Batı’nın ve bölgesel müttefiklerinin yıllara yayılan Suriye hedefi, geçtiğimiz yıl gerçekleşti. “Esad gitti, demokrasi geliyor” propagandasıyla kamuoyuna sunulan plan kapsamında, Heyet Tahrir'uş Şam (HTŞ) öncülüğündeki cihatçı blok iktidara geldi. İktidara geldiler gelmesine ama ülkenin parçalı yapısı cihatçıların yönetimi tam anlamıyla sağlamasına olanak vermedi. Hâlâ ortada büyük bir sorun var: Suriye'nin nasıl paylaşılacağı... Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile HTŞ arasında varılan 10 Mart tarihli mutabakatın üzerinden aylar geçti, yıl sonuna kadar öngörülen entegrasyon hayata geçemedi. 2026 yılına sayılı günler kala pazarlık da kızıştı. Sadece bir hafta içinde birçok gelişme yaşandı: "Taraflar anlaşmaya vardı" iddiasıyla basına servis edilen haberler, Halep'te yaşanan çatışmalar, SDG'nin "ortak anlayışa varıldı" açıklamasından birkaç saat sonra HTŞ tarafından askıya alınan temaslar... HTŞ ve SDG'nin altı gün içinde ortaklaşması zor görünüyor. Önce 'yıl sonuna kadar el sıkışılabilir' iddiaları servis edildi Batı'nın planları gerçekleşmiş, Esad düşmüş, SDG ülkenin kuzeyinde kontrolü sağlamış, HTŞ iktidara ulaşmıştı. "İyiydi", "güzeldi" ama hala yeterli değildi. Çünkü pazarlık krizi devam ediyordu. Başta ABD olmak üzere çeşitli aktörler, Suriye'nin paylaşımına yönelik krizi nihayete erdirmek amacıyla çeşitli adımlar attı. Bu hamleler sonuç verdi ve ülkenin kuzeyinde kontrolü sağlayan SDG ile HTŞ masaya oturdu. Yıl sonuna kadar SDG'nin Suriye devlet kurumlarına entegrasyonunu öngören mutabakat, HTŞ lideri Ahmed Şara ile SDG Komutanı Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalandı. Fakat anlaşmanın üzerinden dokuz ayı aşkın süre geçmesine rağmen ne çatışmalar son buldu, ne de entegrasyona yönelik ciddi bir yol kat edilebildi. Sorunlar "bir adım ileri, iki adım geri" misali bir türlü çözülemedi. Zaman zaman olumlu mesajlar verildi, zaman zaman çatışmalar yaşandı, zaman zaman emperyalist güçlerin kurduğu masalarda yeni sınırlar çizildi... Entegrasyonun sağlanması için öngörülen sürenin bitmesine iki haftadan az süre kalmışken, geçtiğimiz hafta görüşmelerin olumlu ilerlediğine dair haberler servis edilmeye başlandı. HTŞ yönetiminin, SDG'nin orduya kendi komuta kademesiyle katılmasını kabul ettiği öne sürüldü, tarafların 2026 yılına girmeden el sıkışabileceği iddiaları gündeme geldi. Reuters'ın HTŞ, SDG ve Batılı kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, SDG'nin yaklaşık 50 bin savaşçısının üç ana tümen ve daha küçük tugaylar halinde yeniden organize edilmesine izin verilecekti. Buna karşılık SDG de komuta zincirinin bir kısmını devredecek ve kontrolü altında bulunan toprakları HTŞ yönetimindeki ordunun birliklerine açacaktı. Türkiye'nin ziyaretinden sonra Halep'te çatışma patlak verdi Fakat bu iddiaların üzerinden birkaç gün geçmişken, Suriye yeniden hareketlendi. İki taraf arasında geçtiğimiz pazartesi günü yeni bir çatışma patlak verdi. Yapılan karşılıklı açıklamalarda taraflar birbirini suçladı, ölü ve yaralı haberleri geldi. Halep kentindeki SDG tarafından kontrol edilen Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinde yaşanan çatışmada, toplam üç kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin de yaralandığı bildirildi. Öte yandan çatışmaların