Suriye PKK’sı SDG zamanı oyalayarak yılın sonunu getirdi…Ankara ve Şam’ın ısrarlı uyarılarına rağmen 10 Mart Mutabakatı şartlarını yerine getirmeyen SDG, aksine meydan okurcasına Fırat’ın batısına da geçerek sivillere saldırıyor. Hatta daha ileri giderek “Şam’a yürümek için emir bekliyoruz” diyor pervasızca... Ama bir yandan da Şam’ın yalanlamasına rağmen uzlaşmaya varıldığına yönelik dezenformasyon faaliyetleri yürütüyor... Yalan, yanlış haberler sızdırılıyor, yayınlanıyor. Bunların hepsi de sığındığı İsrail’in aklı, MOSSAD’ın şeytani katkılarıyla elbette… Niyesi malum; aslında biz anlaşıyoruz ancak Ankara karşı çıkıyor, bozuyor algısı yaratmak… Hem dünya kamuoyuna en başta da ABD’ye daha doğrusu Trump’a bunu yutturmak, inandırmak… Zira Trump, Suriye’de istikrarlı ve güçlü bir merkezi sistemi, Türkiye kadar istememekle birlikte benimsiyormuş havasında… Bu da Suriye’de eğer gevşek, çatışmalı bir yapı kurulursa, olursa İran’ın, Rusya’nın tekrar bölgeye girmesinin yolu açılır endişesinden kaynaklanıyor... Ancak, ABD ile İsrail’in stratejik ilişkileri, kirli ortaklıkları dikkate alındığında ABD’nin İsrail’e yakın kalma olasılığının yüksekliği de bir gerçeklik. Hele de ABD Müesses nizamı denilen Pentagon, istihbarat, siyonist ve Evangelist sermayeden oluşan üç ayaklı sistemin doğrudan İsrail gibi düşündüğü, tavır aldığı bilinirken… Hatta ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Pentagon’a değil de Tel-Aviv’e, İsrail’e bağlı gibi sanki... Yoksa ABD istese SDG’yi Mutabakat maddelerine uyulması için anında masaya oturtur…Terör örgütünün de buna itiraz edecek durumu yok…ABD’nin koruması olmadığı sürece İsrail’in terör örgütüne, teröristlere ne kadar koruma yapabileceği de ortada... ★★★ Fakat aradan geçen -dokuzayda ABD’nin SDG’ye git entegre ol diye net bir açıklaması olmadı. Entegrasyondan bahsettiler ama ucu hep açık. Net bir söylem yok. Altını boş bırakıyorlar, kafalarına göre doldurmak üzere saklı tutuyorlar belli ki... Dolayısıyla dünyanın her tarafına yönelik olarak irade koyan Trump’ın,İsrail’in Türkiye ile ABD askerlerini sahada karşı karşıya getirme şeytanlığını da görerek, Suriye konusunda da iradesini net bir biçimde koyması gerekiyor bir zahmet… Zira mesele ya iradeni ortaya koy ya gereğini yaparız noktasına geliyor artık... Ama Trump o iradeyi koymasın diye de MOSSAD, her gün Epstein skandalıyla ilgili yeni görüntüler, bilgiler servis ederek konuyu sürekli ısıtıyor.. .Dünyanın çeşitli yerlerinde hortlatılan DAEŞ saldırıları da aslında bunun için yine. Hem Amerikan kamuoyunda Gazze’de yaptığı soykırım nedeniyle İsrail’e karşı oluşan tepkiyi düşürüp, yeniden desteği artırmak hem de terör örgütü SDG’nin mücadele yardım bahanesini yutturmak için için... Bu bağlamda da Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile görüşen Trump üzerinde “onlar da cihatçı” falan diye yalan, yanlış haberlerle baskı kurmaya çalışıyorlar bir yandan da… Katil Netanyahu ve MOSSAD alçakça şantaj mekanizmalarıyla koskoca ABD Başkanı’na elini kolunu bağlamak için baskı yapıyorlar yani... ★★★ ABD denildiğinde; bir Trump cephesi, bir de İsrail ve MOSSAD ile aynı kafada olan CENTCOM, CIA cephesi var…İsrail ve yandaşları ne yapmak istediklerini, şeytani düşüncelerini de saklamıyor, alenen söylüyorlar üstelik.. .Gerçekleştirmek, Suriye’yi istikrarsızlaştırmak için de her türlü tezgâh, pislik devreye sokuluyor... Trump ise şu ana kadarki duruşuyla İsrail’in itirazlarına rağmen Suriye Cumhurbaşkanı Şara’ya bir kredi verme niyetinde gibi... Ama bundan sonra Suriye PKK’sına bir operasyon söz konusu olursa Trump’ın ne yapacağı soru işareti ve konuşulan, tartışılan bir durum... Trump’ın neyi yapmak istediği ayrı bir şey o yapmak istediğine gücünün yetip yetmeyeceği başka bir şey zira… Kritik olan noktada bu zaten… Bu oynak manzaraya bakıldığında somut olan tek gerçeklik ise şu: MOSSAD kıskacında gel-gitler yaşayan Trump’ın tavrını henüz tam netleştirmemesi ve İsrail’in gazlamasından kaynaklı aklınca cambazlık yapan, küçük kurnazlık peşinde koşan terör örgütüne rağmen Türkiye sabrediyor...Devlet sahada ne olduğunu biliyor, oyalama gayretleri, İsrail-CENTCOM dirsek temasının da farkında. Terör örgütünün fütursuz tavırları, kışkırtıcı faaliyetlerine rağmen de bir silahlı müdahale olmaması için elinden gelen iyi niyeti hoşgörüyü, sakinliği gösteriyor...Bu anlamda da kum saati dolmak üzere...