Cenin Cenin’in yönetmeni Muhammed Bakri yaşamını yitirdi

"Cenin Cenin" belgeselini yöneten Filistinli oyuncu ve yönetmen Mohammad Bakri, 72 yaşında yaşamını yitirdi. Sanatçının oğlu oyuncu Saleh Bakri, sosyal medya paylaşımında "Derin bir üzüntü ve kederle sevgili babamız, aktör Mohammad Bakri'nin vefatını duyuruyoruz” diye yazdı. Filistinli İsrail vatandaşı Muhammed Bakri, geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle Nahariya Hastanesi’nde hayatını kaybetti. İsrail'in ağır saldırılarına uğrayan film: 'Cenin Cenin' Kariyeri boyunca 40’tan fazla filmde rol alan Bakri'nin 2002’de yaptığı “Cenin, Cenin” belgeseli İsrail yönetiminin ağır saldırılarına uğramıştı. İsrail çok sayıda uluslararası ödül alan filmi yasaklamış, Bakri hakkında çok sayıda dava açmış, davalar uzun yıllar sürmüştü. Sanatçı 2002’de İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria'da Cenin mülteci kampında gerçekleştirdiği katliama dair yaptığı “Cenin, Cenin” ( Jenin Jenin ) belgeselinden yıllar sonra yeniden kampa giderek “ Janin Jenin ” adını verdiği yeni belgesel filmini çekmişti. İsrail’in Temmuz 2023'te Cenin'e düzenlediği saldırıdan kurtulan Filistinlilerin ve 2002’deki katliamı yaşayanların tanıklıklarına yer verilen film, geçen yıl Doha Film Enstitüsü (DFI) tarafından düzenlenen 12. Ajyal Film Festivali’ne katılmıştı. Sanatçı festivalde yaptığı açıklamada “Filistinlilerin bulunduğu her coğrafyada farklı mücadeleler yaşanıyor. Hepimiz özgürlük ve bağımsızlık hayallerini paylaşıyoruz” demişti. 'Filistin Dayanışma İstiyor, Gözyaşı Değil' Filistinli bir İsrail vatandaşı olan Bakri dünya çapında tanınmış bir oyuncu ve yönetmen. Muhammed Bakri, 2009 yılında İsrail Komünist Partisi ve Hadaş tarafından düzenlenen bir protesto gösterisinde. Bakri 2021 yılında Barış Derneği’nin “Filistin Dayanışma İstiyor, Gözyaşı Değil” başlıklı etkinlikleri için İstanbul'a gelmişti. soL’dan Gamze Erbil 8 Mayıs 2021 tarihli yazısında Bakri’yi şöyle anlatıyordu: “Bakri, Filistinli bir İsrail vatandaşı. Hem İsrail’de hem de Filistin’de tanınmış bir oyuncu ve yönetmen. Tabii başka ülkelerde de… 1953’te al-Bi’na köyünde doğan Bakri’nin babası İsrail Komünist Partisi’nin ilk destekçilerinden. Üniversitede tiyatro üzerine çalışan Bakri 1970’lerin sonlarında oyunculuğa başlıyor ve bir süre sonra da sinemaya yöneliyor. 1980’lerde iki ünlü rolle dikkatleri üzerine çekiyor: Constantine Costa-Gavras’ın Hanna K. (1983) ve Uri Barbash’ın Duvarların Ötesi (1984) adlı filmlerinde oynadığı roller. Yakın dönemde ise Saverio Costanzo’nun yönettiği İtalyan yapımı Özel (2001) adlı film önemli, Bakri bu filmdeki rolüyle Locarno Uluslararası Film Festivali’nde ‘En iyi oyuncu’ ödülünü kazanıyor. Bakri gençliğinde Filistin-İsrailli yazar Emil Habibi ile yakınlaşıyor. Knesset’in de üyesi olan Habibi, İsrail Komünist Partisi kurucularından. Bakri bağımsız Filistin sineması hareketinin ilk katılımcılarından. Çok sayıda Filistinli yönetmenin prodüksiyonuna dahil oluyor. Bir aktör olarak kazandığı başarıların ardından, belgesel filmler yönetmeye yöneliyor. İlk filmi ‘1948’ (1998) Filistinlilerin nakba deneyimi üzerine yoğunlaşıyor. İkinci film 'Cenin Cenin' (2002) İsrail’in Cenin katliamını, oradakilerin deneyimi ve yaşadıkları üzerinden yansıtan bir belgesel. Film, İsrail yönetiminin ağır saldırılarına hedef oluyor ve yasaklanıyor. Hakkında açılan davalardan beraat ederken, bugün hâlâ sürmekte olan bir davası daha mevcut. İsrail Komünist Partisi kurucularından Habibi'ye adanmış bir film: 'Gittiğinden Beri' Yönetmen olarak Bakri’nin yaptığı son film de ‘Gittiğinden Beri’ adlı filmi. Bakri 1996’da yaşamını yitirmiş olan, kendisinin bir tür rehber olarak gördüğü olan Emil Habibi’nin (İsrail KP’nin kurucu önderlerinden, yazar, oyun yazarı ve gazeteci) mezarına gerçekleştirdiği ziyarette, onun ölümünden beri kendi hayatında ve İsrail’de yaşanan gelişmeleri aktarıyor. Gittiğinden Beri’de de konu edilen ‘Cenin Cenin’ tecrübesine dönecek olursak, Bakri bunun kendisi için büyük bir travma olduğunu anlatıyor. En fazla dert ettiği şey de, ‘yalancılıkla’ suçlanmak. Filmin taraflılığı konusundaki eleştirileri rahat göğüslemiş, çünkü ‘ben zaten bir İsrail ordusu belgeseli yapmadım, Cenin’deki Filistinlileri konuşturdum’ diyor. Ama filmdeki kimi gerçek şahısların ‘kurmaca’ olduğu ve Bakri’nin belgeselini yalanlarla beslediği yönündeki iddialar onu yıkmış. ‘Ben dürüst olmak zorundayım,’ diyor. ‘Öyle olmazsam insanlara dokunamam ki…’ Bir aktör, bir yönetmen için bunun önemini anlamak zor değil.”