başladığı günün erken saatlerinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'dan oluşan Türkiye heyeti, Şam'a ziyaret gerçekleştirmişti. Ziyaret kapsamında heyet önce HTŞ lideri Ahmed Şara ile bir araya gelmiş, ardından bakanlar ve istihbarat başkanları arasında ayrı görüşmeler yapılmıştı. HTŞ ile SDG arasında yaşanan çatışmanın söz konusu ziyaretten sonra yaşanması dikkat çekmişti, çünkü Fidan kısa bir süre önce "Tekrar askeri yollara başvurmak zorunda kalmak istemiyoruz ancak SDG, ilgili aktörlerin sabrının tükenmekte olduğunu anlamalıdır" tehdidinde bulunmuştu. bianet 'e konuşan Suriye'de Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Salih Müslim de ziyaret ve çatışmanın aynı gün yaşandığını belirterek şöyle konuştu: Dışişleri ve savunma bakanlarının Suriye’ye gelmesiyle beraber Şeyh Maksud ve Eşrefiye olayları başladı. Bunları birbirlerinden ayırmak mümkün değil. Anlaşmanın devamlılığı, Türkiye’nin Suriye’den elini çekmesi ve Şam hükümetinin Türkiye’nin etkisinden ne derece uzaklaşacağıyla yakından ilgili. SDG'den 'ortak anlayışa varıldı' açıklaması Halep'teki çatışmanın sona ermesinin ardından yeni bir gelişme de dün yaşandı. SDG Komutanı Mazlum Abdi, HTŞ ile devam eden entegrasyon görüşmelerine dair değerlendirmelerde bulundu. Mezopotamya Ajansı 'nın aktardığına göre askeri entegrasyonun başlığına değinen Abdi, “Askeri güçlerin entegrasyonu konusunda, kamu yararına uygun şekilde taraflar arasında ortak bir anlayışa varılmıştır” dedi. Abdi, sınırların yönetimi konusunda da ortak bir vizyon oluşturma yönünde ilerleme kaydedildiğini belirtti. Ayrıca doğal kaynakların da herhangi bir tarafın değil, tüm Suriyelilerin ortak mülkü olduğu yönünde net bir anlayışa varıldığını söyledi. Birçok temel başlıkta görüş birliği sağlandığını bildiren Abdi, şöyle konuştu: Suriye’nin tamamını kapsayan kalıcı bir çözüme ulaşabilmek için, zaman ve kapsamlı müzakereler gerektiren anayasal konuların bulunduğu açıktır. Suriye’deki çözümün, aşırı merkeziyetçi yapılardan uzak, kapsayıcı ve dengeli bir yönetim modeli temelinde şekillenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda, hükümet biçimi ve ülkeyi oluşturan tüm bileşenlerin sürece etkin katılımı, çözümün temel direkleri arasında yer almaktadır. Tüm kesimlerin beklentilerini yansıtan bir anayasaya ulaşabilmek için daha derin ve yapıcı bir diyalog gereklidir. HTŞ'den kısa sürede yalanlama: 'Temaslar askıya alındı' Abdi'nin açıklamalarının ardından Suriye’nin El-Vatan gazetesinin hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberinde, “yakın zamanda anlaşma” iddiaları yalanlandı. Gazeteye konuşan hükümet yetkilisi, Şam ile SDG arasındaki temasların durduğunu, ancak uygun koşulların oluşması halinde ilerleyen dönemde yeni görüşmelerin yapılabileceğini söyledi. Abdi'nin tüm bu "olumlu" açıklamalarından ve iddialardan yalnızca birkaç saat sonra başka bir açıklama da HTŞ yönetimine bağlı Suriye Enformasyon Bakanlığı'ndan geldi. Açıklamada, "SDG'nin hükümet için müzakere edilemez ve uygulanamaz taleplerinde ısrar etmesi nedeniyle iki taraf arasında bir anlaşma sağlanamamıştır" denildi. "Ayın 28'inde nihai yanıtımızı vereceğiz" ifadesine yer verilen açıklamada, HTŞ yönetimi ile SDG arasındaki temasların şu anda askıya alındığı bildirildi.