Vergi yükünü enflasyon ve vergi dilimleri aracılığıyla emekçinin sırtına yıkan ekonomi yönetimi, patron örgütlerinin "vergi ödemeyelim" talebine bir kez daha boyun eğdi. Enflasyon muhasebesi uygulamasının 2025, 2026 ve 2027 yıllarında ertelenmesini içeren düzenleme TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Vergi Usul Kanunu’ndaki değişiklikle, şirketlerin mali tablolarını enflasyona göre güncelleyerek daha fazla vergi ödemesinin önüne geçildi. Geçici Madde 37 ile getirilen düzenlemeye göre, enflasyon düzeltmesi uygulaması için şartlar oluşsa bile 2025, 2026 ve 2027 hesap dönemlerinde mali tablolar bu işleme tabi tutulmayacak. Söz konusu erteleme kararı, özellikle borçlanarak büyüyen ve bu nedenle enflasyon düzeltmesi yapıldığında kârı yüksek göründüğü için vergisi artan patron kesimini rahatlattı. Düzenlemeyle birlikte Cumhurbaşkanı’na, bu erteleme süresini üç hesap dönemine kadar daha uzatma yetkisi verilerek, sermayeye sağlanan bu muafiyetin kalıcılaşabileceği sinyali de verilmiş oldu. Uygulamanın hayata geçirilmemesi için patron örgütleri uzun süredir açıklamalar yapıyordu. Patronların bu çıkışları, milyonlarca emekçinin artan oranlı gelir vergisi tarifesi nedeniyle sessiz sedasız daha fazla vergi ödediği bir dönemde karşılık bulmuş oldu. Enflasyon muhasebesi, şirketlerin yıllar önce çok düşük bedellere aldıkları arsa, bina ve tesis gibi varlıklarının bugünkü değerini kağıt üzerinde görünür kılıyordu. Örneğin, 2004 yılında 100 liraya alınan bir gayrimenkul, düzeltme yapılmadığı sürece bilançolarda hâlâ 100 lira olarak görünmeye devam ediyor. İstanbul Sanayi Odası’nın verileri, sadece en büyük 500 sanayi kuruluşunun varlıklarının bu düzeltmeyle 1,4 trilyon liradan 4,7 trilyon liraya sıçradığını ortaya koymuştu. Erteleme kararıyla, patronların katlanan zenginliğinin bir kısmının vergi olarak topluma dönmesi süreci 2028 yılına kadar rafa kaldırıldı.