Hollanda’da savunma 2025’te açık ara en büyük patron

Hollanda iş gücü piyasasında kamu sektörünün ve özellikle de ordu ve polis teşkilatlarının ağırlığı giderek artıyor. 2025 yılı verilerine göre Savunma Bakanlığı, yaklaşık 74.333 tam zamanlı (FTE) çalışan ile ülkenin açık ara en büyük patronu konumunda. Bu rakam, 2018’de yaklaşık 62.053 olan savunma istihdamının neredeyse yüzde 20 fazlasına işaret ediyor. Bu büyüme, Hollanda’nın NATO politikaları doğrultusunda savunma harcamalarını hızla artırması ve askeri istihdamı önceliklendirmesinin dogrudan bir sonucu. Savunma Bakanlığı, 2018’de 62.053 olan tam zamanlı personel sayısını 2025’te 74.333’e çıkararak kendisinden sonraki en büyük patron olan polis teşkilatı ile arasındaki farki savaş donemleri dışında görülmemiş ölçüde açtı. Polis teşkilatı ise yaklaşık 64.618 FTE ile halen önemli bir kamu patronu konumunda olsa da, savunma ile arasında yaklaşık 10.000 kişilik fark bulunuyor. Bu gelişmenin gölgeleyemediği bir diğer gerçek ise kamu kaynaklarının; eğitim, kültür ve sağlık gibi halkın gerçek ihtiyaçlarına yönelik alanlardan alınıp savunma ve polis teşkilatındaki bahsi geçen büyümelerin finansmanında kullanılıyor olmasıdır. Bir yandan savunma sektörü; halkın gerçek savunma ihtiyaçları yerine uluslararası askeri taahhütlerin birincil hedef olarak belirlendiği ve tamamen NATO yörüngesinde bir alan hâline gelirken; diğer yandan ordu, polis teşkilatı ve işsizlik ödeneklerinden sorumlu Sosyal Güvenlik Ofisi gibi halkı “hizada tutma” işlevi gören kurumların hem bütçeleri hem de istihdam rakamları daha önce görülmemiş bir hız ve çapta artırılıyor. Eğitim, kültür, sosyal hizmetler ve sağlığın payına ise yıllık milyarlarca avroluk tasarruf paketleri düşüyor. Özel sektörde sermayenin stratejik tercihleri Özel sektör tarafında ise Ahold Delhaize Grubu; Albert Heijn, Etos, Gall & Gall ve Bol.com gibi markalarıyla en büyük özel patron olarak öne çıkıyor. Toplamda yaklaşık 97.000 çalışanı bulunan grubun toplam tam zamanlı istihdam (FTE) rakamı ise ancak 38.000’i buluyor. Diğer yandan finans sektöründe dikkat çekici bir daralma eğilimi gözlemleniyor. Hollanda’nın büyük bankaları ve finansal kurumları; yapısal değişimler ve dijital dönüşüm süreçleri nedeniyle iş gücünde kesintiye gitmeye hazırlanıyor. Hollanda’nın en büyük bankası olan Rabobank’ın toplam personel sayısı son yıllarda belirgin şekilde azalarak yaklaşık 31.131’e düştü. Eskiden çok uluslu şirketler Hollanda ekonomisinin istihdam motorlarıydı; ancak bir süredir durum böyle değil. Unilever, AkzoNobel, DSM-Firmenich ve Aegon artık Hollanda’nın en büyük yüz patronu arasında yer almıyor. Shell (8.500 FTE) ve Heineken (4.000 üzeri FTE) ise hâlâ listede bulunuyor. Bu gelişme, Hollanda sermayesinin geçtiğimiz yıllardaki “yüksek nitelikli göçmen cazibe merkezi” olma konumundan vazgeçtiğini gösteriyor. Ancak bu küçülme dalgasının içinde farklılaşan bir isim var ki o da ASML’dir. ASML (Advanced Semiconductor Materials Lithography), Hollanda’nın Veldhoven kentinde kurulu, 32,5 milyar avro cirosu ile dünyanın en kritik yarı iletken şirketlerinden biridir. Bu özelliği ile de dünya çip pazarının belirleyicisi konumundadır. Hatırlanacağı gibi bu yılın başlarından itibaren Çin ile ABD-Avrupa arasında çip teknolojisi üzerinden bir kapışma başlamış; bu gerilimde ABD’nin baskısıyla ASML, Çin’e yaptığı makine satışlarını kısmıştı. Savaş çanlarının çaldığı bu günlerde kritik hâle gelen çip teknolojisinin bu önemli oyuncusu, istihdamını son beş yılda %76’dan fazla artırarak 21 binin üzerindeki FTE rakamı ile ilk on özel sektör patronu arasında yer alıyor. Hükümetin gelecek planları: Savunma personeli 200.000’e çıkabilir Hollanda hükümeti, savunma gücünü mevcut seviyenin çok üzerine çıkarma planlarını iki yıldır gündemde tutuyor. Resmi açıklamalara göre Savunma Bakanlığı başlangıçta 100.000 kişilik bir hedef belirlemişti; ancak bu rakamın 200.000’e kadar çıkarılabileceği belirtiliyor. Bu hedef; profesyonel askerler, sivil personel ve yedekler dahil toplam personeli kapsıyor. Plan dâhilinde; 17 yaşındaki gençlere yapılacak anketler ve iş teklifleri, “sosyal devriye” ve “Gerçekçi Askerlik Deneyimi” uygulamaları gibi yeni yöntemlerle savunma hizmetine ilginin artırılması amaçlanıyor. Hollanda hükümeti; sermayenin daha fazla kâr için savaş ekonomisine geçişi anlamına gelen bu genişlemeyi, bir süredir ABD, AB ve NATO’nun tüm yetkili ağızlarından defalarca duyduğumuz “Batı medeniyetinin tehdit altında olduğu” ve “savaşın kapıda olduğu” gibi beylik bahanelerle kamuoyuna sunmaya devam ediyor.