Yaprakların ağlayarak, can hıraş çığlıklarla, susuz kalmış ama sudan da bıkmış gibi gökyüzünden aşağı sağanak bir şekilde tezahür ettiği bir mevsimdi. Tüm griliklerin çok renkliliğinden utandığı bir dönemdi anladığım kadarıyla. O kadar güzel bir sahne tezahür ediyordu ki kaderimin kıyısına oturmuş bu şanslı çocuğun, şansının yaver gidişini izliyordum. Açıkçası sonrasında ne tür bir ağlaklığa sahip olabileceğimi az çok tahmin edebiliyordum ama […]