Diyarbakır’ın sosyo-ekonomik açıdan en kırılgan bölgeleri olan Bağlar, Ergani ve Silvan ilçelerinde yürütülen kapsamlı bir saha araştırması, madde bağımlılığının bölge gençliği üzerindeki yıkıcı etkisini ve bu sorunun nasıl yapısal bir krize dönüştüğünü tüm detaylarıyla ortaya koydu. Saha Araştırmaları Merkezi (SAMER) tarafından Aralık 2025’te yayımlanan rapor, uyuşturucuyla tanışma yaşının ilkokul çağına kadar gerilediğini ve kamusal denetim mekanizmalarının yerini "metruk alanların" aldığını verilerle kanıtlıyor. İşte 37 mahallede gerçekleştirilen, 1.514 gencin durumunu ve bölgenin gerçeklerini yansıtan araştırmanın ayrıntılı dökümü... Hangi ilçede durum ne? Araştırma, Diyarbakır’ın üç büyük ilçesinde madde kullanım yaygınlığını mercek altına aldı. Yaşam boyu en az bir kez madde deneme oranlarında Bağlar ilçesi ilk sırada yer alıyor. Bağlar: Görüşülen gençlerin yüzde 16,2’si madde kullandığını beyan etti. Ergani: Bu oran yüzde 12,8 olarak kaydedildi. Silvan: Yüzde 11,6 ile üçüncü sırada yer alıyor. Raporda, madde kullanımının yalnızca "denemekten" ibaret kalmadığı, katılımcıların büyük bir kısmının bu maddeleri düzenli veya dönem dönem kullanmaya devam ettiği vurgulanıyor. Kritik eşik: 5-11 yaş aralığı Araştırmanın en alarm verici bulgusu, maddeyle tanışma yaşındaki dramatik düşüş oldu. Üç ilçede de uyuşturucuya başlama yaşı 12-17 yaş aralığında yoğunlaşsa da, çocukluk dönemi istatistikleri dikkat çekiyor: Ergani’de madde kullanan gençlerin yüzde 9,4’ü ilk deneyimini 5-11 yaş aralığında yaşadığını belirtti. Bu, bölgedeki uyuşturucu trafiğinin ilkokul seviyesindeki çocuklara kadar ulaştığını gösteren en somut veri olarak rapora yansıdı. Bağlar’da çocukluk çağında (5-11 yaş) maddeyle tanışma oranı yüzde 1 iken, Silvan’da uyuşturucuyla tanışma yaşının 10’a kadar düştüğü saha gözlemleriyle sabitlendi. Kullanıcıların yüçde 52’si reşit olmadan maddeyle tanışmış durumda. "Özgürlük" alanları, metruk yapılar Araştırma, uyuşturucu kullanımının nerelerde yoğunlaştığını da haritalandırdı. Denetimsiz alanlar, uyuşturucu trafiğinin "güvenli limanı" haline gelmiş durumda: 6 Şubat depremleri sonrası boşaltılan binalar ve ağır hasarlı yapılar, uyuşturucu kullanımı için temel mekânlar haline geldi. Yeterince aydınlatılmayan parklar, ıslah edilmemiş dere yatakları ve mezarlık çevreleri gençlerin maddeye eriştiği ve kullandığı alanlar olarak öne çıkıyor. Saha notlarına göre; mahalle aralarında uyuşturucu kullanımı "sigara içmek kadar normal" bir algıya bürünmüş durumda. Bu durum, mahalle kültüründeki toplumsal denetimin de zayıfladığını gösteriyor. Nedenler: Eğitimden kopuş ve işsizlik Rapor, bağımlılığı besleyen temel sosyo-ekonomik faktörleri "geleceksizlik" başlığı altında topluyor: Okulu terk eden veya eğitimden umudunu kesen gençlerin maddeye yönelme riski çok daha yüksek. Eğitimli gençler arasında bile "diplomanın bir gelecek vaat etmediği" düşüncesi hakim. Ergani’de gençlerin yüzde 53,8’i işsiz. Silvan’da ise gençlerin yüzde 55,1’inin herhangi bir sosyal güvencesi yok. Gelir seviyesi asgari ücretin altında olan hanelerde büyüyen gençlerin, sokaktaki riskli gruplara dahil olma eğilimi daha fazla. Maddeye başlayanların yüzde 85’ten fazlası, ilk kullanımı bir arkadaşı aracılığıyla gerçekleştirdiğini ifade