CHP’ye, İBB’ye ve muhalif gazetecilere yönelik yıl boyu devam eden operasyon ve tutuklamaların ardından 2025’in sonlarına doğru, yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı merkezli, yani Akın Gürlek merkezli çok sayıda yeni operasyon hayatımıza girdi. 23 yıldır iktidarda olan AKP’nin “temiz eller operasyonları” olarak sunulmak istenen bu hamlelerinin belki de en popüleri, ünlülere yönelik olandı. Peki, tüm gözlerin çevrildiği, halkın gündeminin de zaman zaman merkezi haline gelen bu çok gürültülü operasyonlardan sonra geriye ne kaldı? Gelin operasyonlardan kalanların toplu bir fotoğrafını çekelim, sonra da bunun ne anlama geldiğine yakından bakalım. Düğmeye bastıkları tarih: 8 Ekim’den geriye hiçbir şey kalmadı Birce Akalay, Berrak Tüzünataç, Ceren Moray Orcan, Demet Evgar Babataş, Deren Talu, Derin Talu, Dilan Polat, Duygu Özaslan Mutaf, Engin Polat, Feyza Altun, Hadise Açıkgöz, İrem Derici, Kaan Yıldırım, Kubilay Aka, Mert Yazıcıoğlu, Metin Akdülger, Özge Özpirinçci, Zeynep Meriç Aral Keskin ve Ziynet Sali , 8 Ekim sabah saatlerinde jandarma tarafından uyuşturucu operasyonu kapsamında gözaltına alındı. ATV’de yayınlanan Kuruluş Orhan dizisinin başrol oyuncusu Mert Yazıcıoğlu’nun adının Sabah gazetesi tarafından sansürlenmesi, yeni doğum yapan Meriç Aral’ın yaşadıklarıyla hafızalara kazınan bu ilk operasyon sonrası tüm isimler serbest bırakıldı. Operasyondan 9 gün sonra ünlülerden alınan uyuşturucu testinin sonuçlarının bir bölümü medyaya yansıdı. Kanında herhangi bir madde tespit edilmeyen isimlerin Duygu Özaslan, Demet Evgar, Mert Yazıcıoğlu, Zeynep Meriç Aral, Ceren Moray Orcan, Hadise Açıkgöz ve Özge Özpirinçci olduğu açıklandı. Kanında ilaç etken maddesi tespit edilenlerin ise Engin Polat, İrem Derici, Feyza Altun ve Ziynet Sali Safter olduğu ifade edildi. Sonrasında Derici, Altun ve Sali'nin ilaçlarının yeşil reçete ile alındığı belirtildi. AA’nın haberine göre, Dilan Polat, Derin ile Deren Talu, Berrak Tüzünataç ve Birce Akalay'ın saç örneklerinde kokain, Kubilay Aka, Metin Akdülger ve Kaan Yıldırım'ın kan örneklerinde "THC-COOH" adlı uyuşturucu madde, Engin Polat, İrem Derici, Feyza Altun ve Ziynet Sali Safter'in kan ve saç örneklerinde ise yeşil reçeteyle temin edilen tıbbi ilaç etken maddelerine rastlandı. Bazı isimler açıklama yaptı, sonuçlara itiraz edeceklerini ifade etti. Peki, sonuç olarak bu ilk hamlenin ardından ne oldu, elde ne kaldı? Kasım ayının başında medyaya yansıyan habere göre, ‘uyuşturucu madde kullanma’ iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, alınan kan ve saç örneklerinde herhangi bir madde tespit edilmeyen Hadise, Mert Yazıcıoğlu, Demet Evgar, Özge Özpirinçci, Meriç Aral, Ceren Moray ve Duygu Özaslan hakkında takipsizlik kararı verildi. Diğer isimler hakkında soruşturmanın sürdüğü açıklandı. Son durum ne? Hiçbir resmi açıklama yok… Bu operasyonları başlatan şey neydi, hangi uç üzerinden bunca isim medyanın önüne konuldu, isimleri üzerinden neden tepinildi hiçbir açıklama yok. Kimileri için pardon bile denilmeden sonlanan, kimileri için ise sonuçları bilinmeyen bir süreçten söz ediyoruz. Bildiğimiz tek şey, bu ilk dalga sonrası kimsenin tutuklanmadığı. Türkiye'de giderek ağırlaşan uyuşturucu tablosunun arkasındaki gerçekleri soL'dan okuyun. soL'un bu haberlerine destek vermek, dayanışmayı büyütmek için abone olun. ABONE OL Kimsenin tanımadığı, herkesi tanıyan o isim: Sercan Yaşar Sosyal medya hesabına girip baktığınızda Türkiye’de tanımadığı ünlü isim yok dersiniz. Neredeyse tüm ünlü isimlerle fotoğrafları bulunan Sercan Yaşar’ın adını ilk olarak 27 Kasım’da duyduk. Sercan Yaşar söylenene göre aylardır teknik takip altındaydı, belki de kahramanı bilinmeyen ilk ünlü operasyonu dalgası da köklerini buradan alıyor, bilinmez. Bildiğimiz şey, Yaşar 27 Kasım günü 'Uyuşturucu madde kullanmak ve satmak' suçlamasıyla gözaltına alındığında birçok şey değişti. Gözaltına alındığında kimse için gündem olmayan bu isim, tutuklanıp konuşunca dalga dalga gelen bir operasyon dizisinin önü açıldı. Daha da ilginci Sercan Yaşar, uyuşturucu satmak ve kullanmaktan tutuklanmasının üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra “itirafçı” olup özgürlüğüne kavuştu. Her şey bu kadar kolaydı! Üç kadın spiker gözaltısı ve Ela Rümeysa Cebeci Ela Rumeysa Cebeci, Meltem Acet ve sunucu Hande Sarıoğlu 5 Aralık tarihinde gözaltına alındı, kan ve saç örnekleri sonrası üçü de serbest bırakıldı. Ancak sonrasındaki süreçte medyanın “şeytanlaştırılan” figürü haline gelen Ela Rumeysa Cebeci üzerinden büyük bir kıyamet kopacaktı. Bu ilk gözaltı sonrası gerisi gelecekti. Dananın kuyruğu kopuyor: Mehmet Akif Ersoy ve diğerleri Ela Rümeysa Cebeci’den sadece 4 gün sonra, AKP’nin parlayan ekran yüzlerinden Mehmet Akif Ersoy gözaltına alınacaktı. Aynı dalgada Ufuk Tetik, Mahmet Göde, Mustafa Manaz, Gizem Aybaktı, Ebru Gülan ve Buse Öztay hakkında da gözaltı kararı vardı. “Uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” iddiaları üzerine başlatılan bu operasyon diğerlerinden farklı bir tona da sahipti haliyle. Ersoy ile birlikte Mustafa Manaz, Ufuk Tetik ve Ebru Gülan çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Elif Kılınç, Mahmut Göde, Gizem Aybaktı ve Buse Öztay ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gerisi geldi. Cebeci’nin tutuklanması ve sonrasında yaşananlar Ersoy’un tutuklanması sonrası medyaya “bel altı” çok sayıda servis yapıldı. AKP içi kavga sertleşince hedef olan Ersoy üzerinden “günah keçisi” olarak Ela Rumeysa Cebeci seçilmişti. Tüm yazışmaları çarşaf çarşaf sızdırıldı, hepsi yandaş medya eliyle halkın gözleri önüne serildi. Sonunda uyuşturucu testi pozitif çıkan Cebeci, 17 Aralık tarihinde, "uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak suçundan" tutuklandı. Kendisiyle birlikte aynı kapsamda suçlanan birçok ismin aksine o tahliye edilmemiş, seçilen kurban olarak tüm suçlar ve kirler de onun üzerine atılmıştı bu sayede. 18 Aralık’ta üçüncü dalga operasyon: Ünlüler gözaltında 18 Aralık’a gelindiğinde yine birçok ünlü isim hakkında operasyon vardı. Bu kez Aleyna Tilki, İrem Sak, Danla Bilic, Mümine Senna Yıldız, Melisa Döngel, Yusuf Güney, Cihan Şensözlü, Şeyma Subaşı ve Şevval Şahin hakkında gözaltı kararı verilmişti. Bu isimlerden bir bölümü ünlü oyuncu ve sanatçılar... Mümine Senna Yıldız ise kamuoyunda pek bilinen biri değildi. Ancak bu ismin iki ay öncesine kadar Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda çalıştığı operasyondan kısa süre sonra ortaya çıktı. Böyle bir ismin, hangi sıfatla bu kurumda işe girdiği, üstelik işe girdikten sonra bir kez bile çalıştığı kuruma neden uğramadığı haliyle soru işareti olarak kaldı. Aynı operasyon kapsamında 6 yıldır Hürriyet’te köşe yazarlığı yapan Cihan Şensözlü’nün de gözaltına alınması dikkat çekmiş, bu isim hakkındaki suçlamalar ise medyanın içine düştüğü çürümüşlüğü gözler önüne sermişti. Operasyon kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan isimlerden biri de AKP’ye yakınlığıyla bilinen Acun Ilıcalı’nın eski eşi Şeyma Subaşı oldu. Gözaltına alınan isimler ATK'de kan ve saç örneği vermelerinin ardından serbest bırakıldı. Subaşı ise yurtdışında olduğu için henüz hakkında bir işlem yapılamadı. 