Realist jeopolitik bakışla: III. Dünya Savaşı çıkar mı?

Geçtiğimiz gün incelediğim Prof. Dr. Jiang Xueqin’in “Üçüncü Dünya Savaşı'na Doğru Zincirleme Reaksiyon Başladı (Chain Reaction Toward World War III Has Begun)” tezi bana fazla abartılı geldi. Ben daha çok makul olandan yanayım. Realizmi vurgularım ve küresel güç dengesini ortadan yorumlarım. İnceleyelim. Aslında şurada hemfikirim, mevcut uluslararası sistem çok kırılgan ve büyük güç rekabetinin yoğunlaştığı bir döneme girdik. Ancak Jiang ile bakış açılarımız, risk algısı ve sonuç beklentisi bakımından oldukça farklı görünüyor. Sanırım herkes görebiliyordur, jeopolitik bakışta tarihsel paralellikler kurulabilir, ABD hegemonyasının gerilemesi ve bunun yarattığı kaostan söz edilebilir, bir tür zincirleme kriz riski üzerinden olaylar kolayca anlatılabilir, teknolojideki ilerlemenin getirileri ve hibrit savaş konuları vurgulanabilir. ABD, eski “küresel polislik” rolünden vazgeçmiş görünüyor. Liberal düzen çöküşte ve çıplak güç dengesine (realizm) dönüşün yaşandığını söylemek mümkün. Ukrayna, Orta Doğu (İran-İsrail), Karayipler/Venezuela gibi çeşitli bölgelerdeki çatışmalar birbirini tetikleyebilir ve küresel bir tırmanmaya da yol açabilir. Ancak bunlar iyi yönetilebilir krizler olarak düşünülür ise o tarafa doğru kazanım olarak gösterilebilir. Başka deyişle planlı biçimde kaosu çıkaran aynı zamanda onun yöneten olabilir. Burada büyük güç realizminin zaferini aramak gerekir. Tarihsel döngüde liberalizmin iflasını var ise hesaplar buna göre yapılabilir. Hatta kaos planları neden gündemde, sorusunu cevaplamak bile buradan türetilebilir. Sürekli işaret ettiğim konu ise Dördüncü Sanayi Devrimi’dir. Bu tür devrimlerin gerçek dönüştürücü olduğu. Buna bağlı olarak silahlanmaya da ihtiyaç duyulur, silahlar da yenilenir, teknolojik ve daha yıkıcı olanlar tercih edilir. Silah ve kriz demek, yeni ekonomik kaynak demektir ki, artık dünyada bunu bilmeyen kalmamıştır diye düşünüyorum. Yeni nesil teknolojiler (dronlar, siber, uzay) savaşın doğasını değiştirdi. Bu gibi hususları detaylı askeri-stratejik boyutta işlemekteyim. Prof. Jiang gibi düşüncelere sahip teorisyenler, kolayca kıyametvari ve determinist bir anlatım tonuna sahip olabiliyorlar. Örnek: “Zincirleme reaksiyon başladı, durdurulamaz, ABD kendi kendini yok edecek tuzaklara giriyor, birkaç yıl içinde büyük savaş patlayabilir.” Ben bu tonda konuşamam, zira sahadan geldim. Saha çok başka şekillerde gelişebilir. Soğukkanlılık şarttır. Gerçekten uzaklaşmamak gerekir. Aslında yaşamımda baktım gördüm ki; realizm kazanır! Büyük sıcak savaşı öyle kolay anlatılır görmüyorum. Büyük savaş dediğim, başat güçlerden biri veya birkaçının aynı anda ve küresel çatışma alanında birbirine girmeleri, nüfuz alanlarının birbirleriyle savaştığı ve gri alanlar kızarmış halde olduğu bir durumdur. Bu öyle kolay olmaz! Rakipler birbirlerini sonuna kadar zorlarlar, sınırlarda sınarlar. Bu esnada kazanım elde edecek politik ve ekonomik çabalarla dolu bir süre geçer. Bu süreçlerde çabalar yeterli görülüyor ise büyük savaş çıkmadan da süreç yönetilebilirdir; bazıları pes eder, bazıları aralardan sıyrılmayı bilir. Kaos fırsata çevrilebilir. Stratejik gücü en üstte olan bu tür planlamaları yapabilir. Bölgesel krizlerin özellikle çıkarılması kazanmak odaklıdır. Yerel hadiseler ise başka başka sebeplerle açıklanabilir. Prof. Jiang, “zincirleme başladı, son sürat III. Dünya Savaşı’na gidiyoruz” derken, ben bunu söyleyemiyorum. “Realizmin zaferi kesin, ama büyük savaş yerine uzun süreli kontrollü kaos ve rekabet çağı var,” diyorum. Buna ilave ediyorum, “Türkiye buna göre pozisyon almalı!” Eğer bu tür konulara odaklandıysanız, tehlikenin farkında olmamak budalalıktır. Hatta ABD gerilemesinin yıkıcı etkilerini görmemek söz konusu değil. Jiang daha fazla küresel çöküş odaklı sözler etmektedir. Ben pragmatik düşünüyorum. Bu bakış biçimim ABD’nin yeni NSS-2025 belgesiyle daha uyumlu görünüyor. Jiang’ın tezi ise Latin Amerika ve İran gerilimlerinin ani patlama riskine daha fazla vurgu yapıyor. Yaşanan birkaç kritik noktaya bakarak bir dünya savaşı çıkarmanız mümkün olmayabilir! III. Dünya Savaşı olasılığı hakkında ne söylüyorum? Olasılık dışı değil, ama bundan kaçınılabilir; üstelik nükleer eşik yüksek; şöyle ifade ediyorum, “önümüzdeki 10 yıl dünya savaşı olmadan geçecek ama nefes aldırmayacak kadar gergin!” Uzun soluklu ve bir “yeni rekabet çağı” düşüncesini savunuyorum (2026-2030 arası yoğun gri bölge/hibrit çatışmalar, ani büyük savaş düşük ihtimal). ABD’nin bütün süreçlerde rolü var ve bu iyi anlaşılmalıdır. Hatta Rusya ve Çin’i yabana atmıyorum, artılarını eksilerini sıralıyorum. Elbette Avrupa da bir yerde duruyor. Görüyorum ki; bazıları romantik, ideolojik veya abartılı çıkar peşindeler. Tarihsel gerilemeler ile buna verilen tepkileri iyi ölçmek gerekir. Kontrol vüsatı kimde iyi bilmek gerekir. ABD, “Kale Amerika” pozisyonunda, ekonomik milliyetçiliği ileriye çıkardı, bölgesel güçlere alan bırakmamanın peşinde ve silahlanmada mega projeler çağını başlattı. Bana göre Çin yönetilebilir bir rakip ve ABD için varoluşsal tehdit değil. Hatta ABD stratejisinde Çin’e karşı ılımlı yaklaşımların görülmesi boşuna da değil. Neticede bugünkü Çin bu seviyeye nasıl geldi, rasyonel düşünmek gerekir. Aynı şekilde ifade edeyim, Rusya anlaşma yapılabilir bir rakip, yani çıkar varsa ortak olunabilir. Dünya Savaşı zamanı en bariz örnektir. Gerçekçilik, önce tarihe doğru bakmayı gerektirir. Türkiye’nin konumuna dair birkaç cümlem olsun: Eğer Türkiye tarihin gördüğü en stratejik konumda veya ne tam Batı ne tam Doğu’da ise, o halde her fırsattan yararlanabilir noktadadır. Bu süreçleri yönetme becerisini gerektirir. Çıpa bir ideoloji ve romantizm olmamalıdır; olacaksa teknoloji ve ekonomi olmalıdır. Ben stratejik realizmden yanayım! Vizyon ve öngörü gücü ile hareket edenleri dikkate alırım. Kaosa da dengeye de bakarım; uygun pozisyon almayı ve hayatta kalma ile kazancın hesabını gerçeklerde ararım. Esasında realist jeopolitik bakış böyle bir şeydir… *Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 3. DÜNYA SAVAŞI Gürsel Tokmakoğlu, Independent Türkçe için yazdı Gürsel Tokmakoğlu Çarşamba, Aralık 24, 2025 - 10:00 Main image:

Fotoğraf: Reuters

TÜRKİYE'DEN SESLER Type: news SEO Title: Realist jeopolitik bakışla: III. Dünya Savaşı çıkar mı? copyright Independentturkish: