Dışarısı Daralırken - Can Arslan

2000‘lerin başında Türkiye’de iktidar, oldukça parçalı bir yapıdaydı. Yürütme erkinin; birden fazla elde dağılarak cılızlaştığı, belli belirsiz sisi andıracak kadar müphemleştiği söylenebilir. Dolayısıyla, aslında o zamanlar üzerinden değerlendirme yapılacak yekpare bir merkezin dahi tam manasıyla bulunuyor olmadığını ifade etmek mümkündür. Zaten ite kaka gitmekte olan koalisyon hükumeti toplumun gözünde muteber değildi ki çok geçmeden de kuskunu yokuşta koptu. Böylesine parçalı bir iktidarın toplumda sahici bir kutuplaşma yaratabilme kabiliyetinin çok sınırlı olması ve temerküz edememiş gücün merkez tarafından taliplere vaat edilecek avantajları üretememesi sebebiyle içeride yahut dışarıda olmak da bugünkü manasıyla çok şey ifade etmiyordu, neredeyse içerisi ile dışarısı birdi.