19 Aralık’ta 4. dalga operasyon: 8 gözaltı daha Ünlüler operasyonundan bir gün sonra aralarında oyuncu Saadet Ezgi Eyüboğlu’nun da bulunduğu 8 kişi daha gözaltına alındı. Eyüboğlu hakkındaki suçlama "kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak" ile "uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak" iddiasıydı. Aynı gün Eser Küçükerol, İsmail Ahmet Akçay, Yiğit Macit, Mehmet Ali Gül, Gizem Türedi ve Mehmet Güçlü hakkında da gözaltı kararı alındı. Eyüboğlu, Adli Tıp Kurumu’na verdiği örneğin ardından serbest bırakıldı. Operasyon kapsamında Yiğit Macit, Mehmet Ali Gül, Cihan Şensözlü, Mehmet Güçlü "fuhşa teşvik ve aracılık etme", Eser Gökhan Küçükerol "uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için özel yer, donanım veya malzeme sağlamak", İsmail Ahmet Akçay ise "uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti" ile "fuhşa teşvik ve aracılık etme" suçlarından tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderildi. Mahkeme tarafından Yiğit Macit, Mehmet Ali Gül, Cihan Şensözlü, Mehmet Güçlü, Eser Küçükerol ve İsmail Ahmet Akçay tutuklanırken, Gizem Türedi hakkında ise adli kontrol kararı verildi. Tutuklanan İsmail Ahmet Akçay, uyuşturucu partilerinin merkezinde olduğu öne sürülen Kasım Garipoğlu’nun şoförüydü. Sadettin Saran adımı 19 Aralık Cumartesi günü akşam saatlerinde yeni bir gözaltı kararı haberi daha geldi. Bu kez hakkında arama kararı çıkarılan ve şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırılan isim Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran’dı. O sırada Fenerbahçe Beko’nun maçı ve transfer görüşmeleri nedeniyle İtalya’da bulunan Saran aynı gece geldiği havalimanından gözaltına alındı. Saran, 20 Aralık Pazar günü Adli Tıp’ta numune vermesi sonrası yurt dışı yasağı konularak serbest bırakıldı. Önceki gün test sonucu pozitif çıkan Saran yeniden gözaltına alındı, bu kez adli kontrol şartı da uygulanarak serbest bırakıldı. Gözaltılar sürüyor İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca ünlülere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında 20 Aralık tarihinde Fatih Garipoğlu, Gökmen Kadir Şeynova ve Mert Alaş hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Sonrasında film yapım şirketi TIMS&B Productions CEO’su Yusuf Timur Savcı, "uyuşturucu kullanımını kolaylaştırma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçlarından gözaltına alındı. Bir dönem çok konuşulan “Muhteşem Yüzyıl” ve “Kavak Yelleri” gibi dizilerin, "Eşref Rüya" ile "Teşkilat" gibi devam eden dizilerin de yapımcısı olan Savcı, aynı gün serbest bırakıldı. Son olarak önceki gün yine uyuşturucu ve fuhuş soruşturması kapsamında düzenlenen yeni operasyonda, FLO Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Uğur Ziylan’ın da aralarında olduğu 22 kişi gözaltına alındı Elde ne var? “Türkiye’de uyuşturucu madde kullanma yaşının 12’ye düştüğü, suça sürüklenen çocukların yüzde 8,2'sine uyuşturucu suçlarından işlem yapıldığı, bir yılda 6 çocuğun uyuşturucudan öldüğü bir dönemden geçiyoruz. Tüm sokak başlarını uyuşturucu çeteleri tutmuş durumda. Böylesine ağır bir çürümenin yaşandığı dönemde gözaltına alınan "ünlülerle" bu düzenin kirli elleri yıkanabilir mi?” Bu soruyu 18 Aralık’ta, ünlülere yönelik operasyonlar henüz yeni ivme kazanırken sormuştuk. O haberde Türkiye’de uyuşturucu ağının yaygınlığını, burada siyasetçilerin, patronların, kısacası düzenin oynadığı büyük rolü detaylıca işlemiştik. Geldiğimiz nokta ne peki? Haber boyunca aktardığımız üzere onlarca isim hakkında gözaltı kararı verildi, birçok kişi kan ve saç örnekleri verdi ve geriye sadece bir avuç tutuklu kaldı. Birçok isim hakkında en son hangi işlemin yapıldığını dahi öğrenmek, bilmek mümkün değil. Üstelik tüm bu isimlerin arasında bir tane dahi uyuşturucu ağı liderliğini yapan isim yok. Uyuşturucu kullanan ünlüleri, arada tasfiye edilmesi gereken “çürük AKP’lileri” eliyor, yollarına aynen devam ediyorlar. Adına da “temizlik” diyorlar, alay eder gibi...