Düşen uçakla ilgili yandaşlar 'sabotaj' ihtimalini öne çıkardı: 'Türkiye'ye mesaj'

Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali El Haddad ve beraberindeki 5 kişi ile 3 mürettebatı taşıyan özel jetin Ankara Haymana'da düşmesi ülke gündeminde. Falcon 50 tipi jetin düşmesiyle ilgili dikkat çeken ilk açıklama MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından yapılmıştı. Bahçeli, “Uçak kazası hem düşündürücü hem de ziyadesiyle üzücüdür” demişti. Bahçeli'nin enkazda arama faaliyetleri sürerken sarf ettiği sözleri sonrası dün akşam başka bir gelişme de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu tarafından duyurulmuştu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda uçakta dakika dakika neler yaşandığını anlatan Uraloğlu, karakutu incelemesinin Türkiye'de değil, "tarafsız bir ülkede" gerçekleştirileceğini söyledi. Uçağın önceki yolculuklarına işaret edildi Bu gelişmeler üzerine bugün yandaş basının düşen uçakla ilgili yaptığı haberler, konuyla ilgili çıkan köşe yazıları dikkat çekti. Farklı vurgularla konuya yaklaşan yandaş medyanın haberlerinde, ölen Libya Genelkurmay Başkanı'nın Türkiye ile ilişkilerde kilit isimlerden olduğu vurgulanırken Falcon 50 tipi özel uçağın daha önceki yolculuklarına işaret edildi. Türkiye gazetesinden Yeşim Ararslan'ın haberinde, Esenboğa Havalimanı’na "elektrik-hidrolik arızası" nedeniyle “acil iniş” talebinde bulunan ve Kesikkavak köyüne düşen jetin son seferlerinin Girit ve Malta’ya yapıldığına dikkat çekildi. Öte yandan 9H-DFS kuyruk numaralı jet zaten Malta Sivil Havacılığı'na kayıtlı. Haberde uçağın son yolculukları sıralanarak, "Özel jetin Türkiye’nin Libya ile deniz yetki anlaşması imzalamasından dolayı rahatsızlık duyan Yunanistan üzerinden gerçekleştirdiği seferleri öne çıktı" ifadelerine yer verildi. Hürriyet'ten Yorgo Kırbaki ile Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre, jet, dünyaca ünlü askeri jetleri de imal eden Fransız Dassault imalatı. Malta bayraklı 30 yıllık üç motorlu uçak, 9 yolcu kapasiteli ve okyanus aşımı ile tanınan "iş" jeti. Malta’da 1991 yılında kurulan ve adı silah kaçakçılığı iddialarına karışan Harmony adlı şirkete ait. Şirkete ait 6 uçak bulunuyor. Video: Anadolu Ajansı Haberde pilotun kule ile konuşarak acil durum bildirmesinin "'havada sabotaj oldu, füze ile vuruldu' iddialarını çürüttüğü" savunuldu. Havalimanında bir müdahale olup olmadığı sorusuysa “Dünyanın en güvenli havalimanlarından biri olan Esenboğa’da böyle bir ihtimal zor. Her yerde kameralar var. Afrika’da herhangi bir hava meydanında olsaydı olur muydu, evet olurdu. Bakım için geldiğini söyleyen biri uçağın kablolarından birini kesebilirdi ama burada böyle söz konusu değil. Arızadan üç dakika sonra düşmesi pilotun uçağı kumanda edemediğini gösteriyor” diye yanıtlandı. Türkiye'deki sivil havacılık hizmetinin, bakım-denetimle ilgisi olmadığı da belirtildi. Gazetedeki bir başka haberdeyse uçağın düşmesi ve son dönem yaşanan gelişmeler için "Türkiye’ye mesaj niteliği taşıyor. Türkiye tuzağa çekilmek isteniyor" denildi. Yandaşların kafası karışık: 'Üçüncü ülke ihtimali masaya yatırılmalı', 'Cüret edemezler' Yeni Şafak 'tan İbrahim Karagül açıkça "Üçüncü ülke ihtimali masaya yatırılmalı" diye yazdı. Son dönemde Karadeniz'deki ve Doğu Akdeniz'deki gerilimi hatırlatarak "Gemilere saldırı ve SİHA hareketliliği için Rusya ve Ukrayna’ya bakılıyor ancak 'üçüncü ülke' ihtimali hiçbir şekilde tartışmaya açılmıyordu. Bu araçlar bir NATO ülkesine ait olabilir mi? Kafkaslar ve Ege’de üstlenen İsrail’e ait olabilir mi? 'Rus SİHA’sı' görüntüsü verilmiş bir 'örtülü operasyon' olabilir mi?" iddiasında bulundu. Karagül "Türkiye’nin güç alanının Güney Asya’dan Orta Afrika’ya, denizlerden okyanuslara yayılmasına karşı, 'Türkiye’yi durdurma' tezi için seferber olan ülkeler olduğunu" öne sürdü. İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs liderlerinin üçlü zirvesini hatırlatarak "'Savaş sebebi' sayılacak adımlar atıyorlar" dedi. Önümüzdeki günlerde uçak kazaları ve SİHA hareketliliğinin artacağı iddiasında bulunan Karagül, İsrail'e işaret etti ve şöyle dedi: "Türkiye’ye ve Erdoğan’a karşı saldırı başlatıldığını, Rusya ile Türkiye'nin karşı karşıya getirilmesinin istendiğini söyledi ve bir adım ileri gitti: "Bundan sonraki DAEŞ saldırılarından, YPG saldırılarından, Akdeniz ve Karadeniz’de yolunu şaşırmış füzeler ve SİHA’lardan İsrail ve Yunanistan’ı sorumlu tutacağız." Türkiye gazetesi köşe yazarı İsmail Kapan ise arkadaşlarının aksine söz konusu yaklaşımları "komplo teorileri üfürmek" olarak nitelendirdi ve Türkiye'nin güvenli bir yer değilmiş gibi gösterilmeye çalışıldığını belirtti. Kapan şöyle yazdı: "Yunanistan’ın böyle bir şeye cüret etmesi zordan öte bir şey. Aynı şekilde İsrail’in boyunu çok çok aşan bir serüvene kalkışması, bugün için rasyonel gözükmüyor." Özel jet Haymana'ya bağlı Kesikkavak köyünde boş araziye düştü. Köyün saniyelerle kurtulduğu söyleniyor. 'İşkillendim, kuşkulandım' Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi de daha temkinli yaklaşarak uzun uzun pilotla kule arasındaki konuşmayı aktardı. Ardından sorduğu bazı soruları kendi yanıtladı. Selvi uçakla ilgili daha önce herhangi bir arıza bildiriminde bulunulmadığı, uçağın tüm kontrollerinin yapıldığını, Esenboğa Havalimanı'nın kamera kayıtlarına göre uçağa yaklaşan herhangi bir şey tespit edilmediğini, uçağın yakıt boşaltmadığı için patladığını vurguladı. Ahmet Hakan ise "işkillendiğini, kuşkulara kapıldığını, tereddüt geçirdiğini" yazdı. 'Tarifeli uçakla geliyordu': 'Özel jetler güvenli mi' tartışması Sabah gazetesinden Okan Müderrisoğlu, yazısında başka bir iddiaya yer verdi. "Son olayları; yaşandığı coğrafyayı, Türkiye'nin aldığı inisiyatifi, Türkiye düşmanlarının faaliyetlerini birlikte değerlendirdiğimizde her zamankinden daha fazla 'müteyakkız olma gereği' ortaya çıkıyor" diyen Müderrisoğlu, Libya Genelkurmay Başkanı'nın önceki seyahatlerinde Ankara'ya hep "tarifeli uçakla" geldiğini söyledi. Bunun sebebini "sivil uçakların dışarıdan elektronik müdahaleye daha dayanıklı olması" şeklinde açıkladı.