MHK başkanı çok vefalı çıktı!

Merkez Hakem Kurulu başkanı Ferhat Gündoğdu’yu yönetim tarzı ve uygulamaları nedeniyle zaman zaman eleştiririm. Lakin yeri geldiğinde hakkını da veririm. Tanımayanlar bilmez; çok vefalıdır. Kendisine iyiliği dokunan ve zor günlerinde kurtarıcısı olan insanları unutmaz. Onları gücü yettiğince korur, kollar. Bunu yaparken de hakkaniyetli davranır. Hatırlayın, 2025 yılının hemen başlarında MHK başkan vekilleri Yunus Yıldırım ve Ahmet Şahin bazı kulüplerin şiddetli baskısı karşısında istifa etmek “zorunda” bırakılmış, MHK ise istifa gerekçesini “Kurulun şirketleşme sürecine ilişkin yapılanma” olarak açıklamıştı. Bir yıldır MHK’nin şirketleşmesini bekliyoruz! Yıldırım düştü! Her neyse. Aradan zaman geçti. Yıldırım hakem yönetiminde bulunmasa da camiadan kopmadı, koparılmadı. Burada en büyük pay sahibi Ferhat Gündoğdu’dur. MHK başkanı, “yola çıktıklarını yarı yolda bıraktı” yorumlarına nispet, Yunus hocayı bu sezon süper lig gözlemcisi olarak yere göğe sığdıramadı. Ligin 17 haftalık bölümünde Yıldırım’a 13 defa görev verdi. Bir kez de kupa maçına gönderdi. Bir-iki hafta mazereti olmasa, onları da boş geçmeyeceklerdi. Neyse ki maçların bir bölümünü evde televizyondan izledi hoca. Yoksa hakemliğinde olduğu gibi Ankara, İstanbul, Rize, Antep, Samsun, Antalya derken, karış karış gezecekti memleketimi. Helal hoş; vefa dedin mi böyle olacak. Bravo Ferhat Gündoğdu’ya. Hep Kol’ladı! MHK başkanın pamuklara sarıp sarmaladığı diğer kişi Trabzon bölgesi hakemi Yasin Kol oldu. Kendisinden önceki dönemde yetersiz bulunduğu için üst klasman kadrosundan çıkarılan Kol’u göreve gelir gelmez sahiplendi, koruması altına aldı. Hakemi hakkında medyada çıkan haberlere aldırış etmeden maç üzerine maç verdi. Allah’ı var o da hiç bir maçta başkanını mahçup etmedi. Ve artık derbilerin değişmezi olarak anılmaya başlanan Yasin Kol’a ligin ilk yarısında 12 kez sahada, 14 kez VAR odasında görev vererek düşman çatlattı. Kol süper ligin en çok “kazanan hakemi” oldu. Gündoğdu ile Kol arasındaki “vefa” bağlantısı nedir diye soran olursa, doğrudan değil ama TFF başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu üzerinden minnet borcu ödendiğini söyleyebilirim. Trabzonlu hakeme “sahip çıkılması talimatının” yerine getirilmesi, üç yıllık bol sıfırlı kontratı ile direkt ilgiliydi. Liyakat, adalet ve hukukun olmadığı yerde ilişkilerin “duygusala bağlanması” normal karşılanmalı. Dolayısıyla sayın Ferhat Gündoğdu haklıdır! İyi ki futbol var! Son haftalarda ülke gündemine bakın. Bir tarafta aralarında spor kulübü başkanın da bulunduğu ve uyuşturucu kullanan ünlü isimler, diğer yanda bahis soruşturması kapsamında gözaltına alınan yönetici, hakem, futbolcu, menajer ve teknik direktörler. Kervana son olarak TFF süper lig gözlemcileri de katıldı. Merak ediyor ve sormaya devam ediyorum; bahis oynadığı tespit edilen maç temsilcileri ifşa edilemiyorsa, gerçek adaletten ve eşitlikten söz edilmesi komik olmuyor mu? Düşünüyorum da; ya futbol olmasaydı. Sorunlar ve dertlerle yüzleşmek ne kadar can sıkıcı gelirdi değil mi? Trabzon transferde ıskalayamaz Bu sezon Trabzonspor’un gol yükünü üç futbolcu üstlendi. Fileler 33 kez havalandırıldı, 26’sı Onuachu, Augusto ve Muçi’den geldi. Cümle, taraftara hoş gelebilir. Ancak tablo yarınlar için büyük tehlike. Fatih Tekke’nin oyun planlarının Onuachu’nun yokluğunda nasıl etkilendiğini gördük. Umarım olmaz ama Augusto ile Muçi’nin sakatlık veya ceza nedeniyle oynamaması çok ciddi sıkıntıya yol açabilir, hedefleri olumsuz etkileyebilir. Devre arası transferlerin sadece yüzde 10 isabet taşıdığını düşünürüm. Bu nedenle Başkan Ertuğrul Doğan, Fatih hoca ve scout ekibinin nokta atışları yapmaktan başka lüksü yok.