Kamu kurumları yöneticilerinin elektronik imzalarının kopyalanarak sahte diploma ve sürücü belgesi düzenlenmesi ile ilgili soruşturmada, 65 şüpheli hakkında daha iddianame hazırlanarak 50 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ankara’da çökertilen sahte diploma çetesi, aralarında profesör ve doçentlerin de bulunduğu yaklaşık 400 akademisyenin atanmasında rol oynadıklarını itiraf etti. ÜNİVERSİTELERDE SAHTE DİPLOMALI AKADEMİSYEN AVI BAŞLADI! Sahte mezuniyet, not değişikliği, usulsüz e-imza üretimi ve sistemlere yetkisiz erişim gibi yöntemlerle kamuda unvan ve statü elde etmeye çalışan şüphelilerin detaylı eylemleri sıralandı. Eylemler arasında not ortalamasını 1.29’dan 3.29’a yükseltmek, başkası adına e-imza üretmek, kayıtlı olmayan kişileri mezun gibi göstermek ve kamu kurumlarında görev almak üzere diplomatik belge üretmek gibi ağır fiiller yer aldı. Çökertilen diploma çetesi üyelerinin itirafları sonrasında YÖK’de harekete geçerek aralarında doçent ve profesörlerinde olduğu 400 akademisyen için tüm üniversitelere talimat gönderdi. ÇOMÜ REKTÖRLÜĞÜNDEN AÇIKLAMA YÖK talimatları sonrasında ÇOMÜ rektörlüğü de harekete geçti. ÇOMÜ Rektörlüğünden yapılan açıklamada “Son günlerde kamuoyunda yer alan ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından da kamuoyuna duyurulan sahte diploma düzenlenmesi iddiaları kapsamında, YÖK Başkanlığı'nın talimatları doğrultusunda ülke genelindeki yükseköğretim kurumlarında idari süreçler başlatılmıştır” bilgisi verildi. ÇOMÜ’de henüz sahte diploma ile akademik kariyer yapan bir akademisyen olup olmadığı ile ilgili bilgi verilmeyen açıklamada “Bu çerçevede, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak söz konusu iddialarla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiğimizi, YÖK tarafından üniversitemize iletilen resmi yazı doğrultusunda gerekli tüm inceleme ve soruşturma süreçlerinin ilgili mevzuat çerçevesinde başlatıldığını kamuoyuna saygıyla bildiririz. Üniversitemiz, yükseköğretim sistemimizin kurumsal itibarını ve akademik güvenilirliğini zedeleyebilecek her türlü yasa dışı ve etik dışı duruma karşı sıfır tolerans politikası benimsemektedir. Bu kapsamda, yürütülecek süreçler tamamen şeffaf, objektif ve hukuk devleti ilkelerine uygun şekilde sürdürülecektir” denildi.