Köprüden Önce Son Çıkışta Vuku Bulan Bir Garip Dostluk Testi

Geçtiğimiz ay hayatımın en kritik, en kırılgan dönemlerinden birinden geçtim. Hayati bir operasyondu. Öyle “bir süre dinlenir geçer” denilecek türden değil; insanın hayatla arasındaki mesafenin birkaç santime düştüğü, zamanın yavaşladığı, kelimelerin anlamını yitirdiği bir süreç.İlk günler kimseyle konuşacak hâlim yoktu. Telefonum yanımdaydı ama ben orada değildim. Ne mesajlara bakacak, ne aramaları cevaplayacak güçteydim. Zaten böyle zamanlarda insanın beklentisi de olmaz; beklenti hayatta kalmaktır, nefes almaktır, sabaha uyanmaktır.Ama zaman geçip kendime geldiğimde…İnsan ister istemez bakıyor: Kimler aramış, kimler yazmış, kimler hatırlamış?Ve işte tam orada, insanın içini sızlatan o farkındalık başlıyor.