Gazetemizin dün kamuoyuna duyurduğu “Kayapınar Belediyesi işçi çıkaracak” iddiası, sabah saatlerinde çok sayıda belediye çalışanına tebliğ edilen resmi işten çıkarma yazılarıyla doğrulandı. Tebligatların altında DEM Partili Kayapınar Belediye Başkanı Berivan Gülşen Sincar’ın imzasının bulunması, yaşanan sürecin siyasi ve idari sorumluluğunu açık biçimde ortaya koydu. Sabah işe gelen onlarca emekçi, hiçbir ön bilgilendirme yapılmadan, tek taraflı kararlarla ekmeğinden edildi. “2025 Aile Yılı” Logolu Tebligatlar Tepki Çekti İşten çıkarma yazılarında yer alan “2025 Aile Yılı” logosu, çalışanların tepkisini daha da büyüttü. Ailesinin geçimini belediyedeki maaşıyla sağlayan işçilere, bu logoyla tebligat yapılması, emekçiler tarafından “açık bir alay ve vicdansızlık” olarak yorumlandı. İşten çıkarılan ve ismini vermek istemeyen bir belediye çalışanı yaşananları şu sözlerle anlattı: “Aile Yılı diyerek bizim ailelerimizi açlığa mahkûm ettiler. Çocuğuma ekmek götüremeyecek hale getirildim. Bu bir tasarruf değil, bu düpedüz zulümdür. Yazıklar olsun Kayapınar Belediye Başkanı Berivan Gülşen Sincar’a.” Bir başka işçi ise tepkisini daha sert dile getirdi: “Bize ne gerekçe sunuldu ne de yüzümüze bakıldı. Sabah işimize geldik, akşam işsiz bırakıldık. Üzerinde ‘Aile Yılı’ yazan kağıtla bunu yaptılar. Bu, emekçinin onuruyla dalga geçmektir.” Tek İmza, Büyük Soru İşaretleri Tebligatlarda yalnızca Berivan Gülşen Sincar’ın imzasının bulunması, diğer eş başkan Cengiz Dündar’ın isminin yer almaması kamuoyunda ciddi soru işaretlerine yol açtı. Karar tek başına mı alındı, yoksa sorumluluk paylaşımından mı kaçınıldı? Bu sorulara belediye yönetiminden herhangi bir açıklama gelmiş değil. Kayapınar halkı, “Eş başkanlık varsa sorumluluk neden tek elde görünüyor?” sorusuna yanıt arıyor. DEM Parti Ağırlıklı Belediye Meclisi Nerede? Kayapınar Belediyesi Meclisi’nin büyük çoğunluğunun DEM Parti üyelerinden oluştuğu resmi listelerle sabit. Aralarında belediye yönetiminde söz sahibi olan çok sayıda isim bulunmasına rağmen, yaşanan işçi kıyımına karşı tek bir kamuoyu açıklaması yapılmaması dikkat çekiyor. Kayapınar Belediyesi Meclis Üyeleri: • Abdulaziz Turkut – DEM Parti • Abdulsalam Kılıç – DEM Parti • Asye Ertak – DEM Parti • Berivan Güzel Nere – DEM Parti • Celile Güler – DEM Parti • Abdülkerim Karacadağ – DEM Parti • Abdüsselam İnceören – DEM Parti • Demet Ceylan – DEM Parti • Edip Binbir – DEM Parti • Emine Akın – DEM Parti • Eser Sönmez – DEM Parti • Fatma Doğri – DEM Parti • Ferhat Pervane – DEM Parti • Hayrettin Karayilan – DEM Parti • Hayriye Tekin – DEM Parti • Hakim Aydın – DEM Parti • İlyaz Yüksel – DEM Parti • Hikmet Karahan – DEM Parti • Kıyasettin Kurt – DEM Parti • Emel Turan – DEM Parti • Remziye İzci – DEM Parti • Mehmet Emin Ölker – DEM Parti • Gülistan Nazlier Koyuncu – DEM Parti • Mehmet Sert – DEM Parti • Mehmet Şengül – DEM Parti • Merdihan Ayhan – DEM Parti • Mine Karakaş – DEM Parti • Murat Aslan – DEM Parti • Murat Çoban – DEM Parti • Nursen Akbal – DEM Parti • Velat Aygün – DEM Parti • Zeynep Atlı – DEM Parti • Orhan Yeşil – AK Parti (tek muhalefet) Encümen Toplantısı Sonrası “Alkış” İddiası İşten çıkarma kararlarının alındığı encümen toplantısının ardından, toplantıya katılan bazı encümen üyelerinin alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde salonu terk ettiği iddia edildi. Bu görüntü, işten çıkarılan emekçiler arasında büyük öfkeye neden oldu. İşten çıkarılan bir başka çalışan şu ifadeleri kullandı: “Biz dışarıda nasıl evimize ekmek götüreceğimizi düşünürken, içeride alkış tutulmuş. Bu vicdansızlıktır. Bunun adı sosyal belediyecilik değil, emek düşmanlığıdır.” Hukuki Süreç Başlıyor, Tepkiler Büyüyor İşten çıkarılan çalışanların hukuki yollara başvurmaya hazırlandığı öğrenilirken, Kayapınar Belediyesi yönetiminin bu kararının toplumsal barış, sosyal adalet ve istihdam söylemleriyle açıkça çeliştiği ifade ediliyor. Kayapınar’da yaşanan bu süreç, yalnızca bir işten çıkarma değil; emekçinin onuruna, ailesine ve geleceğine yönelmiş ağır bir müdahale olarak hafızalara kazındı. Kamuoyunun gözü şimdi Kayapınar Belediyesi yönetiminde: Bu kararların hesabı verilecek mi, yoksa sessizlikle mi geçiştirilecek?