Makalenin merkezinde devam eden küresel, bölgesel ve yerel güç mücadelesi ve bununla ilintili politik etkileşimler var. Makalenin hemen başında size bazı terimleri ile bir sinsi savaş grafiği vereceğim, anlatımda kolaylık sağlayacak. Konuya girdikten ve ilgili terimleri gördükten sonra ana başlıklar; uzman ve uzmanımsı, sinsi savaş grafiğiyle anlatılan ülke ve hasmı, sistem ve arızalar, sinsi savaş, gerçeklik ötesi savaş ve sonuç şeklinde ilerleyecek. Burada teknik bir inceleme yapacağız. Giriş Son dönemlerde gazetecilerden bilim insanlarına, politikacılardan vatandaşlara kadar görülmektedir ki, konvansiyonel ve sosyal medya faaliyetlerinden hemen herkes şikayetçi görünüyor, ancak yine de içine çekilmiş o atmosferden çıkabilenlerin sayısı oldukça az oluyor gibi. Gerçek uzmanlar ve bürokratlar tarafından, medya, dijital çağ, hibrit tehditler, enformasyon savaşı, manipülasyon, algı yönetimi, propaganda ve dezenformasyon, internet ve yapay zekâ, buralardaki troller, bias’lar (algoritmaların öne çıkardığı temalar ve önyargılı kararlar), meşru veya gayrimeşru çalışan trol ve propaganda ajansları, siber saldırılar, gerçek kontrolü (fact-checking) kuruluşları, teröristler, ideologlar, ajanlar, etki ajanları, anonim gruplar, vb. konuları teorik manada çok iyi bilinmektedir. Öte yandan şikayetçilerin bir kısmı bu ortamlarda yer alanlardandır. Açıklaması zor kesim de buralarda olabilir. Terimler • Enformasyon Savaşı : Geleneksel bilgi akışından dijital manipülasyona geçişi ifade eder. Devletler arası hibrit savaşlarda (siber saldırı, algı yönetimi) kullanılır. • Dezenformasyon : Kasıtlı yanlış bilgi yayma; propaganda ve manipülasyon aracı olarak sosyal medya üzerinden yoğunlaşır. • Propaganda : İdeolojik yönlendirme; gri propaganda (kaynak belirsiz), kara propaganda (yalan temelli) teknikleriyle toplumları kutuplaştırır. • Medya Okuryazarlığı ve Eğitim : Bireylere sorgulama alışkanlığı kazandırmak; eleştirel düşünmeyi okul müfredatına eklemek. • Kurumsal Mücadele : Dezenformasyonla Mücadele Merkezi gibi yapılarla yalan haberleri ifşa etmek. • Gerçek Kontrolü ve Doğrulama : Bağımsız platformları güçlendirmek; uluslararası işbirliği yapmak ve ideolojik bias’a karşı dikkat etmek. • Stratejik İletişim : Dijital diplomasi, kendi güçlü anlatma; yapay zekâ ve algoritmalara karşı etik düzenlemeler; dezenformasyon yasalarıyla mücadele. • Uzman : Konusunda ihtisaslaşmış, özel bir yere gelmiş tecrübesi yüksek olan kişidir. Bu kapsamda bilim insanı, sahada yetişmiş kişi, bilinen ve güvenilirliği tanınmış referans kişi veya filozof biri olabilir. • Uzmanımsı : Uzman olmayan veya bazı donanımlarıyla kendini uzman gösteren, sosyo-politik bağlamda kendine yapay bir yer bulan veya bulmaya çaba gösteren kamuoyu önündeki kişi. • Espiyonaj : Gizli yürütülen casusluk veya ajanlık bir espiyonaj faaliyetidir. İstihbarat dünyasında bilgi edinme, yönlendirme, ajanlık, kargaşa ve huzursuzluk çıkarma, operasyon yapma gibi faaliyetler için kullanılan temel terim. Kullanıldığı yere göre espiyonaj, istihbarat manasına da gelir. O halde hem karşı-istihbarat hem de casusluğa karşı koyma, kontur-espiyonajdır. • Ajan : (İstihbarat bağlamlı tanım) Bir devlet ya da bir kuruluşça görevlendirilip onun amacı için gizli olarak çalışan kimse. İstihbarat dünyasında ajanlık belirgindir, tarifi, hukuku, vb. her durumuyla özeldir. (Temsilci bağlamlı tanım) Bir kurum veya kuruluşun, bir ortaklığın işini bir başka yerde onun adına yapan veya yürüten kimse. • Etki ajanı : Etki ajanı, bir ülkede kamuoyu veya karar alma mekanizmalarını yönlendirerek, başka bir ülkenin veya gücün çıkarlarına hizmet eden kişidir. Bu kişi çıkar amaçlı ve bilinçli olabileceği gibi farkında olmadan da kullanılıyor olabilir. • İstihbarat savaşı : İstihbarat örgütlerinin kendi dünyaları içinde kesintisiz yaptıkları, ancak ülkelerinin çıkarına dönük ciddi sonuçlar elde etmek maksatlı olan gizli savaşıdır. Taktik, operatif, stratejik seviyeli, temel, cari ve gelecek istihbaratı üretmek maksatlı çok kapsamlı çalışmalar yapılır. • Gölge savaşı : İstihbarat örgütlerinin içinde olduğu gizli savaşın bir başka isimlendirmesidir. Bozma, örtme ve aldatma amaçlı bütün faaliyetleri kapsar. • Etiket veya Tag : Bir içeriği belirli bir konu, etkinlik veya eğilimle ilişkilendirmek için hashtag (#) kullanmak. Daha çok sosyal medyada bilinen bir terimdir. • Yaratılmış gerçeklik veya post-truth : Kamuoyunun, bir konuda karar verirken ya da bir konu hakkında kanaat getirirken, doğruları belirlemesinde, ortak nesnel deliller yerine, bir takım kişisel duygular ve inançların etkili olduğu bir ortamda olmasını sağlamaktır. • Anakronizm : Belli bir anlatım kolaylığı sağlamak maksadıyla öznenin veya olayın kendi gerçek zaman ve mekânından kopartılıp farklı bir şekilde sunulmasıdır. Bir kişi veya konunun anlatımında gerektiğinde belli bir abartıya ihtiyaç duyulur ki, o nokta iyi anlaşılsın diye. İşte bu bir anakronizmdir. • Demagoji : Bir kimsenin ya da topluluğun duygularını kamçılayarak, okşayarak, ona ya da onlara gerçekdışı şeyler söyleyerek onu ya da onları kendine çekmeye çalışmaktır. Demagog bunu yapandır. Politikada ve ideolojik manada bu husus önemlidir. • Manipülasyon : Basitçe, yönlendirme ve karıştırmadır. Şok çeşitli usullerle yapılabilir. Uzman ve Uzmanımsı Uzmanımsı kimselere, çok kişinin çok daha ağır sözcüklerle dile getirdiği bilinir, dikkatle bakmak gerekir. Burada kültürel yozlaşmadan siyasal alanı meşguliyete kadar geniş çerçevede menfi etkisi olanlardan bahsediyoruz. Kim bunlar? Toplumda hangi eğitim ve tecrübeyle bir yer tuttular? Ürünleri ne, ne gibi yarar sağladılar?.. Bu gibi insanlar köşe bucak gezebilirler, her çeşit medya içinde bulunabilirler ve kamuoyunun önünde görünebilirler. Uzmanımsıların üstünden spekülatif konular söylenebilir. Örnekler, etki ajanlığı, enformasyon savaşı, istihbarat savaşı, gölge savaşı… Bu konuya, bırakın gayri resmî kisveleri, resmi alanda olanlara bile bakmak gerekir. Çünkü temsilcilikler (ajan tanımında geçen) ve etki yöntemleri bağlamında çok yerde özel yetiştirilmiş kimseler veya kullanılmaya müsait olanlar, çeşitli motivasyonlarla, sistemde geçici veya kalıcı tutulabilirler. Kamuoyu önünde yer buldular ise bunlar, daha güçlü şekilde sistemde yer etmişlerdir, çok taraflı güçler tarafından dikkate değer görülmeye başlanırlar. Uzman veya uzmanımsı, bunların yetişme yerleri belli ekoller, okullar, enstitüler, vakıflar, dahası onların gerisinde yer alan bir ideolojik yapı ve kurgu dahi olabilir. Küresel ölçekte ve belli jeopolitik çevreleri elitlerin ne şekilde ellerinde tutup yönettikleri husus bu konunun içindedir. Bakılacak çok yer var. Kullanışlı ve işe yarayan insan kaynağı belli çevre ve düşüncelerin avucu içindedir. Ülke ve Hasmı Bir ülke, içindekilerin gücüyle kendini gösterir, eğer istismara açıklık veya bir zaaf var ise hasmının veya rakiplerinin ellerine geçirdikleri veya çalışarak ürettikleri fırsatları kullanma biçimlerine ve becerilerine karşı hassastır. Sinsi Savaş (G. Tokmakoğlu) Bu makaledeki karmaşık yapıları açıklamak için bu grafiği hazırladım. Burada; sinsi savaş, ülke, sistem, hasım veya rakip arasındaki korelasyonu görebilmektesiniz. Sistemde kabaca politika, erkler (yasama, yürütme, yargı; ayrıca demokrasilerde sözü edilen ve dördüncü güç olarak gösterilen medya), devlet ve içindeki kurumlar, çeşitli kuruluşlar halinde sivil toplum yer alır. Bunların ilişkilerini oklarla gösterdim. Devlet, hükümet, millet bir grup. Diğer grup; hükümet, partiler, seçim, meclis yapısı. STK’lar vatandaş tarafında. Dairelerle gösterdiğim bağlantılar, mesela yargı erki açısından (hemen yanında duran bir bürokratik temelle açıklanması); daireden sonra oklarla işaret edilen, hükümet, medya, partiler, vatandaş kümesi yer almaktadır. Sinsi savaş bağlamı nasıl? Diğer ülkeler hasım veya rakiptir. Onlar kendi sistemlerinin gücü ile sizin sisteminize açık, gri veya kapalı her alanı kullanarak sızarlar; ara hatlardakileri, zaafı olanları veya kullanabildiklerini kendilerine bağlarlar. Şimdi bu konuları biraz daha yakından inceleyelim. Sistem ve Arızalar Sistem, birey veya gruplar için bilim, sanat, ekonomi, vb. olabilir; ama daha önemlisi, devlet, hükümet, medya vb. sistemlerinin de içinde olduğu ülke veya bir paktın sistemidir. Bu bahsettiğim çıkar maksatlı veya kullanılan kimseler ki, resmi, gayri resmi, kendine yer tutmuş veya tutmak isteyen, tanınan veya tanınmak isteyen olabilirler, mevcut işleyen sistemin ve demokrasinin gri alanlarından kendine vazife çıkarabilirler. İfade ettiğim gibi, bunlar sosyal, siyasal, maddi, her neyse, çeşitli şekillerde çıkar peşinde koşabilirler. Örnek sistem Rus sistemi olsun. İmparatorluk, SSCB ve sonrasında KGB ve oligarşinin ipleri eline aldığı bugünkü “oligarşik devlet” formuna sahip Rusya Federasyonu’ndan söz ediyoruz. Çocukların özel yetiştirilip devlet adamı olana kadar belli disiplin içinde kalınmasından tutunuz, oligarşinin federal sahalardaki toplulukları nasıl kendi idaresinde tutabildiğine kadar bu sistem kendine özgü özelliklerle incelenebilir. Dolayısıyla, Rusya Federasyonu’nda uzman, medya, bürokrasi, akademisyen, entelektüel, filozof, politikacı, diğer tip elit, ama en önemlisi, Sloviki ve oligark gibi tanımlarla, iç içe geçmiş bir sistemin işlediğini görürsünüz. Televizyonu seyrettiğinizde veya gazeteyi alıp okuduğunuzda bu çerçeveyi iç siyaset veya dış siyaset perdesinde kolaylıkla görmeniz mümkündür. Sistem kapalıdır ve kendini korur. Kremlin için bile Kremlinoji diyerek açıklayabileceğiniz bir derinlik vardır. Benzer sistem anlatımını Amerika Birleşik Devletleri veya Birleşik Krallık için yapmak mümkündür. Buradaki dinamikler, nasıl geliştikleri, içerideki ve dışarıdaki güçleri yönleriyle derin çalışmalar yapabilirsiniz. Örneğin Osmanlı İmparatorluğu veya Yeni Türkiye Cumhuriyeti dönemi, ne diyoruz? Bölgemizde Rusya’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın hep bir etkisi oldu. 1950’lerden sonra ABD’nin sadece Türkiye değil, tüm dünyada ama en çok Orta Doğu’da gücü, etkisi ve çıkarı oldu. 1948’den buyana sürekli gelişen bir İsrail var ki gücünü sadece ülke sınırları içinde almıyor, Çin, Rusya, Avrupa, ABD dahil tüm dünyadaki sermaye sahiplerinden ve diğer ilişkilerinden alıyor. Bir de İran! İran, sinsi ve mezhep temelli çalışmalarıyla bölgede kendi amaçlarına göre çalışan bir ülke. Sonra, Körfez’deki petro-devletler, azımsanacak güç değiller… İşte bunlarla bugünlere geldik. Bırakın başka konuları, en bariz olanı örnekleyelim, bütün bunlardan dolayı bugün Ukrayna’da savaş var, Suriye, Lübnan, vb. yerler lime lime olmuş halde. Sistemler ile kendi sistemleri içinde oldukça fazla arızaya sahip olanlar, istismara açık olanlar, bitmek bilmeyen istihbarat faaliyetleri sonunca bugünkü tabloyu oluşturuyorlar. Ancak her sistemin içeriden ve dışarıdan görülebilen arızları da vardır. Eleştiriler süreklidir. Fakat sonuçta ülke sınırları içinde bir millet, devlet, hükümet, sivil toplum, medya, üreticiler, güçlü ve zayıf kesimler vardır… Bu yapı bütün sistemik çerçeveye uygun politika yapar, tuttu ise yürür, değilse politik sorunlar baş gösterir, sonra başka arayışlar söz konusu olur. Ancak bu sistemik yapıların jeopolitik gerçeklerden tutunuz, küresel ve bölgesel konjonktürel süreçlere kadar değişik hareketleri olur, tıpkı bir canlının nefes alıp vermesi gibi. Dinamik bir siyasi yönetme şekli, ortaya çıkan arızalar, kendine vazife çıkaran kesimler (mesela uzmanımsılar, kullanılanlar), hakimiyeti ele alanlar, birbiriyle bağ kuranlar veya simbiyotik ilişki içinde olanlar, hepsi ortaya çıkar. İşte bu zaaflara veya zayıflıklara dayalı, üzerinde çalışılabilecek konular hakkında, baştan sona rakip veya hasım ülke istihbarat örgütlerinin, küresel ve bölgesel sermaye gruplarının, ideolojik uçların, vb. çalışmaları ve beklentileri olur. Sistemlerde ve arızalı hususlarda bir istihbarat etkisi hep vardır!.. Sinsi Savaş Sistem deyince, örneğin siyasi alana, “danışmanlıklar veya temsilcilikler nasıl işliyor, bu tür köprülerle politika sahnesi ne şekilde gelişiyor” diye, iyice bakmak gerekir. Örneğin, devletin kabiliyetleriyle yapılabilecek bazı operasyonların dışarıdakilere (taşeronlara) verilip verilmediği konusu vaki oldu mu? Eğer bu tarz taşeronluklar yaptırıldı ise amaca ulaşılıp ulaşılamadığını da merak etmek mümkündür. Görülebilir ki, bu gibi ciddi alanlarda bir dağınıklık söz konusu ise zaaflar ortaya çıkabilir. Zaaflar hasım tarafından mutlaka izlenir ve bir yerde istihbarat ve gölge savaşı konusu olarak kullanılacak hale getirilir. İstihbarat dünyasında boşluk yoktur! Hukuken imkân varsa mahkeme davalarına bakın. Belirttiğim gözle, soruşturma süreçleri devam edenlere, bunların bağlantılarına, sahada nerelerde konumlandıklarına, bir dönem kamuoyu önünde bolca yer alıp almadıklarına bakın. Sonra karşılaştırın, bunlar aslen kimlerdi, ne tür motivasyonlara sahiplerdi? Bunlar toplumsal huzur ve sükûn konuları olarak da ele alınabilir. Şikâyet eden toplum yaratmak dahi amaçlanmış olabilir. Şikâyete sebep olanların bu tarz bir oyunda nerede durduğunu bilmeden hareket etmesi işin vahim taraflarındandır. Doğrudan bakılır ise şikayetçi olmayan var mı? Kimler şikayetçi? Kimler kasıtlı? Kimler haklı? Kimler masum? Kimler imtiyazlı? Yeterlilik seviyeleri nasıl belirlenmeli? Gerçek uzman kim? Uzmanımsıları gerçeğinden ayırt etmenin mümkünatı var mı? Uzmanımsı mı tehdit, yoksa etki ajanı mı? Bütün bunların ötesinde, (yasama, yürütme ve yargıdan sonra) “dördüncü güç” diye bilinen bağımsız medya nasıl olmalı? Buna göre ve özellikle çağımızda sosyal medya nasıl konumlanmalı? Youtube, TikTok, X (eski adı Twitter), başta olmak üzere, bütün sosyal medya platformları ile hangi ülkelerin ne şekilde ilişkileri var? Politikacılar, diplomasi ve bürokrasi bu platformlarla neyi yapmıyorlar ki insanlar neden mahrum bırakılsınlar?.. Sorular çok ve sadece bizle de ilgili değil; bu küresel çaplı bir konu oldu çıktı!.. Bir ülke için asıl olan sağlıklı toplumdur! Uzman veya uzmanımsı, gerçek kişi veya etki ajanı, herkesin söylediği, yazdığı ortada ve bunları etiketlemek (#) mümkün, bu konuda makineler kullanılabiliyor. O halde birinin eğilimini ve (gizli/açık) maksadını analiz edebilmek için yapılacak şey belli; arada bir tarama yapılsın, etiketler ne zamanlarda, hangi şartlarda, kimleri veya neleri hedef alarak, ne şekilde kümeleniyor diye. O zaman anlaşılır, kim nerede ne zaman ne maksatla ne yapıyor veya yapmak istiyor!.. Hiç zor değildir. Örneğin “Kürtçülük, bölücülük ve terörizm sempatizanlığı” bahsinde söylenenleri ve yazılanları tematik olarak analiz edin, kümelenmeler neler ve neredeler? Sonra bu gibi kimselerin bilinen ve gizlenen irtibatlarına bakın. Başka ilişkilere bakın, siyasal ve sosyal çıkar, ekonomik kazanç gibi… Etiketten yola çıkarak yaptığınız bir çalışmanın, SDG’ye, CENTCOM’a, MOSSAD’a, CIA’ya, MI6’e kadar uzanması mümkün mü? İşte zor olan şudur; istihbarat dünyası gizlidir ve ajanı öyle kolay yakalayamazsınız, kontur-espiyonaj imkanlarınız ne denli güçlü ise o denli önlem alabilirsiniz. Ama bir kez böyle bir sonuç alın, işte bu savaş kazanmak kadar önemli olabilir, ülkeler arası ilişkilerin seyrinde değerlidir. Bakın nereye geldik? Birden istihbarat örgütlerin isimlerinden söz ettik. Bakın medyaya, arada bir, “şu ülke casusları cirit atıyor, şu casus yakalandı, şu terörist büyük operasyonla ele geçirildi…” gibisinden. Nereden geldik buraya? Organlara dair bir röntgen çekin bakın, hastalıklı doku var mı diye. ABD devleti ve ilgili komutanlığı CENTCOM yılda 250 milyon dolar bütçeyle bölgede olacak, ama siz diyeceksiniz ki bu bütçe işe yaramaz! Mümkün mü? Peki nasıl işe yarar? İngiliz istihbarat servisi MI6 veya İsrail gizli servisi Mossad olacak, siz diyeceksiniz ki bunlar CIA ile ortak çalışmaz! Mümkün mü? Peki nasıl ortaklık yaparlar? Kimler veya neler üzerinde çalışırlar? Siber olaylardan bahsedeceksiniz, 10-20 yıldır bünyelerinde Siber Komutanlığa ve Siber Ağ Yapılarına sahip ülkeler var, bu kurumlarda binlerce memur çalışacak, siz diyeceksiniz ki bana bir şey olmaz! Sinsi savaş her zaman ve her yerde mevcut! Gerçeklik Ötesinde Savaş Teorik anlatımımıza devam edelim. Yapılacaklar listesinde sadece etiketler (eğilimler, tercihler, etkinlikler) de yok. Analize muhatap; hangi önceliği kullanıyor, hangi zamanda neyi yapıyor, buna da bakılır. Örneğin bir terör örgütü sempatizanı öncelikle kendi örgütünü öne çıkarmak ister. Bir olay meydana geldiğinde buna ait açık, gri, kapalı propaganda içeriklerine, tartışmalarına, bilgilere ait farklı yönleri içeren mesajlar atmaya başlar. Örneğin seçim zamanları çok önemlidir. Seçimlerde insanların önüne mesajlardan başka değişik içerikler de düşer. Yaratılmış gerçeklik (post-truth) ve Cambridge Analytica olayını merak edenler geniş biçimde araştırsınlar isterim, çünkü önemlidir. Aslında “doğru” ve “yanlış/yalan” bir tartışma konusudur. Peki, gerçek nedir? Gerçek tartışılmalı mıdır? Hem evet hem hayır! Deneysel şartlarda gerçekleşenler belli bir sabiti işaret eder. Sağlam referanslı bir açıklamadan bahsedilir. Gerçek bilim dünyası böyle çalışır. Bu doğrultuda gerçek, gerçektir veya eldeki bilgilerle henüz gerçek kabul edilir! Diğer durum ise gerçekliğin tartışmalı olmasıdır. Nasıl? Sonuçları gereği mi? Hayır. Daha bilgiler sunulurken, belli bir amaca istinaden hesaplı diziliyor ise başlangıçtan itibaren gerçeklik farklılaşır, algıdaki farklılıkla birlikte sonuca her ne kadar gerçek dense de aslında kişiye ve topluma özel bir yargı söz konusu olur. Yaratılmış gerçek ve alternatif gerçek kavramları tam da bu duruma karşılık gelir. Bundan böyle “yalan” sözcüğünün kullanılması bile değişmiştir, yerine “yaratılmış gerçeklik” olmuştur. Yaratılmış veya alternatif gerçek baştan itibaren hedefin algısına göre hazırlanır. Hedef bir kişi veya toplum olabilir. Öyleyse algılanması istenen gerçeklik hazırlanabilir, bir hazırlığı müteakip sunulabilir. Hedef algıladığını, “Benim gerçek bildiğim budur,” diyerek benimser ve savunur. Yapacak bir şeyiniz yoktur, o kişi veya toplum için gerçek odur artık. Önemli politikacıların, danışmanlarının veya özel temsilcilerin ağzından çeşitli açıklamalar duymanız mümkündür. Mesela, piyasada herhangi bir şey yokken, kıtlığı çekiliyorken, onu olumlu sıfatlarla destekleyerek başka türlü anlatabilirsiniz. Cümle kuruluşu, sözcüklerin seçilmesi, hep “çalışılmış” anlatımlardandır… Şöyle duyabilirsiniz: “Tam gerçeklik diye bir şey yoktur, ancak yaratılmış gerçeklik vardır.” Bunun en basit açıklamasını insanlar, “Gerçek önemsizdir, herkesin bir hikayesi vardır, hikayeler daha öne çıkar,” şeklinde yaparlar. Bu taktirde doğru nedir? Hikâyede inanılmış olan doğrudur. Tarifi değiştirmek ve ona inandırmak işin içine girmiştir artık. ABD seçimlerinde (2016 ve kısmen bundan sonrakilerde) ve hatta Birleşik Krallık’taki Brexit (2016) oylamasında kullanılan yöntemler böylesi konularla dizayn edilmiştir. Hatta bazı uzmanlar, Arap Baharı sürecinde halkı meydanlara çeken (örneğin, Mısır- Tahrir Meydanı) mekanizmada sosyal medya faktörünü bu yöntemlerle ilişkilendirdiler. Yeri gelmişken anakronizm ile ilişkili açıklamalara değineyim. Propaganda için de anakronizm yapılır. Politikacı (elbette meşru zemindeyiz) iddiasının doğru anlaşılmasını isteyebilir, reklamcı ürünün çok satılmasını isteyebilir, bütün bunlarda kullanılan teknikler anakronizm ile alakalıdır. Biz bütün bunlara bilinçli ve planlı yapılan anakronizm diyoruz. “Gerçek anakronizm” bu şekildedir. Anakronizmin bir de farkında olmadan yapılan şekli vardır. Bazen aranızda bağlamından koparılmış ifadeler, tarihler, yerler hakkında çok başka şeyleri anlatanlara tanık olursunuz. Bunlarda ne yaptığı pek bilinmiyor olabilir. Amaçsızca anakronizm yapılıyordur. Ben buna “adi anakronizm” diyorum; bu “saçmalamak” demekle de benzeşir. Saçmalıklar da işe yarayabilir! Burada propaganda bahsinin politik yönüne bakalım. Hitler ve yanındaki Dr. Göbels, dünyada en iyi bilinen propagandistlerdendir, liderdir, politikacıdır, yaptığı anakronizm ile korkunç olaylara sebep olmuş ve bu itibarla tarihe malolmuş bir isimdir. Demagog konusu nedir? Tarihte ve politik alanda en iyi bilinen demagoglara örnek Lenin ve Troçki’dir. Bugün için Putin de iyi bir demagog örneği sayılabilir. Demagoglar mantıklı ve vurucu konuşurlar, ikna kabiliyetleri yüksektir. Halkın bir kesiminin taraf olmasını sağlamak için seçili temaları işlerler. Politika, iktidar, vb. çalışmalarında bu gibi demagoji yapanlara fazlaca itibar edilir. Bir şeyi, süreci, olayı veya ülkeyi manipüle etmek için neler olabilir? Düşünün! Mümkün mü? Mümkün. Bazı politik gücü yüksek ve imkanları geniş başat ülkeler, özel yetişmiş manipülatörlere, propagandistlere veya demagoglara sahip olanlar, imal edilen manipülasyon konusunu önemli bir kazanıma dönüştürecek çalışmaları yapanlar, bunları sahaya yayacak düzenekleri, makineleri, sanal dünyada geniş açılımları olanlar var, her şey mümkün, eğer hazırlıklı değilseniz ve gerekli önlemleri geliştirmediyseniz yönlendirilebilirsiniz. Aslında bu söylediklerim, herhangi bir güçlü ülkede istendiğinde yapılabiliyor olmalı, değil mi? İstihbarat dünyası ile hukuk aynı anda var olabilir veya hiç birbirlerine değmeden çalışabilir de… bu cümleden hareketle konu daha başka olabilir: Suç/suçlu bulma çalışması devletlerin, adaletin ve ilgili kurumlarının işidir. Bununla beraber, başka bir noktada da çalışmak gerektiğini ifade etmek istiyorum, hani olur ya; bazı isimlerce sosyal statüde masum olma veya masum rolü oynama konuları akıllıca idare edilmeye çalışılabiliyordur. Dolayısıyla işte bu tür kimseleri de bilmek gerekebilir. Sanırım rahatsızlık konusunun bir diğer tarafı buradadır. Sosyal medya var ya; “ben düzgünüm, diğeri kötü” türü ortamı sulandırmaları, manipülasyonları ve gri propaganda yapma konularını açığa çıkarmak gerekebilir. Zamanımızda daha çok görülüyor, mesela Donald Trump kendine yakın medyayı ve bazı isimleri kullanarak bilgileri sızdırıyor. Başka örnekler de oluyor, mahkemeler belli dosyaları kamuoyuna açıyorlar. Elinde CIA belgeleri olan bir isim (Julian Assange gibi) partiler halinde belge servis ediyor. Bunlar zamanımızın işleri. Burada işaret edebileceğim şu, eğer devlet makamları bazı bilgileri kamuoyuna aktaracaksa, ki bu bazı hallerde iç ve dış politika manasında gereklidir, belli medya organlarını veya medya mensuplarını kullanır. O medya organı veya mensubu ise kendisini devlete yapışık görmeye başlar, devletin nüfuzunu kullanmak ister, bunlar mümkündür. Yine ABD’den örnek, Trump ne diyor? Falan medya (isimleri belli) dezenformasyon yapıyor… Devlet bazı kuruluşları ileri sürüyor. Bu şartlarda, ABD demokratik sistemi için vazgeçilmez görülen, yasama, yürütme ve yargı erkinden sonra gelen özgür medya zan altında! İşte dikkatleri çeken konu: Ellerindeki imkanları kullanmak suretiyle, akıllıca, örgütlü veya değil, ortamı sulandırarak, manipülasyonlar yaparak ve gri propagandaya başvurarak, kendini gizleyenler var ise bunlar tam da o zararlı kesimler olmuyorlar mı? Hem şikâyet et hem de gizlenecek yolları bul. Bu kabul edilemez. Özetlersek: • Propaganda suçtur, gri propaganda da suçtur! Ajanlık suçtur ve konu ihanete kadar gider, etki ajanlığı da aynı gözle değerlendirilir! Etki ajanlığı tartışmalı görülmekle beraber üzerinde titizlikle çalışılması gereken bir konudur. • Ajanlar, teröristler, anarşistler ve satılmış kişiler kendileri için ara hatları ararlar, bulurlar ve oralarda faaliyet gösterirler. Ara hatlar kontrolü ya zordur ya da az yerlerdir. • Teknoloji zor olanları kolaylaştırır; chatbotlar, diğer botlar, makineler, yapay zekanın (AI) ileri versiyonları (AGI)… Artık telefon diye taşınan cihazlarda bile birden fazla AI yüklü. • Para veya buna karşılık gelen maddi kazançlara dikkatli bakmak gerekir, eğer örtülü ise devlet denetimi mutlaka yapılmalıdır, gizliyse açığa çıkarılmalıdır. Eğer meşru bir maddi kazanç söz konusuysa, buradaki ödemenin de meşru yollarla yapılıp yapılmaması önemlidir; banka ödemesi, ödeme sebebinin yazılması, gibi. • Sosyal statü, ideolojik bağ veya siyasal angajman gereği çıkar elde edilen yollara da dikkatlice bakmak gerekir; ilişkiler nasıl, en sonunda bu kime veya neye hizmet ediyor? • Türkiye özelinde bakalım: Genel ifadelerden başlayalım, bu milletin (ulusun) her bir ferdi özgürdür, ülkesine sahip çıkar, savunur, bu rahatlıkla ve sebeple hareket eder. Ama şu da var: İdeolojiler, zaaflar, eksiklikler, beklentiler ve hatta yozlaşma!.. Vatandaş, sahip çıktığı her değer için, genel ve ortak değerlerin aslı ve büyük getirisi için, ülkesinin ve devletinin bekası için, genel itibariyle milletin refah ve güvenliği için, her şeye bir kez daha bakmak zorundadır. En kötü yozlaşma emaresi: “O yaparsa ben neden yapmamayım” demektir. İşte bu yozlaşma sorunu derinleştirir. Öte yandan eşitlik herkes ve her konu için geçerlidir. Adalet, eşitlik, başkalarına saygı, ahlaki anlayış gibi herkesi bağlayan hususlar sonunda gidip bir adalet ve güvenlik sorunu olmamalıdır; evde, işte, mahallede, vb. gerçek ve sanal alemdeyken, her alandayken. • Evet, dış güç diye bir şey hep vardır! Onlar fırsat ararlar; kullandıkları veya kullanacakları kolaylıkları kim onlara verebilir, dışarıdakiler kimin zaafları üzerine işlerini kolaylayabilir? • Etiketleri (tag’ları), öncelikleri, zamanlamaları analiz et, hassas içeriklere, irtibatlara ve ilişkilere bak, genel ve özel çıkar ve kazançlara bak. Gri alanları ve ara hatları incele. Zaaflar ve manipülasyonlar nerelerde incele. Ne tür sonuçlar kabul edilebilir ne türleri kabul edilemez? Sonuç Ülkemiz ve devletimiz bir tane ve o da bizim, başka deyişle bu asil milletin! Devlet hizmetinde bulunmuş ve devlet adamlığı nedir bilen biri olarak ifade ediyorum, suistimaller olabilir, buna karşılık görev hepimizindir, uyanık olmak şarttır, milli birlik ve beraberlik esastır, “Sü uyur, düşman uyumaz!” düsturu çerçevesinde hareket etmek hepimiz için bir görevdir. “Sü uyur, düşman uyumaz!” Kurumsal olarak gerekenler yapılıyor. Karşı istihbarat, kontur espiyonaj, propaganda takibi, dezenformasyonla mücadele, siber karşı faaliyetler ve vatandaşın hakkını hukukunu koruma faaliyetleri, medya okuryazarlığı ve eğitimi, gerçeklik kontrolü, stratejik iletişim faaliyetleri vb. Bunlar hassas ve beka konularıdır. Öyleyse bir vatandaş bu konularda devletçe yapılanları desteklemelidir, hatta devlet ne diyorsa onu yapması gerekir. Kamuoyu önüne çıkanlar ise kendi özelini, çıkarını, yanlış yöndeki tutumunu, hatta ideolojisini başkalarına aktaramaz, toplumu manipüle edemez, dezenformasyon yapamaz, kendince bir algı yönetimi biçimini uygulayamaz; unutmayın, bu yöndeki çabalar özgürlük ve biraz da gerçeklik ötesidir! Karşı-istihbarat ve hukuk bu noktada kendi yöntemlerini uygular. Öyleyse bu kurumları demokratik erkler içinde yerli yerinde tutmak bir asli ilkedir. Sanırım böylesi karışık, gri alanları çok olan, kurnazların kol gezdiği bir alanda artık durum net! *Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. sinsi savaş maksatlı eğilim çözümleme Gürsel Tokmakoğlu, Independent Türkçe için yazdı Gürsel Tokmakoğlu Pazar, Aralık 28, 2025 - 09:45 Main image:
Fotoğraf: AA
TÜRKİYE'DEN SESLER Type: news SEO Title: Sinsi savaş içinde maksatlı eğilimlerin çözümlenmesi copyright Independentturkish: