Kara Afrika'nın kara bahtlı ülkesi: Libya

Kara Afrika’nın kara bahtlı ülkelerinden biri olan Libya her daim dünyanın gündeminde olan bir ülke olmuştur. Afrika’nın en dikkat çeken ülkelerinden biri olan günümüz Libya’sı Trablus, Fizan ve Sirenayka bölgeleri olmak üzere üç tarihî bölgeden oluşur. Akdeniz’in kıyısı olan bu tarihi ülke doğuda Mısır, batıda Cezayir ve Tunus, güneyde Nijer ve Çad güneydoğuda Sudan ile komşudur. Mağrip adı verilen Fas, Tunus, Cezayir. Mısır ve Libya aslında antik dönemde hepsini içine alan ‘Libya’ ülkesi olarak adlandırılırdı. Yani Kuzey Afrika demek aslında ‘Libya’ demekti. Bu yüzden Libya kelimesi Latince "Libycus" kelimesinden türemiş olup yıllarca Afrika ve Libya'yı tanımlamak için kullanılmış, tarihsel olarak Berberi kabilelerini ifade etmektedir. Libycum, Eski Mısırlıların "Libu" olarak adlandırdığı Berberi kabilelerinden gelmekte olup, yıllar sonra Yunancaya "Libya" olarak geçti ve Kuzey Afrika bölgesinin toptan ismi oldu. Dolayısı ile Libya tarihi, binlerce yıllık oluşumuyla Akdeniz'in en stratejik ve hareketli coğrafyalarından biridir. 1,8 milyon kilometrekarelik yüz ölçümüyle Afrika'nın dördüncü, dünyanın 16. Büyük ülkesidir.  En fazla kanıtlanmış yani rezervi ölçülmüş olarak  petrol rezervine sahip 10.ülkedir. Başkenti ve en büyük şehir Trablus’tur ki ülkenin batısında yer alır ve yedi milyon Libyalının üç milyondan fazlası bu şehirde yaşar. Libya Birleşmiş Milletler, Bağlantısızlar Hareketi ve OPEC üyesi olup Sünni Müslümanlar halkın %96,6'sını oluşturmaktadır. Cüssesi büyük ama nüfusu ona oranla çok küçük olan bu ilginç ülkenin çoğu çöldür ve halkın çoğu deniz kıyısı olan bölgelerde olan şehirlerde yaşar. MÖ 8000 yıllara dayanan Libya tarihi denizcilikleri ile ünlü olan Fenikeliler tarafından Trablus bölgesinin ticaret merkezi olarak kurulması ile başlar. Daha sonra Yunanlılar MÖ 630 yıllarında doğuda bulunan Sireneyka bölgesine –bugun başkenti Bingazi’dir- ünlü antik kent olan Kyrene (Cirene) şehrini kurdular. Antik Libya olarak adlandırılan kuzey Afrika ki Mağrip de olarak adlandırılan bu bölge antik dünyanın üç bölümünden biriydi ki bu üç bölüm Libya, Asya, Avrupa olarak adlandırılır.  Bölge ayrıca, antik bir Yunan kolonisi ve sonrasında Roma kenti olarak devam etmiştir. Roma imparatorluğunun beş önemli kenti olan Pentapolis’in -beşli şehir- bir parçasıydı Kaddafi döneminden kalma iç savaşta hasar görmüş altın çarşısı. Fotoğraf: Gülay Kurt ​​​​​ Yunan ve Roma coğrafyacıları Libya ile Asya arasındaki sınır çizgisini Nil'e yerleştirmiştir. Yani Asya Kıtası Nil’in kenarında biter ve diğer kıta olan ‘Libya’ adlı bölge başlardı. Zira Akdeniz'in güneyinde ve Nil'in batısında kalan tüm bölge dil olarak aynı dili konuşur ve bu  Berberi dili Kuzey Afrika'nın her yerinde Atlantik kıyısına kadar kullanılıyordu. Buna karşılık, Güney Afrika bölgeleri Etiyopya olarak biliniyordu. Çok daha sonra ‘Afrika’ adı yalnızca ‘Roma Afrika Eyaleti’ yerine tüm kıtaya yayılarak günümüz ‘Afrika’ kıta ismini almıştır. Roma ikiye bölününce Libya, Bizans (Doğu Roma) yönetiminde kalınca bu dönemde Hristiyanlık bölgede yayıldı ve böylece ülke Hristiyanlığın merkezlerinden biri oldu. Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden 7. yüzyılda Müslümanların Mağrip'i fethine kadar Libya Vandalların kontrolündeydi. 642 yılında Hz. Ömer döneminde Amr bin el-As komutasındaki İslam orduları Libya'yı fethedince bölge de hızla İslamlaştı ve Araplaştı. Sırasıyla Emeviler, Abbasiler, Fatimiler ve yerel Berberi hanedanlıkları (Muvahhidler gibi) tarafından yönetildi. 16. yüzyılda İspanyol İmparatorluğu ile Hospitalier Şövalyeleri (Tapınak Şövalyeleri olarak da bilinir) Trablus'u işgal ettiler ve Osmanlı İmparatorluğu'nun 1551'de bölgeyi fethine kadar ellerinde tuttular. 1551 yılında Turgut Reis tarafından Trablusgarp'ın fethiyle Libya, Osmanlı İmparatorluğu'na katıldı. Osmanlı, bölgeyi 361 yıl boyunca çeşitli müdahalelerde bulunarak huzur içinde yönetti ki Osmanlı dönemine ait eserler başta camiler olmak üzere bugün hala ayaktadır. Osmanlı egemenliğindeki Libya, 18 ve 19. yüzyıllarda Berberi Savaşları'na dâhil oldu. Kuzey Afrika artık ülkelerden oluşan bir bölgeye dönüştü. Ünlü Trablusgarp Savaşı'nın ki Mustafa Kemal de bu savaşa katılmıştır, ardından ülke İtalyan hâkimiyetine girdi. 1911'de başlayan Trablusgarp Savaşı sonrası Osmanlı, bölgeyi İtalya'ya bırakmak zorunda kaldı. Böylelikle Müslüman hakimiyetinin son bulduğu Libya ne gariptir ki 100 yıl sonra 2011 yılında Modern Libya, iç savaş ile gene karışmaya devam edecekti. Libya’nın İtalya’ya karşı bağımsızlık savaşının sembolü olan Ömer Muhtar ise İtalyan sömürgeciliğine karşı efsanevi bir direniş başlatmış ve bu direniş tam 20 yıl sürmüş ama 1931'de idam edilmesiyle direniş son bulmuştur. İtalya, Libya’yı bir sömürge yaparak  ülkeyi Trablusgarp ve Sirenayka kolonilerine (1911-1934) ayırdı, 1934'ten 1947'ye kadar bölgede İtalyan Libyası adı altında hüküm sürdü. Libya II. Dünya Savaşı'nda Kuzey Afrika Cephesi'nin sembolü olmuştur. Öyle ki faşist İtalya 100 bin Libya’lıyı katlederek ki o zamanlar Libya’nın nüfusu zaten 300 bin idi, büyük bir soykırım yapmıştır.  2014 yılında İtalya Berlosconi İtalya’nın yaptığı katliam için Libya’dan özür dilemiştir. Libya II. Dünya Savaşı'ndan sonra yeni dünya düzenini yapan İngiliz ve Fransız kontrolünde kalmıştır. Bingazi’de eskiden kalma bir sinagog. Fotoğraf: Gülay kurt 1951'de ‘Libya Krallığı’ adı altında Libya bağımsızlığını kazandı fakat Kral I. İdris 1969'da genç bir subay olan Muammer Kaddafi tarafından tahttan indirildi. Ülkenin efsanevi lideri Kaddafi ABD’ye ve diğer egemen güçlere Venezüella lideri gibi kafa tutmaya çalışmış olsa da baskıcı bir rejim uygulaması halk tarafından hoş karşılanmamıştır. Yaptığı iyi şeylerin üzeri ABD ve Avrupa ülkelerinin de etkisiyle örtülmüş ‘Arap Baharı’ adı verilen ama bölgenin kaderini kışa çeviren bugün dahi etkisini sürdüren bir süreç başlatılmıştır. Kral İdris’i kansız bir darbe ile indiren  Muammer Kaddafi’nin kaderi ise çok kanlı olmuş, 2011’ de Birinci Libya İç Savaşı’nda halk tarafından linç edilerek öldürülmüştür. O tarihten bu yana ülke, farklı siyasi güçlerin ve milis grupların mücadelesiyle istikrar arayışını sürdürmektedir. İç Savaşın ardından iki ana güç ortaya çıktı. Bunlardan biri Tobruk'taki Temsilciler Meclisi, diğeri ise 2012'de seçimle iş başına gelen Trablus'taki Genel Ulusal Kongre'ydi. Trablus ve Bingazi (Tobruk) hükümetleri iki ayrı hükümet olarak şu anda yönetilmeye çalışılan ülke, bir yandan dünyanın ve Müslümanların başına bela olan IŞİD’ın da hedefi olmuştur.  Akabinde Tobruk ve Trablus merkezli hükûmetler (ayrıca İslami gruplar ile kabileler) arasında İkinci Libya İç Savaşı çıktı. İki ana taraf arasında nihayet 24 Ekim 2020'de kalıcı ateşkes anlaşması imzalandı. Bugün ortalık sessiz görünüyor olsa da her an bir iç savaş çıkma ihtimali halk nezdinde endişe oluşturmaya devam ediyor. Eski Bingazi sokakları savaşın izlerini taşıyor. Fotoğraf: Gülay Kurt Bugün Bingazi sokaklarında dolaşırken savaşın izlerini görmek çok acı vermektedir. Tarihi eserlerin de içinde yer aldığı ki bunların içinde Osmanlı eserleri de vardır, harap olmuş, yıkılmıştır. Sahip olduğu petrolü dahi kullanmaya izni olmayan Libya öz kaynaklarını kullanmak için atağa kalkmıştır. Türkiye’nin de içinde yer aldığı bir kalkınma politikası sürdüren iki hükümet de barışın ve ferahın beraber hareket etmek olduğunun farkında olarak gözüküyorlar şimdilik. Şehir sokak ve caddelerinde trafik ışıklarının, toplu taşımanın bile olmadığı varlık içinde yokluk çeken doğu ülkelerine mahsus kaderin fotoğrafını sunar. Kapalı kapılar ve yüksek duvarların çevrelediği evlerden oluşan şehir mimarisi ise içe dönük dışa kapalı hücre görünümünü veriyor. Kendi içinde mahremiyetini böyle sağlamaya çalışan ve zenginliğini başkasına göstermekte tereddüt eden ve halktan uzak durmaya çalışan zengin siteler dikkat çekiyor. Diğer şehirleri de ilginç bir kadere sahip olan Libya ‘da meşhur Fizan adlı bir bölge de bulunmaktadır. Ünlü ‘seni Fizan’a sürerim’ diye sürgün adının sembolü olan Fizan şehri de Libya’da kalkınmayı bekleyen üçüncü bölge olarak ortaya çıkmıştır. Zengin petrol yataklarına sahip olan Libya aslında egemen ve işgalci güçlerin rahat bırakması sonucu parlak geleceğe sahip olması en büyük temennimizdir. *Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. libya AFRİKA kara bahtlı Dr. Gülay Kurt, Independent Türkçe için yazdı Dr. Gülay Kurt Perşembe, Aralık 25, 2025 - 11:45 Main image:

Fotoğraf: Gülay Kurt

TÜRKİYE'DEN SESLER Type: news SEO Title: Kara Afrika'nın kara bahtlı ülkesi: Libya copyright Independentturkish: