŞAM/ Ahmet Eş Şara ile oluşabilecek diyaloğu özellikle engelliyor. Bu tutumunun getirdiği negatif algının uluslararası kamuoyunda artması pahasına bunu yapıyor. Ankara Hükümeti, Ortadoğunun yeniden şekillenmesinde rol almak istiyor. Öte yandan, yaşanan sürecin bölgesel ve küresel dengeleri dikkate alındığında,sonuç olarak Ankara Hükümetinin kendine karşı izolasyon yarattığı bir gerçek. Bu durumu tersine çevirmek ve masaya oturmak için Şara'yı araçsallaştırıyor. Bu nedenledir ki SDG ile askeri- diplomatik ilişkilerinin kurulmasını engelliyor, krizi büyütme politikasıyla kendine alan açmaya çalışıyor.. Bu yapılanmaların kendi bölgelerini koruma görevinin ilk saflarında yer aldıklarını" belirtmesi, SDG nin askeri kapasitesini ortaya koyuyor. Amerika'nın dünyanın en büyük konsolosluğunu Hewler'de açması, kalıcı bölgesel stratejisi ile doğrudan ilgilidir. ABD'nin Bölgesel stratejisinde İsrail'in mutlak güç olduğu dikkate alındığında, SDG'ye biçilen misyon anlaşılır. Ortaya çıkan bilgiler Şara üzerinden uzun vadeli strateji belirlemesinin çok zor olacağı açık hale geliyor... *Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. ABD trump sara SDG bağlam Celalettin Can, Independent Türkçe için yazdı Celalettin Can Çarşamba, Aralık 24, 2025 - 10:00 Main image:
Fotoğraf: AA
TÜRKİYE'DEN SESLER Type: news SEO Title: ABD - Trump - SDG - Şara bağlamı üzerine... (2) copyright Independentturkish: