Özgür Özel: Hangi savcı maaşıyla 40 milyonluk evler, 96 milyonluk villalar alınır?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Dört bir yandan AK Partililerden birbirleri hakkında evraklar uçuşuyor. Hepsini bir araya getirip başsavcılığa, HSK’ya veriyoruz. Bakın: Bu ülkenin namuslu savcıları-hakimleri mütevazı lojmanlarda otururken, restorasyonuna 56 milyon verilen yerde oturanlar; mal bildiriminde açıklanmayan gayrimenkul alım satımı yapıyorlar. Geçtiğimiz yıllarda 9 milyona alınan, ortaya çıkınca apar topar 40 milyona satılan bir gayrimenkul var. Kaydı yok, bildirimi yok. Şimdi Etiler’deki en zenginlerin oturduğu Senfoni Villaları’ndan 96 milyon liralık bir yerin alınması için noter işlemi var. Soruyorum: Hangi savcı maaşıyla 40 milyonluk evler, 96 milyonluk villalar, bilmem kaç yüz milyonluk yatlar alınır; sözleşme yapılır, satılır, vazgeçilir, bir daha yapılır" dedi. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na özgürlük ve erken seçim talebiyle başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginin 77'ncisi İstanbul Kağıthane’de yapıldı. Merkez Meydanı’nda yapılan mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları söyledi: "Aralık'ın sonunda, kışın ortasında eylemdeyiz. Kağıthane, seçtiği AK Partili milletvekillerini görüyor mu? Sokakta aranıza gelebiliyorlar mı? Hal hatır sorabiliyorlar mı? Pazara çıkabiliyorlar mı? Gelemezler, çıkamazlar. Adalet ve Kalkınma Partisi, sıcak salonların; salon partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi savaş meydanlarında kurulmuştur. 100 yıl sonra meydan meydan büyüyen; sokakların, meydanların, mücadelenin partisidir. Ve en sonunda karşılaşacağız. Ne kadar kaçsalar da o sandıkta karşılaşacağız. Göreceksiniz: Salonun meydanı yendiği görülmemiştir. Korkakların cesurları yendiği görülmemiştir. Devleti arkasına alanların milleti yendiği görülmemiştir. Biz kazanacağız. Meydanlar kazanacak. Sokak kazanacak. İşçiler, emekçiler kazanacak. Emekliler kazanacak. Haklılar kazanacak; hak yiyenler kaybedecek. Bir devri kapatmaya, kapıyı açmaya geliyoruz: Bakan evlatlarının devri bitecek; vatan evlatlarının devri başlayacak. "Vicdanınız varsa öğrenci bursunu 10 bin lira yaparsınız" Bir yandan bu vatanın üniversite okuyan evlatları da haklarını arıyorlar. Hatırlıyor musunuz? Tayyip Bey diyordu ki: 'Efendim, biz gelmeden önce üniversitelilerin KYK bursları 45 liracıktı, biz 3 binlira yaptık.' Yalanı doğru gibi anlatandan korkacaksın; hemen gidip kontrol edeceksin. Baktım: Rahmetli Ecevit'in, Sayın Bahçeli'nin ve rahmetli Mesut Yılmaz’la birlikte kurulan üçlü koalisyonun son döneminde öğrenciye 45 lira burs yatırılmış. Bu doğru. Peki o 45 liracık kaç çeyrek altın alırmış? Çeyrek altın fiyatına baktım: 2002’nin Ekim-Kasım’ında çeyrek altın 30 lira. Öğrenci bursu 45 lira. Bugün çeyrek altın 10 bin-10 bin 500 lira. Bir buçuk çeyrek altın olsa burs ne olacak? 15 bin lira. Ama bugün öğrenci bursu 3 bin lira. Şimdi; bir yerde bir buçuk çeyrek altın olan 45 liraya '45 liracık' diyen, bugün üçte bir çeyrek altın bile almayan bursla övünen bir iflah olmaz utanmazlıkla karşı karşıyayız. Şimdi burs ücretleri belirlenecek. Görünen o ki 3 bin lirayı 4 bin lira yapıp geçecekler. Buradan bir kez daha hatırlatıyorum: 3.000 lira günde 100 liradır. İstanbul’da en ucuz mercimek çorbası 100 liradan pahalıdır. Belediyelerin sabahleyin kampüste bedavadan dağıttığı çorbayı şu dükkanda 150 liraya içemiyorsun. Günde bir öğüne, bir çorba parası bile vermeyen bu iktidara sesleniyorum: Eğer sizde şu kadar vicdan, şu kadar insaf varsa; öğrenci bursunu hiç olmazsa 10 bin lira yaparsınız. Ve buradan 19 Mart’ta Saraçhane’ye gelen, bariyerleri yerle bir eden arkadaşlarımızın önünde; tüm Türkiye’deki öğrencileri saygıyla, sevgiyle kucaklıyorum. "Herkesi 'geçim yoksa seçim var' demeye davet ediyorum" AK Parti bu ülkede sadece bir avuç zengine iyi gelen bir partidir. AK Parti, 2002’den bugüne bu ülkenin ne gençlerine, ne yaşlılarına, ne Türklere, ne Kürtlere, ne Alevilere, ne emeklilere, ne esnafa, ne çiftçiye; o günden bugüne daha iyi bir noktaya getirdiği hiç kimse yoktur. İlk yıllarda kriz sonrası bir miktar rahatlamayı kendi başarısı gibi gösterenler, daha sonra bu ülkenin evlatlarının, bu ülkenin insanlarının her şeyine göz diktiler. Kendileri geldiğinde 8 çeyrek altın olan en düşük emekli maaşını bir buçuk çeyrek altına indiren AK Parti’nin kara düzenidir. Geldiğinde 7 çeyrek altın olan asgari ücreti 2 çeyrek altına düşüren AK Parti’nin kara düzenidir. Cumhuriyet tarihi boyunca bu sene ilk kez asgari ücrette iki konu birden, peşi sıra tarihe geçmiştir. Bunlardan bir tanesi: İlk kez, 1970’lerde rahmetli Ecevit, işçiyi masaya oturttuğundan beri, ilk kez asgari ücret işçi olmadan belirlenmiştir. Patron ve hükümet belirlemiştir. Ve tarihimizde ilk kez asgari ücret, açlık sınırının altında ilan edilmiştir. Bu yüzden artık oturmak, susmak ve bir şeylerin düzelmesini beklemek mümkün değildir. Bu yüzden 2026 yılının bir geçim yılı olmayacağı bellidir. Geçimin olmadığı yerde seçim olur. Bundan sonra geçim yoksa seçim vardır. Tüm emekçileri; tüm işçileri, tüm memurları, tüm polisleri, infaz koruma memurlarını, jandarmaları, imamları, müezzinleri, öğretmenleri, vergi dairesinde çalışanları, tüm esnafı, tüm çiftçileri; çay üretenleri, fındık üreticisini, üzüm üreticisini, pamuk üreticisini, narenciye üreticisini; gerekli seçimi istemeye, seçimi talep etmeye; her gördüğü ile geçim sıkıntısını konuşmaya, 'Geçim yoksa seçim var' demeye davet ediyorum. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum ve diyorum ki: Bak, biz hem sokakta hem meydandayız; hem zulüm altındayız. Ama son derecede yüksek moraldeyiz. Çünkü gücümüzü haklılığımızdan ve birbirimizden alıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, fidanların partisidir; salonların partisine meydan okuyor. Cesaretiniz varsa biz buradayız: Getirin sandığı, millet versin kararı. "2026 seçim yılıdır" AK Parti bir avuç zengine hizmet ederken utanmadan bir de çıkıp 'Enflasyonla mücadele ediyoruz' diyor. Bu ülkede enflasyonla mücadele eden hükümet yoktur; enflasyonla mücadele eden bu aziz millet vardır. Mücadeleyi biz veriyoruz; siz orada keyif çatıyorsunuz. 2024’te emekli yılı ilan edildi; emeklinin anasını ağlattılar. 2025 yılı kimin yılıydı? Aile yılıydı. Ailenin canını okudular. Bakın, diyorum ya: AK Parti kimseye iyi gelmedi diye... AK Parti gelmeden önceki sene, 2001 yılında 35 bin çift boşanmıştı. Geçen sene 187 bin. Yani AK Parti döneminde nüfus yüzde 25 artarken boşanma oranı yüzde 435 artmış. 2024 emekli perişan, 2025 aile perişan… Allah muhafaza, 2026 yılı AK Parti’nin belirleyeceği bir yıl değildir. 2026 seçim yılıdır; seçim yılı. "Mal bildiriminde açıklanmayan gayrimenkul alım satımı yapıyorlar" Ankara’dan buraya siyasi bir makamdan Başsavcılığa atanan biri var. Oturduğu evin -güya lojman- sadece restorasyonuna, bugünkü parayla 56 milyon TL... 30 yıl çalışmış 56 emekli öğretmenin 30 yıllık ikramiyelerinin toplamını, bir evin restorasyonuna verdiler. Dünyanın en pahalı yatlarını gezen, o yatlara yurt dışında binen, Türkiye’de 'alıcı gözüyle' yat seçen birisinin ikinci maaşını ispatladık; utanmadan onu da savunmaya çalıştılar. Şimdi dört bir yandan AK Partililerden birbirleri hakkında evraklar uçuşuyor. Hepsini bir araya getirip başsavcılığa, HSK’ya veriyoruz. Bakın: Bu ülkenin namuslu savcıları-hakimleri mütevazı lojmanlarda otururken, restorasyonuna 56 milyon verilen yerde oturanlar; mal bildiriminde açıklanmayan gayrimenkul alım satımı yapıyorlar. Geçtiğimiz yıllarda 9 milyona alınan, ortaya çıkınca apar topar 40 milyona satılan bir gayrimenkul var. Kaydı yok, bildirimi yok. Şimdi Etiler’deki en zenginlerin oturduğu Senfoni Villaları’ndan 96 milyon liralık bir yerin alınması için noter işlemi var. Soruyorum: Hangi savcı maaşıyla 40 milyonluk evler, 96 milyonluk villalar, bilmem kaç yüz milyonluk yatlar alınır; sözleşme yapılır, satılır, vazgeçilir, bir daha yapılır? "Suçsuz insanlara iftira atanların, kara çalanların çekeceği var, söz veriyorum" Ankara’da RTÜK’teki emekli polisten de Çayyolu’ndaki avukat bürolarından da haberim var. Bunların hepsini geleceğe de biriktiriyoruz. Sandıkta hesabını sorduktan sonra, bağımsız yargının esas kimin yolsuz olduğunu ortaya çıkaracağını da biliyoruz. Buradan açıkça söylüyorum: Bundan önce Zekeriya Öz’ler altlarına zırhlı Mercedes’lerle, binbir hava ile civa ile o koca göbekleriyle bizimle dalga geçerken; biz o gün de namuslu vatanseverleri savunuyorduk. Sonra 'Kandırıldık' dediniz, elinizi yıkadınız kenara çekildiniz; onlar yurt dışına kaçtı, zulüm yapılanlar özgürlüğüne kavuştu. Ama siz bunun bedelini ödemediniz. Buradan açıkça söylüyorum: Bu iktidar değişecek, bu devran değişecek. Cumhuriyet Halk Partisi; ne AK Partili ne de MHP’li vatandaşa ilişmeyecek. Aksine, nasıl hepsine İstanbul’da sahip çıktıysak; sosyal yardımları artırdıysak; Anne Kart verirken CHP-MHP diye ayırmıyorsak, süt dağıtırken AK Partili-CHP’li diye ayırmıyorsak; iktidara geldiğimizde de geçmişte bunlara oy verenlerin hiç korkusu olmasın. Ama hak yiyenlerin aldığı yetkiyle anneyle, eşle, çocukla uğraşanların; suçsuz insanlara iftira atanların; kara çalanların çekeceği var, söz veriyorum. "Çıkın karşımıza, sandıkta mertçe yarışalım" Erdoğan, bir oğlan, bir damat, bir yeni bakan, bir eski bakan; taht kavgalarının ortasında kalmıştır. AK Parti’de herkes birbirinin kuyusunu kazmakta, birbirine karşı sosyal medya çalışmaları yaptırmakta; iktidar olup yönetecekler, birbirine düşmüştür. Biz bunların seviyesine inmeyiz. Düştükleri çukurda boğulsunlar, umurumda değil. Onların seviyesine inersek çıkarken vurgun yeriz. Ancak şu kadarını söyleyeyim: Bu ülke bir demokrasi, yönetim şekli; Cumhuriyet ve bu ülkede Atatürk’ten miras bir sandık vardır. O sandığı kimseye kaptırmayız; sakın ha sakın! Erdoğan'ın mahtumları artık bu işin sandıkla olmayacağına inanmış; saltanat hevesiyle babanın yerine geçmeye niyetlenmişler. Bu millet açlığa dayanır, yoksulluğa dayanır, işsizliğe, zulme dayanır; ama sandığa el uzatanın elini koparır. Elini koparır! Buradan Erdoğan’a söylüyorum: Partim hazır, adayım hazır, örgütüm hazır, millet hazır. Hazırsan; ama sen, ama oğlun, ama damat, ama kuyunu kazan bakan… Çıkın karşımıza, sandıkta mertçe yarışalım. "Ey Erdoğan, 28 buçuktan 29 Erdoğan, yüzde 29’la 2026’da seni orada oturtmam" 2025 berbat bir seneydi; berbat! Kimseyi mutlu etmedi. Altan Öymen Genel Başkanımızı aldı bizden, Ferdimizi aldı; Gülşahımızı aldı. Seçtiklerimizi aldılar, cezaevine koydular. Çok zulmettiler. Şimdi sonuna geliyoruz. 2026’ya umutla, 2026’ya büyük bir mücadele azmiyle girmeye hazırlanıyoruz. Yılın son anketleri yayınlandı. Bir yıl ortalamaları aldık. Kararsızlar dağıtılmadan Erdoğan’ın notu; aynı yere dönmüş dolaşmış: 28 buçuktan 29. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir yıl boyunca, bütün anketlerde kararsızlar dağıtılmadan oyu yüzde 33,5. Kararsızlar dağıtılınca CHP yüzde 38’de, AKP yüzde 33'te. İşte buradan Erdoğan’a bir yeni yıl mesajım var, hediyem var; Ey Erdoğan, 28 buçuktan 29 Erdoğan, yüzde 29’la 2026’da seni orada oturtmam! 2026 için uyarıyorum: Sandık vazgeçilmezimizdir. Sandığa el uzatmaya kalkan bilsin ki toplanırız ve bir daha dağılmayız. "Benim Avrupa’da randevu isteyip de alamadığım bir kişi yok" 2025’te Trump’ın kapısında meşruiyet arayanı; Amerikan Dışişleri Bakanı’nın 'Beş dakika randevu için yalvarıyorsunuz' dediği Erdoğan’ı unutmayın. Barrack'ın 'Trump, Erdoğan’a Türkiye’de olmayan meşruiyet verecek' dediğini unutmayın. 'Nadir elementimiz çok olacak, Trump hesap edemediğiniz kadar çok nadir toprak elementi alacak' dediğini unutmayın. Erdoğan’ın, Trump'ın oğlundan babasından randevu koparmak için 250 uçak aldığını; pahalı doğalgaz sözü verdiğini; nadir toprak elementleri verdiğini; Amerikan malından vergiyi kaldırıp Çin malına vergi bindirdiğini unutmayın. Bugün çıkmış diyor ki: Avrupa’daki bir toplantıda başkan konuşup gidince, 'Ona böyle gitmen doğru değil demişim.' Diğer liderlerin hepsi: 'Biz diyemedik, siz iyi dediniz' demiş… Diyor ki, 'Costa’dan beş dakika randevu alamamış' Bak Erdoğan: Benim Avrupa’da randevu isteyip de alamadığım bir kişi yok, ispat edersen yarın istifa ederim. Ama senin randevu almak için bu memleketin madenini bile Trump’a verdiğin, Amerikan Dışişleri Bakanı'nın '5 dakika randevu için bize yalvarıyorlar' dediği lafı yuttuğun, Putin'in kapısında durup alay edildiğini bu millet biliyor. Herkes Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisiyle, Cumhuriyet Halk Partisi ile onun Genel Başkanı'yla, yönetici kadrolarıyla konuşurken haddini, hududunu, sınırını bilecek." ANKA ÖZGÜR ÖZEL CHP kağıthane Hamas, Gazze’nin Refah kentinde meydana gelen ve İsrail ordusuna ait zırhlı aracın hedef alındığı patlamayla ilgileri olmadığını, olayın İsrail güçlerinin kontrolündeki bölgede yaşandığını duyurdu Çarşamba, Aralık 24, 2025 - 21:30 Main image:

Fotoğraf: X

Siyaset Type: news SEO Title: Özgür Özel: Hangi savcı maaşıyla 40 milyonluk evler, 96 milyonluk villalar alınır? copyright Independentturkish: