İşte 2026 için kazancın şifresi

2025’te euro yüzde 37.9, dolar ise yüzde 21.2 oranında yükseldi. 2026’da ise dövize yönelen yatırımcılar için dolar korunma aracı, euro da getiri arayan ve dalgalanmayı göze alanlar için daha öne çıkan bir seçenek olabilir. 2025, dolar açısından zayıf geçen bir yıl oldu. Bu değerlendirme algıdan ziyade, somut bir göstergeye dayanıyor. Dolar endeksi (DXY), doların euro, yen, sterlin, Kanada doları, İsveç kronu ve İsviçre frangından oluşan bir sepete karşı değerini yansıtıyor. 2025 yılında endeks yaklaşık yüzde 9 geriledi. Bu oran, dolar için son sekiz yılın en kötü performanslarından biri anlamına geliyor. Doların 2025’teki zayıflamasının temel nedenlerinden biri ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz patikasına dair beklentiler oldu. Piyasa, Fed’in faiz indirim sürecine devam edeceğini fiyatlarken, diğer büyük merkez bankalarının aynı hızda gevşemeyeceği görüşü güç kazandı. Faiz farklarının daralması, doların yıllardır taşıdığı en önemli avantajlardan birini törpüledi. 2026’ya bakarken görüntüyü asıl değiştiren başlık küresel büyüme dengesi. Önümüzdeki dönemde Avrupa’da mali teşviklerin devreye girmesi, Çin’de politika desteğinin sürmesi ve küresel büyümenin daha dengeli dağılması bekleniyor. Böylesi bir senaryoda ABD’nin büyüme üstünlüğü azalıyor. Dolar için bunun anlamı, rüzgârın şiddetinin düşmesi anlamına geliyor. Dolara destek gelebilir Söz konusu tablo, 2026’nın düz bir çizgiyle ilerlenmeyeceğini söylüyor. Yapay zekâ yatırımları ve ABD hisse senetlerine yönelen sermaye akımları, yılın özellikle ilk aylarında dolara destek verebilir. Böylesi dönemlerde DXY’de yukarı yönlü hareketler görmek şaşırtıcı olmaz. Ancak bu destek, yıl geneline yayılan kalıcı bir güçlenme hikâyesi sunmuyor. Bir diğer belirsizlik alanı para politikası yönetimi. Fed Başkanı Powell’ın mayıs ayında dolacak görev süresi öncesinde yeni aday belirleme süreci ve değişimin Fed’in para politikası duruşuna olası yansımaları yakından izlenecek. Fed’de görev değişimleri ve ABD yönetiminin düşük faiz yönlü yaklaşımı, piyasanın daha gevşek bir merkez bankası senaryosunu fiyatlamasına yol açabilir. Bu ihtimal, dolar açısından 2026’ya taşınan risk başlıklarından biri. Dezenflasyon süreci Bütün veriler bir araya geldiğinde, 2026 için dolar cephesinde belirgin bir iyimserlik üretmek zorlaşıyor. DXY bazında zaman zaman toparlanmalar mümkün. Ancak genel resimde dolar, önceki yıllardaki kadar rahat bir zeminde durmuyor. Bu durum euroyu otomatik olarak kazanan yapmaz; fakat doların artık tartışmasız tek adres olmadığı daha açık biçimde görülüyor. Türkiye tarafında ana başlık dezenflasyon süreci. Faiz indirim döngüsünün kademeli sürmesi bekleniyor. Bu ortamda Türk lirasının reel değerini koruması beklenmeli. Uygulanan politika, döviz talebinin hızının sınırlı kalmasına yol açacak. Öte yandan CDS gerilemesi ve sermaye girişleri, dövizde ani sıçramaların önünü kesen unsurlar arasında yer alıyor. Kur hareketi burada bir alarm mekanizması gibi çalışırken her veri yeni bir sinyal anlamına gelecek. Paritenin seyri nasıl olabilir? Euro/dolar paritesine bakıldığında 1.20 civarı beklentiler öne çıkıyor. Oran, iki para birimi arasında sert bir kopuş ihtimalini zayıflatıyor. Döviz bazlı varlıklar portföylerde denge unsuru olarak tutulacak. 2026’da döviz, tek başına getiri aracı rolünde olmayacak. Daha ziyade çeşitlemenin bir unsuru fonksiyonunu üstlenecek. Bu çerçevede koruma, çeşitlendirme ve zamanlama öne çıkıyor. 2026 dolar ve euro beklentileri nasıl? Dolar/TL kazancı her yıl farklılık gösteriyor. Getiri, sakin dönemlerde yavaş birikirken kriz dönemlerinde sıçramalar yaşadı. 2024 ve 2025 verileri kurun yönünü koruduğunu, buna karşın hızın belirgin biçimde düştüğünü gösteriyor. Döviz hâlâ yukarı gidiyor olsa da daha dingin bir hal söz konusu. Mevcut göstergeler 2026 senaryosu sert hareketler üzerine kurgulama olasılığını minimize ediyor. Dezenflasyonun sürmesi ve faiz indirimlerinin kontrollü ilerlemesi hâlinde, kurda ani kopuşlar yerine zamana yayılan bir artış öne çıkıyor. Dolar bu tabloda beklenti aracı olmaktan ziyade denge unsuru niteliğinde. Piyasa, büyük hikâye aramak yerine küçük sinyalleri izliyor. Böylesi bir senaryoda 2026 için 50–55 TL bandı makul seviyeler olarak öne çıkıyor. Öngörülen aralık, doların yine yukarı yönlü kaldığı, ancak yüksek kazanç vaadi taşımadığı bir yılı tarif ediyor. Döviz, 2026’da hız yarışına katılmıyor; portföydeki yerini daha sakin ama daha belirgin bir rolle alıyor. Kurun hareketi Euro/TL’nin uzun vadede yönünün yukarı, hızının ise dönemsel olarak değiştiği gözleniyor. 2018, 2020, 2021 ve 2023 yıllarında yüzde 30–65 bandında sert sıçramalar, para politikası kırılmaları ve kur rejimi değişimleriyle örtüşüyor. 2019 ve 2024’te yüzde 10–12 ile sınırlı artışlar, görece istikrar dönemlerine işaret ediyor. 2025’te görülen yüzde 37.9’luk yükseliş, önceki yıla göre yeniden hızlanan ama 2021–2023 kadar sert olmayan bir kur hareketine karşılık geliyor. Bu yönelim Euro/TL’de yüksek artışların dalgalar halinde yaşandığını söylüyor. Bu çerçevede 2026’da euro/TL için 60–65 TL bandı, geçmiş yıllardaki aşırı sıçramalara kıyasla daha ılımlı ve kontrollü bir artış senaryosu anlamına geliyor. Yüzde 18–28 aralığında yıllık getiri, tablodaki uzun dönem ortalamalarıyla uyumlu bir hedef olarak öne çıkıyor. DÖVİZDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN 10 ODAK NOKTASI Döviz, çoğu zaman beklentilerle hareket eder. Ekrandaki kur oranları görünen yüzdür. Asıl hikâye arka planda yazılıyor. 2026’ya girmeye birkaç gün kalmışken dolar ve euroyu okurken bakılması gereken 10 nokta göz ardı edilmemeli. 1. Faizlerin hangi hızla indirildiği, kurun yön algısını doğrudan etkiler. 2. Enflasyonun seviyesi kadar piyasada yarattığı algı da döviz talebini belirler. 3. TL’nin enflasyon karşısında sunduğu reel getiri güçlü kaldıkça döviz geri planda kalır. 4. Küresel dolar talebinin seyri, yerel kur hareketlerini doğrudan etkiler. 5. Avrupa ekonomisinden gelen büyüme sinyalleri, euroya yönelik ilgiyi şekillendirir. 6. Jeopolitik risklerin arttığı dönemlerde dolar daha fazla talep görür. 7. Ülke risk primindeki gerileme ve sermaye girişleri kurda denge sağlar. 8. Cari açığın nasıl finanse edildiği, kur baskısının kalıcılığını belirler. 9. Aynı kur seviyesi farklı zamanlarda farklı anlamlar taşır ve zamanlama belirleyici olur. 10. Dövizin portföyde getiri mi yoksa korunma amacıyla mı tutulduğu netleşmelidir. İşte kurum öngörüleri - Kurumların 2026 yıl sonu için konsensüs bandı dolarda 50 – 52.5 TL aralığı olarak öne çıkıyor. - SEB (İsveç)’in döviz tahmin raporuna göre dolar, önümüzdeki dört çeyrek boyunca kademeli bir yükseliş izleyerek 2026 ikinci çeyrekte 50 TL seviyesine ulaşabilir. Raporda, kurun her çeyrekte artarak ilerleyeceği ve toplamda yaklaşık yüzde 28 yükseliş göstereceği öngörülüyor. - Deutsche Bank, TCMB politika faizinin 2026 sonunda yüzde 30 seviyesine gerilemesini, enflasyonun yüzde 25’in biraz altına inmesini ve euro/dolar paritesi için 1.25 beklentisi paylaşıyor. - Garanti BBVA Araştırma’nın 2026 yıl sonu tahmini, euro için 62.3 TL, dolar için 52 TL. - Gedik Yatırım Aralık Strateji Raporu’nda 2026 yıl sonu için dolarda 52.50 TL tahmini koruyor. - Tacirler Yatırım, 2026 yıl sonunda doların 50 TL seviyesinde olmasını bekliyor. YARIN: FAİZ Mİ, FON MU?