Özel 'İmralı’ya gitmeyerek doğru karar vermişiz' dedi, 'Cumhurbaşkanı adaylığı' açıklaması yaptı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Nefes gazetesi Ankara Temsilcisi, yazar Deniz Zeyrek, Temsilci Yardımcısı Tarık Işık ve muhabir Mahir Bağış’ın sorularını yanıtladı. “CHP’nin süreç komisyonuna sunduğu raporlar eleştirildi, eksik olduğu ifade edildi. Bu konuda ne söylemek istersiniz” sorusuna Özel “CHP, tarihsel tutarlılığı içinde bu komisyonun kurulmasını savunmuştu. Yaşadığımız birçok güçlüğe rağmen ilkesel olarak bu komisyonda durduk. Komisyona sunduğumuz rapor çeşitli eleştiriler aldı bazı çevrelerden. MHP’den DEM Parti’den bazı eleştiriler oldu ama CHP’nin hakkını teslim eden çok sayıda yazar, çizer, entelektüel çevreden de yaklaşım oldu” yanıtını verdi. "Raporları okurken bazı partilere pembe gözlükten bakıp, CHP’ye koyu bir güneş gözlüğüyle bakan bir anlayış var. Mesela ‘Kürt sorunu yoktur’ diyen partilerin, onların raporunu olumlayanların, ‘Kürt sorunu vardır ve demokrasiyle çözülür’ diyen CHP raporunu eleştirdiğini gördük" diyen Özel, "Kürt sorununu tüm boyutlarıyla çözmeye yönelik demokratikleşme adımlarının da iç içe atılması sürece güven verir. Bizim önerimiz peş peşelik değil, iç içelik ilkesi içinde meselenin çözülmesidir" şeklinde konuştu. Komisyonun İmralı ziyareti: 'Adaya gitmeyerek doğru bir karar vermişiz' CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararı için "Komisyona girerken de adaya gitmediğimiz için de doğru bir karar vermişiz" diyen Özel şöyle devam etti: CHP gidip de sonra bu komisyonda bulunması noktasında belki şu anda bulunduğu konuma göre çok daha sıkıntılı bir pozisyonda olabilirdi. Şimdi ne öneriyorsak Tarihsel tutarlılık içinde kendi fikrimiz olarak ve bulunduğumuz başta tarif ettiğimiz pozisyonu koruyarak bulunuyoruz. 'Ben Erdoğan’ın karşısındayım zaten, İmamoğlu'nu diploma üzerinden engellerse yenecek bir aday belirleriz' Özel, “Erdoğan’ın karşısına aday olarak sizi istediği söyleniyor, bu konuda ne söylemek istersiniz” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Ben Erdoğan’ın karşısındayım zaten. O AK Parti’nin, ikinci partinin Ben birinci partinin genel başkanıyım. Benim şu anda adayım Ekrem İmamoğlu. Erdoğan’ın adayını duymak isterim. Zaten Erdoğan’la karşı karşıyayız. Seçimde yarışacağız. Cumhurbaşkanı adayımız kim olacak? Erdoğan ilan etsin. Benimki şu anda bu kadar büyük bir haksızlık yapılmasına rağmen adayımız Ekrem İmamoğlu. Adayımın diplomasını bırakırsa adayım hazır benim. Yok, diploma üzerinden engellemeye çalışırsa, CHP adayını en katılımcı bir şekilde belirler. Onu yenecek bir aday belirleriz. Benim şu anda Cumhurbaşkanı adayı olma gibi bir iddiam, niyetim ilk günden beri yok ama CHP’nin adayı Erdoğan’ın yenecek güçte olacaktır.” Özel, “Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmaması durumunda CHP ne yapacak” sorusunu şöyle yanıtladı: Cezaevi İmamoğlu’nun adaylığına bir engel teşkil etmiyor. Diploma davasında yürütmeyi durdurma kararı çıkarsa İmamoğlu’nun adaylığını nasıl engelleyecekler? Yargı sürecinden her ne kadar hakimler değiştirirse de bu kadar göz göre göre büyük bir hukuksuzluk var, o konuda elimizden geldiği kadar yargı süreçlerini de dikkatli takip ediyoruz. YÖK’ten istenen belgeler, bilgiler ve taleplerin toplamına verilebilecek cevaplar düşünüldüğünde Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını 2026’da yapılacak bir seçimde ben çok uzak ihtimal görmüyorum. Çünkü şu anda daha bir siyaset yasağı almış durumda değil. 'Dış politika savruluyor' Türkiye’nin dış politikası için “Hem savruluyor hem de kimin ne yaptığını kestirmek mümkün değil” yorumunu yapan Özgür Özel, "Hakan Fidan’ın başka bir yaklaşımı var, İbrahim Kalan’ın başka bir yaklaşımı var. Erdoğan’ın tam olarak ne yaptığı belli değil ama Trump ve İngiltere’yle kurduğu ilişki üzerinden Türkiye’de meşruiyet kazanacağım, bir seçim kazanacağım diye onlara gösterdiği teslimiyetin yarattığı riskler var. Kurduğu ve bozduğu ilişkiler açısından Türkiye’yi çok ciddi bir tehdit altında bulunduruyor. Türkiye’nin engin, dış politika deneyimleri terk edilerek AK Parti’deki aktörler açısından ve o aktörlerin kendi gelecekleri açısından kurdukları ilişkileri bir milli güvenlik tehdit olarak görüyorum" diye konuştu. Düşen Libya uçağı: 'Şüpheler ortadan kalkmalı' Libya uçağının düşmesiyle ilgili değerlendirmeler de yapan CHP Genel Başkanı, "şüphelerin ortadan kalkması gerektiğini" vurguladı. "Bu uçağın firmasının daha önce Libya’ya İrlanda’dan paralı askerler taşıdığı, bu uçağın Hafter lehine savaşan paralı askerlerin bir kısmını daha sonra Ukrayna’da savaşmak için taşıdığı gibi bir mevzu da var" diyen Özel, şunları söyledi: Elmadağ’a bir drone gelmiş onu düşürmekle övünüyorlar. Onun buraya kadar gelmesi bir kere bir utanç vesilesi, övünç vesilesi değil. Bir bakıyoruz Kocaeli’de bir drone düşmüş bir drone Balıkesir’de. Şimdi bunların drone düşmüş alarm veriyor, köylüler başına gitmesi haberimiz olmayacak. Öyle bir nokta ki seçtikleri bütün hedefler askeri olarak son derece stratejik hedefler, biri hava üssü, biri deniz üssü, bir tanesi Türkiye’nin Aselsan, Roketsan gibi önemli tesisleri.