Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, 81 ilin il sağlık müdürlüklerine gönderdiği yazıyla Sağlıklı Hayat Merkezleri’nde yeni bir çalışma düzenine geçilmesini istedi. İlçe Sağlık Müdürlüklerine bağlı olarak hizmet veren bu merkezlerde görev yapan psikolog, diyetisyen, fizyoterapist, sosyal çalışmacı ve çocuk gelişimcilerin Cumartesi günleri de çalıştırılmasını öngören talimat, sağlık emekçileri ve sendikaların tepkisini topladı. Bakanlığın gerekçesi: Danışmanlık sayıları düşük Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda, bazı illerdeki merkezlerde sunulan hizmetlere yönelik başvuru sayılarının Türkiye ortalamasının altında kaldığı ifade edildi. Bu durumun vatandaşların sunulan hizmetlerden yeterince haberdar olmamasından kaynaklandığı belirtildi. Bakanlık talimatında, "hizmet kalitesinin ve bilinirliğin artırılması" amacıyla, birden fazla personelin bulunduğu merkezlerde Cumartesi günü de hizmet sunulmasının uygun görüldüğünü kaydetti. 'Anayasa hiçe sayılıyor' Söz konusu düzenlemeye tepki gösteren Genel Sağlık-İş Sendikası, konuyla ilgili bir açıklama yayımladı. Bakanlığın talimatının sağlık emekçilerini açıkça angaryaya zorladığını belirten sendika, açıklamasında "Bakanlığın yazısı Anayasa’yı hiçe sayan, hukuku yok sayan ve sağlık emekçilerini açıkça angaryaya zorlayan bir anlayışın somut belgesidir" denildi. Uygulamanın hukuksuz olduğunu savunan sendika, hafta sonu dinlenme hakkının gasp edildiğini vurguladı. Yapılan açıklamada, Anayasa’nın 18. maddesinde yer alan "Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır" hükmüne dikkat çekilerek şu değerlendirme yapıldı: "Hafta sonu dinlenme hakkı gasp edilerek, kelime oyunlarıyla ‘mesai kaydırması’ adı altında sağlık emekçilerini çalışmaya zorlamak açık bir angaryadır. Anayasa’ya rağmen, hukuk yok sayılarak emekçilerin hafta sonuna el koymak yetki aşımıdır. Anayasa’nın yasakladığı angarya, idari yazılarla meşrulaştırılamaz! Buradan açıkça ifade ediyoruz: Sağlık hizmeti ticari bir faaliyet değildir! Sağlık emekçileri köle değildir! Sağlık çalışanlarının emeği performans tablolarına kurban edilemez!" Çözüm yolunu gösterdiler: Doğru planlama, yeterli kadro tahsisi ve kamucu sağlık anlayışı Genel Sağlık-İş Sendikası, hizmet kalitesini artırma bahanesiyle çalışanların istatistiklere hapsedilmesini eleştirerek, sorunun çözümünün baskıcı yöntemlerde olmadığını belirtti. Açıklamanın sonunda, piyasacı yönetim anlayışından vazgeçilmesi gerektiği ifade edilerek şu çağrı yapıldı: "Hizmet kalitesini ve tanınırlığı artırma bahanesiyle danışmanlık sayılarını yükseltmeye çalışmak; sağlık emekçisini sayılara indirgemek, halk sağlığını ise istatistik oyunlarına kurban etmek demektir. Bu piyasacı ve baskıcı bir yönetim anlayışıdır. Sorunun çözümü; sağlık emekçilerinin dinlenme hakkını gasp etmek değil, doğru planlama yapmak, yeterli sayıda kadro tahsis etmek ve kamucu sağlık anlayışına dönmektir. Sağlık emekçilerini angaryaya zorlayan bu hukuksuz düzenlemeden acilen dönülmelidir."