ediyor. Merak ve eğlence arayışı, yapısal boşluklarla birleşince bağımlılığa kapı aralıyor. Tedaviye erişim imkanı sınırlı Gençlerin maddeyi bırakma isteği ve tedaviye erişim imkânları arasındaki uçurum, raporun en karanlık noktalarından biri: Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 80-85’i hayatı boyunca hiçbir profesyonel yardım almamış. AMATEM ve ÇEMATEM gibi kurumların kapasitesinin yetersizliği veya gençlerin bu kurumlara güvensizliği iyileşme sürecini engelliyor. Ailelerin yüzde 70’ine yakını çocuklarının madde kullandığından habersiz. Öğrenen ailelerin ise yalnızca yüzde 1,9’u profesyonel tedavi yolunu seçiyor. Geri kalan aileler "uyarma", "kızma" veya "şiddet" gibi yapıcı olmayan yöntemlere başvuruyor. Bağımlı gençlerin toplumdan dışlanması, onları madde kullanımına daha fazla hapseden bir kısır döngü yaratıyor. Araştırma, sorunun çözümü için tek bir kurumun değil, çok aktörlü bir mekanizmanın devreye girmesi gerektiğini vurguluyor. Katılımcıların yüzde 31,6’sı çözümün ancak "Tüm kurumların ortak çalışmasıyla" mümkün olabileceğini belirtiyor. Raporun önerileri Bağlar, Ergani ve Silvan ilçelerinde yürütülen saha araştırmasının sonuçları, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımının yalnızca bireysel ya da aile temelli sorunlar üzerinden ele alınmasının yetersiz kaldığını ortaya koydu. Raporda, özellikle yapısal eşitsizliklerin belirgin olduğu bölgelerde bağımlılığın, toplumsal koşullardan bağımsız değerlendirilemeyeceği vurgulandı. Raporda, Bağlar, Ergani ve Silvan örneklerinin, bağımlılığın bireysel ya da kültürel bir sorun olmadığını; yapısal ihmal ve eşitsiz yönetişimin sonucu olduğunu açık biçimde ortaya koyduğu vurgulandı. Devletin gençlerle çoğunlukla güvenlik eksenli bir ilişki kurduğu, buna karşılık sosyal politika, psiko-sosyal destek ve önleyici mekanizmaların yetersiz kaldığı belirtildi. Bu nedenle raporda, bağımlılıkla mücadelenin yalnızca ceza ve güvenlik odaklı politikalarla değil; eğitimde tutunmayı güçlendiren, istihdam olanaklarını artıran, kamusal alanları geri kazanan ve psiko-sosyal destek mekanizmalarını yaygınlaştıran bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiği ifade edildi. Araştırma sonuçlarına göre, bu yönde kapsayıcı ve hak temelli politikalar geliştirilmediği takdirde, uyuşturucu kullanımının bölgede istisnai bir durum olmaktan çıkıp normalleşmiş bir yaşam pratiği olarak varlığını sürdürmeye devam edeceği uyarısında bulunuldu: Polisiye tedbirlerin yanı sıra, mahalle bazlı sosyal destek birimleri kurulmalı. Metruk binalar hızla yıkılmalı, parklar ve sokaklar güvenli hale getirilmelidir. Gençlere yönelik mesleki eğitim ve güvenceli iş imkânları bağımlılıkla mücadelenin merkezine konulmalı. Madde bağımlılığı tedavi merkezlerinin sayısı artırılmalı ve bu süreçler aile eğitimiyle desteklenmelidir. diyarbakır madde bağımlılığı Çocuk SAMER 37 mahallede 1.514 gençle yapılan saha çalışması, Diyarbakır’da uyuşturucu kullanımının erken yaşta başladığını, sosyal çevre üzerinden yayıldığını ve tedaviye erişimin sınırlı kaldığını gösterdi Müjgan Halis Pazartesi, Aralık 29, 2025 - 16:00 Main image:
Fotoğraf: X
Haber Type: news SEO Title: SAMER araştırdı: Diyarbakır’da madde bağımlılığı 5 yaşa kadar indi copyright Independentturkish: