Giriş Hilafet, Batı dünyasında çoğu zaman bir “güvenlik riski” ya da “radikal ütopya” olarak ele alınırken, İslam dünyasında bambaşka bir anlam katmanına sahiptir. İslam toplumlarında hilafet algısı, yalnızca siyasal bir kurumla ilgili değildir; tarihsel süreklilik, meşruiyet, adalet ve kolektif kimlik gibi çok daha derin meselelerle iç içe geçmiştir. Bu nedenle hilafet tartışması İslam dünyasında ne salt teolojik bir ihtilaf ne de basit bir rejim tercihi olarak okunabilir. Bu makalenin temel tezi şudur: İslam dünyasında hilafet algısı, kurumsal bir talepten ziyade; kaybedilmiş adalet duygusunun, siyasal parçalanmışlığın ve meşruiyet krizinin sembolik bir ifadesidir. Bu sembol, zaman zaman özlem, zaman zaman travma, zaman zaman da çıkmaz üretmektedir. I. Osmanlı Sonrası Kırılma: Hilafetin Travmatik Kaybı 1. 1924 ve Sadece Bir Kurumun Değil, Bir Ufkun Kaybı Hilafetin 1924’te kaldırılması, İslam dünyasında çoğu zaman yalnızca Türkiye merkezli bir siyasal karar olarak değerlendirilir. Oysa bu karar, özellikle Arap, Hint altkıtası ve Kuzey Afrika Müslümanları açısından küresel bir kırılma anlamına gelmiştir. Hilafet, fiilen zayıflamış olsa bile, sembolik düzeyde İslam dünyasının ortak siyasal ufku olarak varlığını sürdürmekteydi¹. Hilafetin ilgası ile birlikte: • İslam dünyasında siyasal birlik fikri çökmüş, • Meşruiyet kaynağı yerel iktidarlara devredilmiş, • Ortak bir ahlaki referans noktası ortadan kalkmıştır. Bu durum, birçok Müslüman toplumda ontolojik bir boşluk yaratmıştır. 2. Ulus-Devletlerin Doğuşu ve Meşruiyet Sorunu Hilafet sonrası dönemde İslam dünyası, hızla ulus-devletlere bölünmüştür. Ancak bu devletlerin önemli bir kısmı: • sömürge sonrası sınırlarla kurulmuş, • toplumsal rızayı zayıf biçimde üretmiş, • çoğu zaman otoriter yönetimlerle ayakta kalmıştır. Bu bağlamda hilafet, fiilen var olmayan bir kurum olmasına rağmen, meşruiyetle ilgili kıyas noktası hâline gelmiştir². “Hilafet varken adalet vardı” söylemi, tarihsel olarak tartışmalı olsa bile, sosyolojik olarak güçlüdür. II. Hilafet Bir Program Değil, Bir Sembol 1. İslam Dünyasında Ortak Bir Hilafet Tasavvuru Var mı? İslam dünyasında hilafet fikrine dair tek ve net bir model yoktur. Sünnî, Şiî, Selefî, modernist ve gelenekçi yaklaşımlar arasında ciddi farklar bulunmaktadır. Buna rağmen “hilafet” kelimesi, bu farklılıkları aşan ortak bir çağrışım alanı üretir: • adaletli yönetim, • zulmün sınırlandırılması, • ümmet bilinci, • küresel eşitsizliğe itiraz. Bu yönüyle hilafet, siyasal programdan çok ahlaki sembol işlevi görmektedir³. 2. Neden Programlaşamıyor? Hilafet fikrinin programlaşamamasının başlıca nedenleri şunlardır: • Tarihsel deneyimlerin çelişkili olması Osmanlı, Abbasî ve Emevî pratikleri, ideal bir model sunmamaktadır. • İslam dünyasının parçalanmışlığı Ulusal çıkarlar, mezhepsel ayrılıklar ve bölgesel rekabetler ortak bir tasarımı imkânsız kılmaktadır. • Modern siyasal araç eksikliği Hilafet, modern hukuk, ekonomi ve yönetişim sistemleriyle nasıl ilişkileneceği konusunda net bir çerçeve sunamamaktadır. Bu nedenle hilafet, somut bir plan olmaktan ziyade, soyut bir özlem olarak varlığını sürdürmektedir. III. Ulema, Halk ve Siyasal Elitler: Üç Farklı Hilafet Okuması 1. Ulema: İhtiyatlı Mesafe Geleneksel ulema çevreleri, hilafet konusunda genellikle temkinli bir tutum sergilemiştir. Birçok klasik fıkıh âlimi: • hilafeti dinin özü değil, • tarihsel bir siyasal düzenleme olarak değerlendirmiştir⁴. Modern dönemde de pek çok ilahiyatçı, hilafetin ihyası fikrine mesafeli durmakta; bunun yerine adalet, maslahat ve kamu yararı ilkelerini öne çıkarmaktadır. 2. Halk: Sembol ve Özlem Geniş halk kitleleri için hilafet: • karmaşık fıkhî tartışmaların konusu değil, • günlük adaletsizliklerin karşıtı olarak görülen bir semboldür. Yoksulluk, otoriterlik ve dış müdahalelerle şekillenen hayat tecrübeleri, hilafeti “kaybedilmiş bir düzen” imgesiyle beslemektedir⁵. 3. Siyasal Elitler: Araçsallaştırma Birçok İslam ülkesinde siyasal elitler, hilafet söylemini: • meşruiyet krizlerini örtmek, • muhalefeti bastırmak, • dış tehdit algısı üretmek amacıyla kullanabilmektedir. Bu durum, hilafetin ahlaki içeriğinin boşalmasına yol açmaktadır. IV. Radikal Yapılar ve Hilafetin İstismarı 1. IŞİD Deneyimi: Sembolün Felakete Dönüşmesi IŞİD’in hilafet ilanı, İslam dünyasında hilafet fikrine yönelik algıyı derinden sarsmıştır. Bu yapı: • hukuku fikha kurban etmiş, • ahlaki sınır fikrini yok saymış, • siyasal iktidarı mutlaklaştırmıştır⁶. • öznelik, özgürlük ve rızayı yok saymış, • şiddeti tek meşruiyet aracına dönüştürmüş, • güvenlik duygusu yerine korku salmayı esas almıştır. Bu deneyim, birçok Müslüman için hilafetin tehlikeli bir sembole dönüşmesine neden olmuştur. 2. Sembol–Şiddet İlişkisi Hilafet gibi güçlü semboller, bağlamından koparıldığında ve kurumsal denetimden yoksun kaldığında, radikal mobilizasyon araçlarına dönüşebilmektedir. Bu durum, hilafetin İslam dünyasında neden ikili bir duygu yarattığını açıklar: Hem çekim hem korku. V. Değerlendirme: Çıkmaz Nerede? İslam dünyasında hilafet algısı bugün bir çıkmaz içindedir: • Kurum olarak geri dönmesi mümkün değildir. • Sembol olarak güçlüdür ama tehlikelidir. • Ontolojik eleştiri olarak ise yeterince tercüme edilememiştir. Bu çıkmazın temel nedeni, hilafetin temsil ettiği ahlaki ve siyasal taleplerin, modern devlet yapıları içinde karşılık bulamaması⁷ kadar Müslümanların gücün doğasına dair yeterli felsefi derinliğe sahip olamamasıdır. Sonuç Bu makale göstermiştir ki İslam dünyasında hilafet algısı, ne yalnızca romantik bir nostalji ne de salt radikal bir projedir. Hilafet, daha çok meşruiyet, adalet ve siyasal bütünlük arayışının sembolik ifadesidir. Ancak bu sembol, kurumsal ve hukuki tercüme mekanizmaları geliştirilmedikçe, ya bastırılmakta ya da istismar edilmektedir. Bir sonraki makalede, hilafetin İslam dünyasına ve küresel düzene ne getirip ne götürebileceği, imkânlar ve riskler dengesi içinde ele alınacaktır. *Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. İslam HİLAFET algı özlem travma Hasan Köse, Independent Türkçe için yazdı Hasan Köse Çarşamba, Aralık 24, 2025 - 17:00 Main image:
Fotoğraf: AA
TÜRKİYE'DEN SESLER Type: news SEO Title: İslam dünyasında hilafet algısı: Özlem, travma, sembol ve çıkmaz copyright Independentturkish: