İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları belirtilen 13'ü tutuklu 63 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıklardan 3'ü tahliye edildi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan, organize suç örgütü lideri olduğu ifade edilen doktor Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu tutuklu 6 sanık ile bazı tutuksuz sanıklar ve müştekilerin hazır bulunduğu duruşmada, avukatların talepleri alındı. Mahkeme heyeti, ara kararını açıklamak üzere duruşmaya 1,5 saat ara verdi. Daha sonra ara kararını açıklayan heyet, tutuklu 3 sanığın tahliyesine karar verdi. Tahliye edilen sanıklar doktor Mehmet Gürül, hemşireler Cansu Akyıldırım ve Sümeyye Nur Taşçı hakkında "yurt dışı çıkış yasağı" ve "imza atma" şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulandı. Bazı tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol şartlarının kaldırılmasına da hükmeden mahkeme heyeti, diğer tutuklu 10 sanığın bu hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 24 Mart 2026'ya erteledi. Davanın geçmişi Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın lideri olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor. Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine sanıkların seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın büyük kısmının sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor. Ceza istemleri İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl altışar aydan 582 yıl dokuzar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. İddianamede, 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor. Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan, "yenidoğan çetesi"ne ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı. Davanın sanıklarından İlker Gönen, Antalya'da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat'ta intihar etmişti. 13 sanıklı iddianame ana dosyayla birleştirildi Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca "yenidoğan çetesi"ne yönelik Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının fezlekesi doğrultusunda hazırlanan 57 sayfalık farklı bir iddianamede ise 13 "kişi sanık", Sosyal Güvenlik Kurumu ise "suçtan zarar gören" olarak yer almıştı. Firari hemşire Serenay Şenkalaycı'nın iki dosyada da sanık olarak yer aldığı iddianame, "yenidoğan çetesi"ne ilişkin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden ana dosyayla birleştirilmişti. Öte yandan mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısını tehdit eden sanık Mustafa Kemal Zengin'in dosyasını ayırmış, ölen sanık İlker Gönen'in dosyasını düşürmüş, sanık sayısı 57 olmuştu. Ayrıca birleştirilen 2 iddianame kapsamında davada yargılanan sanık sayısı 63'e çıkmıştı.