Uyuşturucu bağımlılığı, Türkiye’de her geçen gün daha fazla can yakıyor. Uyuşturucu maddeye erişim artık kolay, kullanım yaşı 12’ye kadar düşmüş durumda. Ancak bu karanlık tablonun içinde umut veren hikayeler de var. Liman Ayık Yaşam Derneği, yıllardır bağımlılıkla mücadele ediyor ve yüzlerce kişinin yeniden hayata tutunmasına vesile oluyor. Bu dosyada, hem bağımlılıktan kurtulmak için mücadele edenlerin hem de bir zamanlar madde kullanan, şimdi ise aynı yolda yürüyenlere mentorluk yapanların hikayelerini dinledik. ‘Madde için her şeyi yaptık’ Hakkı Özcan (32), uyuşturucuya 13 yaşında bali kullanarak başladığını ve 16 yıl boyunca farklı birçok uyuşturucu madde kullandığı söylüyor. Uyuşturucu kullandığı sürece AMATEM başta olmak üzere birçok yerde tedavi girişimleri olsa da hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. 4 yıl önce ise tedavi için Liman Ayık Yaşam Derneği’ne geldi ve burada 6 aylık gördüğü tedavinin ardından uyuşturucudan tamamen kurtuldu. Şimdi aynı dernekte uyuşturucu bağımlılarına mentorluk yapıyor. Özcan hikayesini şöyle anlatıyor: “Ortaokulda bali ile başladım ve yapay bir mutluluk veriyordu, inanılmaz mutlu oluyordum. Baliden sonra tiner, esrar ve aklınıza gelebilecek tüm maddeleri kullandım. Tedavi girişimlerim oldu ancak her seferinde tedavi biter bitmez yine başa döndüm. Çünkü kullandığım ilaçlar da bağımlılık yapıyordu. Uyuşturucu kullandığım sürece ağabeyimi tanıştırdığım insanlar oldu ve benim tanıştırdığım bu insanlar, ağabeyimi öldürdü. Bundan dolayı ailem haklı olarak beni sorumlu tuttu. Sokaklara düştüm, madde bulmak için her şeyi yaptık sonra da bu derneğin olduğunu öğrendim. 45 gün burada yattım sonra da 6 ay kadar daha burada tedavi gördüm. Psikologlar eşliğinde ve burada uyuşturucudan kurtulmuş kişiler tarafından bağımlılıktan kurtuldum.” ‘Aileme tepkiiçin başladım’ Dernekte tedavi olanlardan biri de 20 yaşındaki Mustafa Arı. Arı hikayesini şöyle anlatıyor: “Babam cami imamı annem de Kuran kursu hocası. 14 yaşındayken babam, ‘Hadi cumaya gidelim’ dedi tepki gösterdim ve kendimi sokaklarda buldum 3-4 ay boyunca sokaklarda kaldım. Uyuşturucuya başladım ve şunu dedim, ‘Ben buymuşum.’ Çünkü, 9 yaşından beri askeri bir disiplinle Kuran kursundaydım. Uyuşturucuyla birlikte hırsızlık başladı, defalarca hırsızlık yaptım. Ailemle olan ilişkim koptu ancak daha sonra eve gitmeye devam ettim. Her yerime dövme yaptım ailemin hafız diye yetiştirdiği çocuk bambaşka birine döndü. Benimki, aileme bir tepkiydi şimdiyse bırakmak için buradayım.” ‘İlaçların bağımlısı oldum’ Merkezde tedavisi devam eden Uğur Yılmaz (34) 12 yıllık bir uyuşturucu bağımlısı. Balıklı Rum Hastanesi, Bakırköy AMATEM gibi merkezlerde tedavi girişimlerinin olduğu hatta bu merkezlerde yattığını söyledi. Yılmaz, “Buralarda da ilaçların bağımlısı oldum. Bu bir döngü haline geldi. İlacı bırakınca da yeniden uyuşturucuya başlıyordum. Çip taktılar am çıkarınca yine başladım. 2 aydır buradayım ve burada inanın bize bebek gibi bakıyorlar.” ‘Bağımlılıktan kurtarıpiş veriyoruz’ Liman Ayık Yaşam Derneği Genel Koordinatörü Selçuk Sanrı, “Hizmetimiz ilaçsız ve ücretsiz. 11 tane erkeklerin bulunduğu 2 tane de kadınların bulunduğu merkezimiz var. Psikologlar, bağımlılık danışmanları ve sahadan gelen eski madde bağımları ile eğitim veriyoruz. Eski madde bağımlısı 50 personelimiz var. Avrupa’da verilen eğitimler buradaki uygulanıyor. Bağımların tedavisi bittikten sonra takibini yapıyoruz. 3 aylık eğitimin ardından dışarıda iş imkanı sağlıyoruz, kimsesi yoksa da derneğimizin evleri var; başlarında yine hocaları var. Burada tedavi olup ayrılanların yüzde 80’ine yakınında başarı yakaladık. 2 bine yakın kişiyi bağımlıktan kurtardık, onlarca bağımlıya iş imkanı sağladık” ‘Ekmeğeulaşmaktan daha kolay’ Dernekte uyuşturucu bağımlılarına mentorluk yapan isimlerden biri de 31 yaşındaki Ömer Eski’ydi. 3 yıldır tamamen uyuşturucudan kurtulduğunu belirten Eski de şunları anlatıyor: “Uyuşturucu maddeye ulaşmak ekmeğe ulaşmaktan daha kolay. 12 yaşında başladım 28 yaşına kadar kullandım.Babamın yüklü bir parası çalıp madde aldım ve 4 yıl önce babam benim yüzümden evi terk etti.Babamın evden gitmesiyle ben de kendimi sokakta buldum. Bir yıl boyunca sokaklardaydım, madde bulmak için her şey yaptım. Defalarca hırsızlık yaptım. Yolda sizden 1 TL diye para isteyenler aslında bağımlılar biz buna ‘sinyal’ diyoruz ve bu parayı tamamlayıp uyuşturucu madde almadığımız anda insanlara zarar verme potansiyelimiz artıyor ve potansiyel bir suçluya dönüşebiliyoruz. O nedenle sokakta, ‘1 TL, 2 TL’ diye para isteyenlere daha mutlaka para veriyorum hatta fazla veriyorum. Çünkü, biliyorum ki bu parayı vermezsem, ya birini bıçaklayacak ya da farklı bir şekilde ciddi bir zarar verecek.”