Türkiye, Libya Genelkurmay Başkanını gözü gibi korumalıydı

Libya Genelkurmay Başkanı Ali Al Haddad ve beraberindeki heyeti taşıyan özel uçak, Ankara’nın Haymana ilçesine bağlı Kesikkavak köyüne 2 km mesafede düştü. Olayda 5’i Libyalı 3’ü Fransız mürettebat, toplam 8 kişi hayatını kaybetti. Yapılan resmî açıklamalarda, uçağın Ankara Esenboğa Havalimanından Libya’ya gitmek üzere havalandığı, pilotun Ankara’nın Haymana ilçesi civarında elektrik arızası bildirdiği ve kuleden geri dönüş için izin aldığı belirtildi. Dönüşe geçtikten kısa bir süre sonra uçağın radardan kaybolduğu, ardından da Haymana yakınlarında düştüğünün belirlendiği aktarıldı. Pilot ile Kule arasındaki konuşmalar ve uçağın radar görüntüleri de paylaşıldı. Olayla ilgili kesin sonuca ulaşmak için uçağın Kara Kutusunun incelenmesini ve raporun açıklanmasını beklemek gerekiyor. Bu gönderiyi Instagram'da gör Independent Turkish (@turkishindy)'in paylaştığı bir gönderi Geçtiğimiz 12 Kasım 2025 tarihinde, askeri kargo uçağımızın Gürcistan’da düşmesi ve 20 askerimizin şehit olması, ardından aralık ayında içinde kime ait olduğu bilinmeyen 1 İHA’nın takip edilerek Balıkesir il sınırlarında savaş uçaklarımız tarafından vurulması ve yine kimliksiz 1 İHA’nın Kocaeli yakınlarında düşmesi, ayrıca Karadeniz’de 2 yük gemimizin vurulması beraberinde birçok soruyu gündeme getirmişti. Daha bu sorulara tatmin edici yanıtlar verilmemiş, olaylar açıklığa kavuşmamışken, şimdi de Haymana’da düşen uçak yeni soruları da beraberinde getirdi. Buraya kadar yazdıklarım genel ve hemen herkesin artık bildiği bilgilerin özetini içeriyor. Ayrıca tüm bu olaylardan hareketle yapılan yorumların çoğunda komplo teorilerinin ağır bastığını da söylemeden geçmeyelim. Ama unutmayalım ki, komplo teorileri çoğu zaman gerçekleri anlatmanın başka bir yöntemi olarak kullanılır. Ancak bu yazıda, Haymana’da düşen uçak olayına, komplo teorileri ya da sıklıkla okuduğunuz, duyduğunuz kopyala yapıştır türü benzer yorumlardan farklı olarak, bugüne kadar bakılmayan bir pencere açarak, dikkatinizi oraya çekmeye çalışacağım. Önce şu soruyu sorarak başlayalım: Türk Genelkurmayının davetlisi, Libya Genelkurmay Başkanı Ali Al Haddad’ın, kiralık bir uçakla gelmesine ve dönmesine izin vermek hata mıdır, değil midir? Ali Al Haddad’ın, bulunduğu görev nedeniyle Türkiye için ne denli önemli bir isim olduğunu söylemeye gerek var mı? Türkiye, Libya Genelkurmay Başkanını kadifelere sararak koruyup, kollayacak güce ve kapasiteye bir ülkedir. Türkiye, Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu seyahatlerinde hangi güvenli uçakları kullanıyorsa, Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ali Al Haddad’a da o uçakları kullandıracak güç ve kapasitede bir ülkedir. Libya, Doğu Akdeniz’deki varlığımız ve çıkarlarımız açısından yaşamsal öneme sahip bir ülke olduğuna göre, Genelkurmay Başkanı Al Haddad’ı gözümüz gibi korumalıydık. fazla oku Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field) İkiye bölünmüş Libya’da, Birleşmiş Milletlerin resmen tanıdığı Trablus yönetimiyle Türkiye’nin, 2019 yılında yaptığı Deniz Sınırı ya da başka bir deyişle Deniz Yetki Alanları Anlaşması, Doğu Akdeniz’deki dengeleri alt üst etmişti. Bu anlaşma, bölgedeki enerji kaynaklarında Türkiye’ye söz söyleme hakkı ve Doğu Akdeniz’de rahat bir nefes alma şansı vermişti. Anlaşmaya sadece Yunanistan değil, Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail, Mısır da büyük tepki göstermişti. İtalya, Fransa, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nin konuya nasıl dahil olduklarını ve Türkiye’ye gözdağı vermek için her şeyi yaptıklarını da görmüştük. Kısacası saydığım tüm bu ülkelerin anlaşmayı bozması için baskı yaptığı, tehdit ettiği Libya, Türkiye için Doğu Akdeniz’de anahtar bir ülke haline gelmişti. Baskılara, tehditlere direnerek anlaşmaya sadık kalan Libya, olanakları sınırlı bir ülke ve en çok Türkiye’ye güveniyor. Trablus Yönetiminin, üst düzey yetkililere tahsis edebileceği uçakları yok. Başkanlık uçakları hiç yok. Kimi zaman tarifeli uçakları kullandığı bildirilen Libyalı yetkilileri, koruyup kollamak bizim görevimizdir. Bu nedenle Libya Genelkurmay Başkanının, Malta merkezli şirketten, 37 yaşındaki bir uçağı kiralayarak Ankara’ya gelmesine onay verilmesi nasıl izah edilebilir ki? İçinde bulunduğumuz süreç ve bölge provokasyonlara açıkken, İsrail gözünü karartmış, bize mesajlar verirken, Libya-Türkiye iş birliği başta ABD olmak üzere birçok ülkenin hedefindeyken, Ali Al Haddad, tüm bunlar yokmuş gibi o özel uçağa mahkûm edilmemeliydi. Ama görünen o ki, bunlar hem de böylesine zorlu bir süreçte dikkate alınmamış, öngörülememiş, bir şey olmaz diye düşünülmüş. Söylendiği gibi bakımı ne kadar iyi yapılmış olsa da kiralık eski bir uçağın sistemi her türlü dijital, teknolojik, siber müdahale ve saldırıya açıktır. Hadi İsrail ve diğer istihbarat servislerinin olayda parmağı yok sayalım, neden iş adamlarının kiraladığı bu uçağa şüpheyle bakılmadı? Davet edilen böylesine önemli bir yetkiliye neden ‘Hayır öyle gelme, güvenli uçağımla seni aldıracağım ve göndereceğim’ denilmedi? Davet edilen kişi iş adamı değil ki, Libya’nın Genelkurmay Başkanı. Kara kutuyu ve resmî açıklamayı bekleyelim beklemesine de stratejik müttefikimiz durumundaki Libya’nın Genelkurmay Başkanının uçağının hem de Başkent semalarında düşmesi sonucu ölmesinin ne anlama geldiğini, anlaması gerekenler anladı mı acaba. Eğer anlamadıysalar, yandı gülüm keten helva. Olayı değerlendiren rakip ülkeler, ‘Türkiye, sınırlı olanakları olan hayati öneme sahip bir müttefikini böyle mi koruyor, kolluyor?’ demiyorlar mı sanıyorsunuz. Unutmayın, mesele Türkiye’nin prestijiyse gerisi teferruattır. Televizyon programlarında tartıştığım bazı konuklar,” “Ne yani herkese uçak gönderip aldıracak mıyız? Böyle bir usul nerede var? Hiçbir ülke böyle yapmıyor. Yok böyle bir şey” yanıtını veriyor. Libya’nın bizim için önemini anlamayanlara söyleyecek sözüm yok. Ayrıca birçok ülke, çıkarlarının olduğu bölgelerdeki kimi liderlerin ve yöneticilerin güvenli seyahatleri için uçak dahil her türlü olanağı seferber ediyorlar. Dünyanın sorunlu bölgelerini takip edenler ne dediğimi çok iyi anlayacaktır. *Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. Türkiye libya GENELKURMAY koruma Gürbüz Evren, Independent Türkçe için yazdı Gürbüz Evren Cumartesi, Aralık 27, 2025 - 08:15 Main image:

Fotoğraf: AA

TÜRKİYE'DEN SESLER related nodes: Bahçeli: Türkiye-Libya arasında yakın diyaloğun arttığı bir dönemde yaşanan uçak kazası hem düşündürücü hem de üzücüdür Üç soruda Libya'yı sarsan jet kazası hakkında bilinenler Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçak Ankara'da düştü Type: news SEO Title: Türkiye, Libya Genelkurmay Başkanını gözü gibi korumalıydı copyright Independentturkish: