18 yaşında evlendiği Ömer Çeliktaş tarafından 17 yıl boyunca sistematik şiddete maruz kalan ve eşinin ailesini ölümle tehdit etmesi sonucu cinayet işlemek zorunda kalan Şerife Çeliktaş’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması yarın görülecek. Olayın ardından kendisini ihbar eden ve Şubat 2025’ten bu yana tutuklu bulunan Şerife Çeliktaş, yarın Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. Hakkında “Haksız Tahrik Altında Eşi Kasten Öldürmek” suçlamasıyla 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Konya Kadın Dayanışma Komiteleri ile Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği'nin takip edeceği duruşma saat 09.00’da başlayacak. soL’un edindiği bilgiye göre, bu celsede savcının mütalaasını vermesi ve duruşmada iki tanığın daha dinlenmesi bekleniyor. Ömer Çeliktaş’ın sabıka dosyası kabarık: Gasp, yaralama, öldürmeye teşebbüs... İddianameye göre, olay günü uyuşturucu ve alkol etkisinde olduğu belirlenen Ömer Çeliktaş, cezaevinden yeni çıkmıştı. Maktulün geçmişinde "gasp, adam yaralama, adam öldürmeye teşebbüs" gibi pek çok suç kaydı bulunuyordu. Tüm bu tablo, duruşma öncesi "Şerife korunamadığı için kendini ve çocuğunu korumak zorunda kaldı. Bu durum Şerife'yi ne kadar suçlu yapar?" sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor. ‘Birinin canını aldığım için pişmanım’ Konya Kadın Dayanışma Komiteleri ile Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği duruşmayı takip edecek. “Birinin canını aldığım için pişmanım” diyen Şerife sevdiklerinin ve kendisinin artık ölüm tehdidi altında olmadığını biliyor. Sıradan bir hayatın hayalini kuruyor. Şerife tutukluluk sürecini tarif ederken “Burası çok zor bir yer” dedi. Şerife Çeliktaş’ın yılın son günlerinde düşündüğü şeylerden biri eğitim. Ayakları üzerinde durabilmek için okumak isteyen ve mücadeleyi bırakmayan Şerife, avukatlarından test kitapları istedi. İlk duruşmada neler olmuştu? Davanın ilk duruşmasında dinlenen tanıklar, Şerife’nin yıllardır süren bir "işkence" hayatı yaşadığını doğrulamıştı. Şerife Çeliktaş’ın çocuğu, annesinin sürekli şiddet gördüğünü ve olay günü yaşananların annesinin anlattığı şekilde gerçekleştiğini belirtmişti. Tanıklardan Şerife'nin 14 yıllık komşusu Ş.Ç. ise ifadesinde, "Ömer her zaman baskıcıydı, evden hep kavga sesleri gelirdi. Şerife'nin burnunu ve belini kırdığını biliyorum. Şerife korkusundan bize selam bile veremezdi" diye konuşmuştu. Arkadaşı A.T. de Şerife'nin yüzünde ve kollarında sürekli morluklar gördüğünü, "Ayrıl" demesine rağmen Şerife'nin tehditler nedeniyle bunu yapamadığını anlatmıştı. Avukatlar olayın bir "cinayet" değil, meşru müdafaa kapsamında bir "öz savunma" olduğunu vurguluyor. İlk duruşmada Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği adına savunma yapan Avukat Çisel Demirkan, devletin kadını koruma yükümlülüğünü yerine getirmediğine dikkat çekerek şunları söylemişti: “Bugün huzurda bulunan müvekkil, devlet tarafından korunamamış, darbedilmiş ve tehdit edilmiş bir kadındır. Dosyada bulunan sabıka kayıtlarında Ömer Çeliktaş'ın birçok suçu mevcut. Bu bir cinayet dosyası değil, hayatta kalma mücadelesidir. Şerife’nin başka şansı kalmamıştı, her gün kafasına silah dayanıyordu. Eğer devlet onu korusaydı, zaten bunu yapmak zorunda kalmazdı.” Mahkeme heyeti ilk duruşmada, eksikliklerin giderilmesi ve diğer tanıkların dinlenmesi gerekçesiyle duruşmayı 30 Aralık 2025 tarihine ertelemiş ve Çeliktaş’ın tutukluluk halinin devamına karar vermişti.