Emeklilikte kritik soru: Dilekçeyi 2025'te mi vermeli, 2026’da mı?

Son yıllarda emekliliği yaklaşan milyonlarca sigortalının ortak bir sorusu var: “Emeklilik dilekçesini hangi yıl vermek daha avantajlı?” Özellikle 2025 ve 2026 yılları arasında emekli olmayı planlayanlar açısından bu soru, basit bir zamanlama meselesi olmaktan çıkmış durumdadır. Çünkü emeklilik dilekçesinin verildiği yıl, bağlanacak maaşın başlangıç tutarını ve dolayısıyla emeklinin ömür boyu alacağı geliri doğrudan etkilemektedir. .Bu tartışma, kulaktan dolma bilgilerden ya da geçici beklentilerden kaynaklanmamakta ,aksine, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yerleşik uygulamaları, dilekçe yılının neden kritik olduğunu açık biçimde ortaya koymaktadır . EMEKLİ AYLIĞI NASIL HESAPLANIYOR? Emekli aylıkları, sigortalının çalışma hayatı boyunca bildirilen prime esas kazançları üzerinden hesaplanmaktadır . Ancak bu kazançlar, olduğu gibi toplanmamakta, Geçmiş yıllara ait kazançlar, emeklilik dilekçesinin verildiği yıldan önceki yıllara ilişkin güncelleme katsayıları kullanılarak bugünkü değere taşınmaktadır. Güncelleme katsayısı ise iki temel unsurdan oluşur: •    İlgili yılın TÜFE artışının yüzde 100’ü •    Aynı yılın GSYİH gelişme hızının yüzde 30’u Bu katsayı her yıl değiştiği için, emeklilik talebinin hangi yıl yapıldığı, ortalama kazancın seviyesini ve buna bağlı olarak bağlanacak aylığı doğrudan etkilemektedir . İlk işe giriş tarihine göre çalışma süresi  ve prime esas kazançları dikkate alınarak, kanunda öngörülen karma sistem (üç ayrı aylık hesaplama yöntemi) uygulanmakta; bu kapsamda bildirilen kazançlar güncelleme katsayısı ile çarpılmak suretiyle 1 Ocak 2025 tarihine kadar güncellenmektedir. Bu şekilde aylık tutarı hesaplanmaktadır.Hesaplanmakta olan bu aylık tutarı, emeklilik dilekçesinin 31.12.2025 tarihine kadar verilmiş olması nedeniyle; 2025 yılının ocak–haziran ve temmuz–aralık dönemlerinde gerçekleşen enflasyon oranları esas alınarak artırılmakta ve bağlanacak nihai emekli aylığı belirlenmektedir. AYLIK  ARTIŞLARI NEDEN BAŞLANGIÇ AYLIĞINI DAHA DA ÖNEMLİ KILIYOR? Emekli aylıkları, yılda iki kez olmak üzere 6 aylık TÜFE oranları esas alınarak artırılır. Ocak artışları bir önceki yılın temmuz–aralık dönemine, temmuz artışları ise ilgili yılın ocak–haziran dönemine göre yapılır. Örneğin, aylık talep edilen yılın ocak ayı itibarıyla hesaplanan aylık, aylık başlangıç tarihine taşınırken ocak ödeme döneminde, bir önceki yılın son 6 ayında (temmuz-aralık) gerçekleşen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı, temmuz ödeme döneminde ise, talepte bulunulan yılın ilk 6 ayında (ocak-haziran) gerçekleşen TÜİK tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak hesaplanır.Zaman zaman bu artışlara refah payı eklenmesi gündeme gelse de, bu uygulama süreklilik taşımamaktadır .. Bu nedenle emekli maaşı açısından asıl belirleyici unsur, ilk bağlanan aylığın tutarı olmaktadır . Çünkü tüm artışlar, bu başlangıç maaşı üzerinden yüzdesel olarak yapılır.Başlangıçta küçük görünen bir fark, yıllar içinde kalıcı ve büyüyen bir maaş farkına dönüşebilmektedir. 2025 İLE 2026 ARASINDAKİ FARK NEREDEN DOĞUYOR? 2025 yılında emeklilik dilekçesi veren sigortalıların maaşları hesaplanırken, geçmiş kazançlar 2024 yılına ait TÜFE ve GSYİH verileri esas alınarak güncellenir. Buna karşılık 2026 yılında dilekçe verenler için bu hesaplama 2025 yılı ekonomik verileri üzerinden yapılacaktır..Enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde güncelleme katsayısı daha güçlü olmakta ve b u durum, emekli aylıklarına doğrudan olumlu yansımaktadır. Bu nedenle 2025 yılında dilekçe veren sigortalıların, 2026 yılında dilekçe verenlere kıyasla daha yüksek bir başlangıç maaşı alma ihtimali ortaya çıkabilmektedir. DİLEKÇE TARİHİ NEDEN BU KADAR KRİTİK? 5510 sayılı Kanun’a göre emekli aylığı, yazılı talep tarihini takip eden ay başından itibaren bağlanıyor. SGK uygulamalarında, aylığın hangi yılın parametreleriyle hesaplanacağı, dilekçenin verildiği yıla göre belirleniyor. Bu kapsamda: •    31 Aralık 2025 tarihine kadar emeklilik dilekçesi verenler, 2025 yılı emeklisi •    1 Ocak 2026 ve sonrasında dilekçe verenler ise 2026 yılı emeklisi sayılıyor. 2025–2026 arasındaki fark, sistemin yapısından kaynaklanan dönemsel bir etki niteliği taşıyor. Enflasyon oranlarının düşmesi ya da ekonomik göstergelerin dengelenmesi hâlinde, ilerleyen yıllarda emeklilik dilekçesi verilen yılın maaş üzerinde bu kadar belirleyici olmaması mümkün olabilir. Bu nedenle emeklilik planlaması yapılırken yalnızca “hangi yıl” sorusu değil; prim gün sayısı, kazanç düzeyi ve çalışma süresi birlikte değerlendirilmek zorunluluğu doğmaktadır . AYLIK BAĞLAMA ORANI DA HESABA KATILMALI MI? Emekli maaşını etkileyen bir diğer önemli unsur aylık bağlama oranı (ABO). Her 360 günlük ilave çalışma süresi, bu oranı artırıyor. Zorunlu bir durum yoksa, sistemde bir süre daha kalmak ve ABO’yu yükseltmek, maaşı artırabilecek bir başka seçenek olarak öne çıkıyor.. “2025 mi, 2026 mı emekli olunmalı?” sorusu, söylentilerle değil; kanun, yönetmelik ve SGK uygulamalarıyla cevaplanabilecek teknik bir mesele. Emeklilik dilekçesinin verildiği yıl, emekli maaşının temelini oluşturuyor ve bu temel, emeklilik süresi boyunca değişmiyor. Bu nedenle emekliliği yaklaşan sigortalıların, kararlarını yalnızca yaş ve prim gününe bakarak değil; dilekçe yılı dâhil tüm teknik unsurları dikkate alarak vermeleri gerekmektedir. *Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. Emeklilik DİLEKÇE 2025 2026 Okan Karagülle, Independent Türkçe için yazdı Okan Karagülle Perşembe, Aralık 25, 2025 - 14:00 Main image:

Fotoğraf: AA

TÜRKİYE'DEN SESLER Type: news SEO Title: Emeklilikte kritik soru: Dilekçeyi 2025'te mi vermeli, 2026’da mı? copyright Independentturkish: